UzunHikâye Öykü, inceleme, eleştiri



Stefano Benni - Suskun Rahip

07 Eyl 2013
Mehmet Sürücü

Konuşmak günlük yaşamımızın vazgeçilmezi. Öyle mi acaba? Hiç konuşmamayı denemişizdir belki; birine darılarak. Anaya, babaya, eşe, çocuklara. Sınırları belirlenmiş bir susma da olsa, yine de susma. Bu bile, bu kadar çok kullandığımıza göre, susmanın da bir gereksinim olduğunu ifade etmez mi? Zaman zaman bir-iki günlük konuşma oruçları tutmaya kalktım. Dayanamadım, bozdum. Bunda mutlaka insanın arapsaçına döndürülmüş sosyalliği etken. Ama sıklıkla insanların ciddi ciddi susmayı denemesi gerektiğini düşünüyorum. (Tüm oyuncağımız, sermayemiz lafken böyle bir çağrı ne anlam taşır, onu da anlamak kolay değil ya.)

Suskun Rahip işte böyle, bir anda kendine göre bir nedenle susan, bir manastırda kendisine yöneltilen sözleri, konuşma denemelerini bir yana bırakıp, kırda, bayırda, daha sıradan, doğal sesleri dinlemeyi, bu seslerde daha derin bir anlamı aramayı seçen bir rahibi anlatıyor.

Öykü bir yanıyla bir sevgi, bir aşk, bir içses, doğanın sesleri, ve sessizlik üzerine bir düşünme.

Suskun Rahip, yükleyeceğim Stefano Benni öykülerinin şimdilik sonuncusu. Daha sonra, ileride, belki bir-iki öyküsünü yükleyebilirim. Kitapta, yüklenip konuşulmaya (belki de susuşmaya-çünkü bakıyorum da, yüklenen öykülerin nedense çoğunun altları, uzun uzun sessizlik) değecek en az 6-7 öykü daha olduğunu düşünüyorum.

"Suskun Rahip",
Tanrı'nın Grameri,
Stefano Benni,
(Çeviri: Alpay İzmirliler),
Efil Yayınevi,
Ankara, 2013,
s. 147-159.

Kategori: