UzunHikâye Öykü, inceleme, eleştiri



Şişhane'ye Yağmur Yağıyordu

05 May 2009
Barış Acar

Haldun Taner
"Şişhane'ye Yağmur Yağıyordu"
Konçinalar,
İstanbul, Varlık Yayınları, 1967,
s. 16-36.

İndirmek için tıklayınız:
Öykü forumdan kaldırılmıştır (Bkz: Forum İşleyişi).

Kategori:

Re: Şişhane'ye Yağmur Yağıyordu

Nurten Öztürk dedi ki:
Barış'ın bu konuda söyleyeceği daha çok şey olmalı ki bunu bir gereklilik olarak görmüş.

Aslında, daha çok, merakımdan. Smile


Re: Şişhane'ye Yağmur Yağıyordu

Öykünün bazı sinema filmlerini çağrıştırmış olması, onlarda da farklı noktalardan başlayan, başlangıçta bağımsız görünen hikâyelerin sonradan ortak bir noktada buluşması biçiminde kurgulanmış olmasındandı. Babel ve Paramparça Aşklar ve Köpekler' de kurgu böyle. Öykünün bu sinema filmlerinin yanında bazı İtalyan filmlerini anımsatmasının ( Gerçi yalnızca İtalyan filmi ile sınırlandırmak doğru olmaz; ama aklıma ilk olarak İtalyan fimleri geldi)ve daha çok onlara benzetmemin sebebi farklı öykülerin birleştirilmesinden değil, bu filmlerde kurgunun çok fazla önde olmaması, hikâyenin yada hikayelerin birbirinden yalıtılmadan, hayatın akışını kesmeden, olayların kendi karmaşıklığıyla doğal bir şekilde ilintilendirilerek belgesel gerçekliğinde verilmesi. Öykünün zeminden çok yalıtılmamış olması. Böyle olunca farklı bir noktaya atlasa bile başka bir hikâyeye geçtiği hissini almıyor izleyici yada okuyucu, hayatın karmaşasını ve bütünlüğünü görüyor. Başka bir deyişle" Durun size çok birbiryle ilgisiz görünen ama, bir o kadar da birbiryle ilişkili bir olay anlatıroyurm" dememesi. Gerçeğin olduğu gibi, neredeyse aynada yansıması kadar gerçek olması.
Bu öyküde de olaylar farklı, birbirine karışıyor ama bize olay takip etme gerilimi vermiyor. Dur bakalım n'olacak tadında. Tabii biri diğerinden daha üstün anlamında değil bu.

Öyküye bir daha dönersem:Farklı öyküler olsa da öykünün baş kişisi at. Ve olayların birbirini takip edip aynı noktada buluşması ise atın kişnemesi ile oluyor. Son, kişnememe ile geliyor.
Atın bulunduğu ortamla beraber kendini aynada görmesi farklı bir gerçekliği, ya da yeni bir gerçekliği görmesi anlamına geliyor. Dünya içindeki gerçek görüntüsü karşısında kişniyor ister büyük ister küçük nasıl gördüyse... Sonuçta aynadaki orantı değişmiyor, çevredekilerle aynı.KİŞNEMEK bir eylemliliği tepkiyi ifade ediyor. Ve olanlar o zaman oluyor. Kaza ve trafiğin akışı ve diğer öykülerin etkilenimi...
At ikinci görüşünde KİŞNEMİYOR her nedense. Ve efendice yürüyor, her şey yolunda bir aksiliğe sebep olmuyor.


Re: Şişhane'ye Yağmur Yağıyordu

Öte yandan aynada yansıma ile su birikintierinde olan yansımayı kıyasladığı satırlar gerçeği yansıtma konusundaki görüşlerini, birazcık sanat anlayışını özetliyor gibi. Daha çok sinemaya gönderme gibi geldi.


Re: Şişhane'ye Yağmur Yağıyordu

İtalyan sinemasıyla ilgili güzel bir yorum getirmişsin Nurten. Benim hemen aklıma gelen yönetmenler: Vittorio De Sica ve Visconti. Gerçekçi yönleri çok güçlü olan bu yönetmenler aynı zamanda birer kurgu ustası.

Benzetme çok güzel. Good


Re: Şişhane'ye Yağmur Yağıyordu

Edebiyatla sinemayı yakınlaştıran ya da birine ait teknikleri ötekinde de uygulama olanaklarından söz ediliyor sanırım.

Bol bol film izlemek gerekiyor...


Re: Şişhane'ye Yağmur Yağıyordu

Öyküde bazı dil kullanımları dikkatimi çekti:

""
"... bu hayal kırıklığının çok tabii bir tepkisi sayılmak gerekirdi

""
... daha bir heybetli gösterdiği de inkâr olunamaz

""
... görmeğe alışmış

""
...plâk almağı akletmek...

Bu kullanımlar hakkında birşeyler söylemek isteyen olursa sevinirim.
Agrandisman,nadan gibi bazı kelimelerle ilk kez bu öyküde karşılaştım. İlki Franzıca'dan, ikincisi Farsça'dan geliyor. Kullanılan kelimelerin köken çeşitliliği bile o dönem öykünün geçtiği yerin, yani İstanbul'un kültürel zenginliğini işaret ediyor.


Re: Şişhane'ye Yağmur Yağıyordu

Barış, linkler için teşekkürler!


Re: Şişhane'ye Yağmur Yağıyordu

Nurten Öztürk dedi ki:
Bu kullanımlar hakkında birşeyler söylemek isteyen olursa sevinirim.

Bu ve benzer, bugün yanlış olarak gördüğümüz, kimi kullanımlar o günün dili içinde benim pek çok yazarda karşılaştığım kullanımlar. O yüzden dönemi içinde değerlendirlmeli diye düşünüyorum. Yine de daha detaylı bir açıklamayı edebiyatçı arkadaşlarımız yapacaklardır sanıyorum.


Re: Şişhane'ye Yağmur Yağıyordu

Kullandığı kelimeler ve vurgulamalarla karakterlerin sanki göz rengini, boyunu posunu anlatır gibi o karakterin belirleyici yanlarını açığa vurmak istemiş gibi geldi bana.


Re: Şişhane'ye Yağmur Yağıyordu

Öyküde kullanılan dil o zamanın İstanbullularının kullandığı sözcükleri içeriyor. ÖZellikle İstanbul'da , tiyatro ve akademi çevresiyle de haşır neşir olan yazarımız için de son derece normal diye düşünüyorum.