sinek; empatik bir tutum mu takınıyor -yani anlatıcıya rahatsızlık verecek olan bir sözcüğü düşünceliliğinden mi kullanmıyor- , yoksa "şey" diyerek ölümü sansürlemesi kendi korkusunu mu yansıtıyor? yani, sinek anlatıcının kendisini(sineği) öldürmesinden mi korkuyor ve kaçarak ölü köpeğin üzerine konuyor?
oktay tarafından May 23rd, 2011 günü 22:33 sularında gönderildi.
Bağ "ölüm"le. Ancak ben "adamın ölümü" olarak okudum oradaki "şey"i. Köpeğin üstüne konduğu gibi adamın üstüne konmak için güvenli bir mesafeye kadar çekiliyor sinek hazretleri.
Barış Acar tarafından May 23rd, 2011 günü 23:03 sularında gönderildi.
Ben sineğin ölüm bilincine sahip olmamasına bağladım 'şey'i. Adamın sürekli elinin tersiyle kovalayıp durması belli ki sineğe rahatsızlık vermiş. O da adam kendisini rahatsız etmeyecek duruma gelene kadar beklemeyi tercih ediyor. Anlatcının ortaya attığı 'rahatsızlık' kelimesinin hızla anlatıcıyı hedef alır hale gelmesi, sineğin bakış açısının öyküye hakim olması çok hoşuma gitti.
eren tarafından May 24th, 2011 günü 12:00 sularında gönderildi.
Eren'in sözünü ettiği "sineğin bakış açısı" yaklaşımını sevdim. Sinek sürekli adama musallat olup durmuyor; adam sürekli aynı kovalama hareketini yapıp duruyor. Sineği kızdıran durum bu. Sonunda da sinek için tanımsız olan -ya da bizim için hemen anlaşılamayacak olan- ölüm "şey" olmakla açıklanıyor ve adam korkudan susmayı tercih ediyor. "Ölüm"ü sinekten duymaktan korkuyor.
Barış Acar tarafından May 24th, 2011 günü 19:35 sularında gönderildi.
Metnin kısalığı, (öykü demem mi gerekiyordu yoksa?) sanırım çok yönlü, çok farklı yorumlamaları da sınırlıyor.
Bu kısalık-uzunluk kullanım amacına göre olumlu veya olumsuz olabiliyor. Eren ile Barış'ın yazdıklarından sonra daha farklı bir yönüyle metne nasıl yaklaşabileceğimi düşündüm. Bulamadım doğrusu.
(Kendi kusurumu metnin kısalığına, fazla derin olmayışına başlamak en kolayıydı belki de)
Mehmet Sürücü tarafından May 25th, 2011 günü 6:57 sularında gönderildi.
Sineğin ölümden "şey" diye bahsetmesi, ölümü sıradan, herhangi bir şey olarak görmesinden de olabilir. Sinek için son derece doğal bir durum bu, köpeğin ölümü ile adamın ölümü arasında zaman farkı var yalnızca onun için. Yazar sineğin bakış açısından ölümü hafife alarak, insanın ölüme fazlasıyla anlam yüklediğini anlatmak istiyor gibi geldi bana.
Emine Özzorlu tarafından May 25th, 2011 günü 15:40 sularında gönderildi.
Adamın baştaki; sineğe ve onun ölümüne olan küçümseyici bakışına sineğin "şey"le ve sırasını beklemeyle olan soğuk yanıtı öykünün özünü oluşturuyor bence. Aynı hayat gibi, biz onu anlıyor ve idare ediyor sanıyorken o bize uzaktan bakarak saçmalıklarımıza gülüyor.
Cihan Başbuğ tarafından May 25th, 2011 günü 16:58 sularında gönderildi.
Re: Slawomir Mrozek - Sinek
sinek; empatik bir tutum mu takınıyor -yani anlatıcıya rahatsızlık verecek olan bir sözcüğü düşünceliliğinden mi kullanmıyor- , yoksa "şey" diyerek ölümü sansürlemesi kendi korkusunu mu yansıtıyor? yani, sinek anlatıcının kendisini(sineği) öldürmesinden mi korkuyor ve kaçarak ölü köpeğin üzerine konuyor?
Re: Slawomir Mrozek - Sinek
Bağ "ölüm"le. Ancak ben "adamın ölümü" olarak okudum oradaki "şey"i. Köpeğin üstüne konduğu gibi adamın üstüne konmak için güvenli bir mesafeye kadar çekiliyor sinek hazretleri.
Re: Slawomir Mrozek - Sinek
Ben sineğin ölüm bilincine sahip olmamasına bağladım 'şey'i. Adamın sürekli elinin tersiyle kovalayıp durması belli ki sineğe rahatsızlık vermiş. O da adam kendisini rahatsız etmeyecek duruma gelene kadar beklemeyi tercih ediyor. Anlatcının ortaya attığı 'rahatsızlık' kelimesinin hızla anlatıcıyı hedef alır hale gelmesi, sineğin bakış açısının öyküye hakim olması çok hoşuma gitti.
Re: Slawomir Mrozek - Sinek
Eren'in sözünü ettiği "sineğin bakış açısı" yaklaşımını sevdim. Sinek sürekli adama musallat olup durmuyor; adam sürekli aynı kovalama hareketini yapıp duruyor. Sineği kızdıran durum bu. Sonunda da sinek için tanımsız olan -ya da bizim için hemen anlaşılamayacak olan- ölüm "şey" olmakla açıklanıyor ve adam korkudan susmayı tercih ediyor. "Ölüm"ü sinekten duymaktan korkuyor.
Re: Slawomir Mrozek - Sinek
Metnin kısalığı, (öykü demem mi gerekiyordu yoksa?) sanırım çok yönlü, çok farklı yorumlamaları da sınırlıyor.
Bu kısalık-uzunluk kullanım amacına göre olumlu veya olumsuz olabiliyor. Eren ile Barış'ın yazdıklarından sonra daha farklı bir yönüyle metne nasıl yaklaşabileceğimi düşündüm. Bulamadım doğrusu.
(Kendi kusurumu metnin kısalığına, fazla derin olmayışına başlamak en kolayıydı belki de)
Re: Slawomir Mrozek - Sinek
Sineğin ölümden "şey" diye bahsetmesi, ölümü sıradan, herhangi bir şey olarak görmesinden de olabilir. Sinek için son derece doğal bir durum bu, köpeğin ölümü ile adamın ölümü arasında zaman farkı var yalnızca onun için. Yazar sineğin bakış açısından ölümü hafife alarak, insanın ölüme fazlasıyla anlam yüklediğini anlatmak istiyor gibi geldi bana.
Re: Slawomir Mrozek - Sinek
Adamın baştaki; sineğe ve onun ölümüne olan küçümseyici bakışına sineğin "şey"le ve sırasını beklemeyle olan soğuk yanıtı öykünün özünü oluşturuyor bence. Aynı hayat gibi, biz onu anlıyor ve idare ediyor sanıyorken o bize uzaktan bakarak saçmalıklarımıza gülüyor.