bahçe,adem,havva,yılan,ilk günah...
rahip P., bu gülüşe pek bir bozulmuş.. ne de olsa şaklabanlığı yüzüne vuruldu "bilge yılan" tarafından... çok eski bir günahı övdüğünü anlayan papaz tek çareyi kestirip atmakta buldu "hayır" diyerek...sanırım her "kestirip atmadan" önce bir "yüksekten atma" gerekiyor
oktay tarafından Ağu 4th, 2011 günü 21:25 sularında gönderildi.
Sanki çimlerin bir boyda kesilmişliğiyle Adem ve Havva'nın törpülenmişleri arasında (ilk günah cinsellikten arındırmaya karşı işlenmiştir çünkü) Freudiyen bir simge gibi yılanın belirivermesi hoşuma giden.
Barış Acar tarafından Ağu 4th, 2011 günü 21:36 sularında gönderildi.
Mrozek'in öyküleri hakkında pek az şey söyleyebiliyorum. Barış'ın da söylediği gibi fıkra/kıssadan hisse gibi bir havası var bu öykülerin. O nedenle gülümsemekten öteye gitmiyor verdiğim tepki Az şey değil elbette, ama yine de hep daha öykünün içine giremeden öykü bitivermiş gibi geliyor. Üstelik kısa kısa öykülerde olduğu gibi bir devam ettirme isteği de uyandırmıyor bunlar bende...
eren tarafından Ağu 5th, 2011 günü 10:37 sularında gönderildi.
"Kestirip atmak" bir tavrın altını çok güzel çizen bir son. Yazarı tanımıyorum fakat yine tarihsel bir okuma yapmaya çalışınca kilisenin yaşananlara göz yumduğu, dahası desteklediği durumlar aklıma geliyor. Vaizin de fazlasıyla politik bir çağrışımı var.
Notos'taki fotoğraf üstüne düşünüyordum, Hristiyanlık teması yazdığım metnin için karıştıkça sanki beni asıl vuran gerçeklikten kopuyorum. Bu yüzden Mrozek'in o sadeliğe bağlı kalabilmesi şu an benim için daha da anlamlı. Ben vurulurken o vuruyor.
doruk cansev tarafından Ağu 5th, 2011 günü 22:33 sularında gönderildi.
Re: Slawomir Mrozek - Bahçede
bahçe,adem,havva,yılan,ilk günah...
rahip P., bu gülüşe pek bir bozulmuş.. ne de olsa şaklabanlığı yüzüne vuruldu "bilge yılan" tarafından... çok eski bir günahı övdüğünü anlayan papaz tek çareyi kestirip atmakta buldu "hayır" diyerek...sanırım her "kestirip atmadan" önce bir "yüksekten atma" gerekiyor
Re: Slawomir Mrozek - Bahçede
Mrozek'in öykülerinde bir kıssadan hisse havası hep var. Bu, dinsel konulara gönderme yapan öykülerde daha bir yerine oturuyor.
Öykü bir cennet bahçesi alegorisi ama benim en hoşuma giden yanı, yılanın "düzenli kesilmiş çimler"in içinden atması kahkahasını.
Re: Slawomir Mrozek - Bahçede
Sanki çimlerin bir boyda kesilmişliğiyle Adem ve Havva'nın törpülenmişleri arasında (ilk günah cinsellikten arındırmaya karşı işlenmiştir çünkü) Freudiyen bir simge gibi yılanın belirivermesi hoşuma giden.
Re: Slawomir Mrozek - Bahçede
Mrozek'in öyküleri hakkında pek az şey söyleyebiliyorum. Barış'ın da söylediği gibi fıkra/kıssadan hisse gibi bir havası var bu öykülerin. O nedenle gülümsemekten öteye gitmiyor verdiğim tepki Az şey değil elbette, ama yine de hep daha öykünün içine giremeden öykü bitivermiş gibi geliyor. Üstelik kısa kısa öykülerde olduğu gibi bir devam ettirme isteği de uyandırmıyor bunlar bende...
Re: Slawomir Mrozek - Bahçede
Evet, evet. O yüzden kısa kısa öyküden ziyade kıssa gibi duruyor. Mizah unsuru önplanda görünüyor ama biraz ürkütücü de.
Re: Slawomir Mrozek - Bahçede
"Kestirip atmak" bir tavrın altını çok güzel çizen bir son. Yazarı tanımıyorum fakat yine tarihsel bir okuma yapmaya çalışınca kilisenin yaşananlara göz yumduğu, dahası desteklediği durumlar aklıma geliyor. Vaizin de fazlasıyla politik bir çağrışımı var.
Notos'taki fotoğraf üstüne düşünüyordum, Hristiyanlık teması yazdığım metnin için karıştıkça sanki beni asıl vuran gerçeklikten kopuyorum. Bu yüzden Mrozek'in o sadeliğe bağlı kalabilmesi şu an benim için daha da anlamlı. Ben vurulurken o vuruyor.
Re: Slawomir Mrozek - Bahçede
:)
Öykü kadar yorum da gülümsetti.
Öykü mü kıssadan hisse mi bilmem bana bazen fıkra gibi de geliyor.
Re: Slawomir Mrozek - Bahçede
hikayeyi göremiyorum kör olmadığım halde
Re: Slawomir Mrozek - Bahçede
Formun uygulamalarından birisi, öykü bir süre sonra siliniyor. Bu nedenle belirli bir süre içerisinde ancak öykü alınıp, okunabilir.