UzunHikâye Öykü, inceleme, eleştiri



Sohbet

08 Eyl 2011
Mehmet Sürücü

İnsan neden konuşur; susamadığı için mi?
İnsan neden yazar; susabilmeyi öğrendiğinden mi?
Konuşmak daha kolay gibi gelir bize, yazmaksa daha zor, aslında çok da farklı değiller.
Bugün neden rüyalarımda bu kadar farklı, uçtan uca gezinen rüyaları kurgulayabildiğim halde, (rüyalarımın bir parça da olsa rejisörünün ben olduğumu düşünüyorum) iş bir şey yazmaya geldiğinde musluktan akan su bu kadar ince akıyor?
Şu geliyor aklıma; beynimin derinliklerinde bir sürü mühürlü, kodlu, şifreli fıçı var, ben zamanından beri onları doldurmakla uğraştım. Ve kimisinde az, kimisinde bir sürü şey var. Ama ben onların kapaklarını açamıyorum.
İnsan kiminle konuşur; önce ve her zaman kendisiyle. Ama bu konuşma dahi belli bir çizgiyi geçemiyor. O soruların bilemediğimiz bir uzunluğu ve içeriği var.
Şimdi bu yazıma çabasını kesip, denize, bir dostun "denize" çağrısına uymalıyım. (22.40)

Kategori:

Re: Sohbet

""
İnsan neden yazar; susabilmeyi öğrendiğinden mi?

Konuşmasam sus olsam ...


Re: Sohbet

Bir arkadaşım korkaklar yazar olur demişti, konuşmak daha çok cesaret ister. Belki haklıdır. Susmak bu durumda ne anlama geliyor bilemedim.


Re: Sohbet

"İnsan neden konuşur ;susamadığı için mi?" Düşünür insan,düşündükleri zihninden taşmaya başlayınca,taşıyamaz olunca hepsini, dile döker,konuşmaya başlar belki önce kendi kendine,sonra ses bulan düşünceleri havada asılı kalır,kendi kendine konuşmak yeterli gelmez ve bir başka seste,başka seslerde cevap arar,yani evet sanırım susamadığı için konuşur,kafasındakileri susturamadığı için... "İnsan neden yazar; susabilmeyi öğrendiğinden mi?" Hayır,tam tersine,bence insan susamadığından ama konuşmak da yetersiz kaldığından yazar.Konuşmak daha kolay değildir yazmaktan,hakkı verilmek istenildiğinde ikisi de zordur,sadece yazarken düşünecek daha fazla zamanı olur insanın;ama bu bazen iyi olur,bazen kötü... "Bugün neden rüyalarımda bu kadar farklı, uçtan uca gezinen rüyaları kurgulayabildiğim halde, (rüyalarımın bir parça da olsa rejisörünün ben olduğumu düşünüyorum) iş bir şey yazmaya geldiğinde musluktan akan su bu kadar ince akıyor?" Rüyalarda yalnızızdır,fantastik maceralarda bir sürü insan bize eşlik etse de,yalnızızdır,bunu bilmek serbest bırakmamızı sağlar kendimizi,yaratıcılığımızı;rüya rüyadır,sorgulanmaz,yadırganmaz,söylenmezse bilinmez ve somutlaşmaz ;oysa yazıya dökülenler somutlaşır,paylaşılırsa daha da somutlaşır,geri alınamaz,belki bu yüzden çok serbest bırakamayız kendimizi yazarken rüyalardaki gibi,kimbilir...İnsanın susmasına gelince,düşünmeye bile yeltenmeyecek kadar vazgeçtiğinde, susuyor sanırım...Bir de aklıma geldi,bir kitapta mı okumuştum ya da bir filmden mi duymuştum ,hatırlayamıyorum. "Yaşayanların yazmaya vakitleri yoktur." diyordu...