UzunHikâye Öykü, inceleme, eleştiri



Slawomir Mrozek - Şeytan Çıkarma

04 Haz 2011
Barış Acar

MROZEK, Slawomir.
Sazan,
(Çev. Soner Bilgiç),
İstanbul: İş Bankası Kültür Yayınları,
2001, s. 86-87.

Re: Slawomir Mrozek - Şeytan Çıkarma

tapınaktaki komünizmin "kötü ruh" ile ilişkilendirilmesi boşuna değil. marksın samson misali tüm tapınağı yerle bir ederek tapınak altında kalması da. zira, komünist manifestoda şöyle yazıyordu ikili : "avrupa'da bir heyula(hayalet,hortlak) kolgeziyor-komünizm heyulası. eski avrupa'nın bütün güçleri bu heyulayı defetmek için bir kutsal bağlaşma kurdular. papa'yla çar, metternich'le guizot, fransız radikalleriyle alman polisinin casusları."

öykünün sonunda marksın gücünü göstermesinden kasıt tapınağı yıkması olabilir; sanırım genel kanı da bu yönde olacaktır. oysa marksın gücü pekala sanıldığının aksine tapınağı yıkarak bir hortlağa dönüşmesinden de kaynaklanabilir (derrida'nın o güzel çalışmasına bir gönderme yaptığımı gizlemeyeceğim) Ne olursa olsun, avrupa'nın üzerinde dolaşmaya devam edecek bir heyula... öyküde; marks diğer küçük şeytanların/hayaletlerin aksine tapınağı yıkarak kovulamayan bir hayalet olduğunu kanıtlar gibidir. "marksın hayaleti", böylece demoklesin kılıcı misali kapitalizmin tepesinde sallanır durur.

bu arada tam kaydet butonuna basacakken tv8 'de "the exorsist" filmi başladı. Smile tamam marx böyle işaretler göndermene hiç gerek yok; biliyorsun zaten ben şeytanın tarafındayım.


Re: Slawomir Mrozek - Şeytan Çıkarma

Ben de Oktay gibi okudum öyküyü. Yergi kime, nereye ya da nasıl çalışıyor epey karışık. Kesin olan şey ise Mrozek'in humor yüklü dili ve Mark'ın ezici gücü. Smile


Re: Slawomir Mrozek - Şeytan Çıkarma

Ben de pek başka türlü yorumlayamıyorum okuduklarımı Smile


Re: Slawomir Mrozek - Şeytan Çıkarma

Keşke son cümle yazılmasaymış. Anlatıcının konumlanışı kafamı karıştırdı. öykünün başlığı ilginç, kimin şeytan çıkardığı konusu da karışık. Öyküde şeytani bir yan var, bazı şeyleri anlayamadım, kafam karıştı ama,kafamı karıştırsa da sevdim öyküyü.

Konu şeytan olmasa da dikkatimi "şeytan"a yönelten bir öykü oldu aynı zamanda.


Re: Slawomir Mrozek - Şeytan Çıkarma

Nurten Öztürk dedi ki:
Keşke son cümle yazılmasaymış. Anlatıcının konumlanışı kafamı karıştırdı.

Son cümle öyküye garip bir renk vermiş. Hem alay ediyor Marx'la hem onun hakkını teslim ediyor. Hele de onu kiliseden çıkarmak için canhıraş çabalayanların komikliği işin içine eklenince güzel mizah çıkıyor ortaya.


Re: Slawomir Mrozek - Şeytan Çıkarma

Barış Acar dedi ki:
Nurten Öztürk dedi ki:
Keşke son cümle yazılmasaymış. Anlatıcının konumlanışı kafamı karıştırdı.

Son cümle öyküye garip bir renk vermiş. Hem alay ediyor Marx'la hem onun hakkını teslim ediyor. Hele de onu kiliseden çıkarmak için canhıraş çabalayanların komikliği işin içine eklenince güzel mizah çıkıyor ortaya.


Ben son cümle, hani Marx'ın gücü son paragrafta vurgulanıyor tekrar bir cümle ile özetlenmemliydi diye düşündüğümden öyle söyledim. Öte yandan,öykünün genel havasına bakrsak Barış'a katılırım;böyle bir tekrar öykünün diline uygun.

Öykü anlatımında garip bir salaşlık var, konuyu ciddiye almadan anlatıyormuş gibi... Anlatıcı binayı temizlemeye gelenlerden biri ama dışardan bir bakışı da var;bazen oradakilerin duyguları ile konuşuyor, bazen üçüncü göz gibi...

Öyküdeki bilgileri dikkate alarak adı geçen kişilerin ilşkileri üzerine düşünmeli miyim diye düşündüm? Örneğin,neden Engels ağzını açamadan duvarlar dökülmeye başlıyor? Marx ona söz hakkı tanımıyor mu? Bunu mu anlatmak istiyor anlatıcı?
İncil'de geçen efsaneyi bilenler varsa yorumlarını merak ettim. Bu öyküde Marx bir efsaneye mi benzetilmek isteniyor ya da dönüştürülmek?