UzunHikâye Öykü, inceleme, eleştiri



Şeyh Bedrettin - Vâridat

06 Kas 2009
acarcagdas

Şeyh Bedrettin-Vâridat

İlginç bir kitap. Şeyh Bedrettin'in tasavvufa bakışı anlatılıyor.
79'daki ilk baskısını aldım gittigidiyor'dan. Vecihi Timuroğlu'nun çevirisi.

Şöyle diyor bir yerde:
"Tanrı buyruğu, sözle, harfle, Arapça ile ya da başka dillerle anlaşılmaz. O, kendi özü gereği olan bir varlıktır."

Felsefe ve tasavvufla pek aram olmasa da, yarım yamalak bilgimle hemen bir bağlantı kurdum 18. yüzyıl Alman düşünürleriyle.
Bedrettin bu kitabını 15. yüzyılda yazıyor ve "kendi özü gereği olmak"tan bahsediyor. Kant, 18. yüzyılda, varlık üzerine düşünürken "ding an sich" kavramını ortaya atıyor. Bu benzerlik benim hoşuma gitti. Forumumuzun felsefe meraklıları belki bu iki küçük alıntıdan yola çıkarak konuyu daha ayrıntılı açıklayabilirler.

İyi geceler.
Çağdaş

Kategori:

Re: Şu Sıralar İzlediklerimiz, Okuduklarımız Üzerine

""
Şeyh Bedrettin-Vâridat

İlginç bir kitap. Şeyh Bedrettin'in tasavvufa bakışı anlatılıyor.
79'daki ilk baskısını aldım gittigidiyor'dan. Vecihi Timuroğlu'nun çevirisi.

Şöyle diyor bir yerde:
"Tanrı buyruğu, sözle, harfle, Arapça ile ya da başka dillerle anlaşılmaz. O, kendi özü gereği olan bir varlıktır."

Felsefe ve tasavvufla pek aram olmasa da, yarım yamalak bilgimle hemen bir bağlantı kurdum 18. yüzyıl Alman düşünürleriyle.
Bedrettin bu kitabını 15. yüzyılda yazıyor ve "kendi özü gereği olmak"tan bahsediyor. Kant, 18. yüzyılda, varlık üzerine düşünürken "ding an sich" kavramını ortaya atıyor. Bu benzerlik benim hoşuma gitti. Forumumuzun felsefe meraklıları belki bu iki küçük alıntıdan yola çıkarak konuyu daha ayrıntılı açıklayabilirler.

İyi geceler.

Çok hoş bir not. Eline sağlık Çağdaş.


Re: Şu Sıralar İzlediklerimiz, Okuduklarımız Üzerine

Çağdaş'ın notları üzerine bende kapsamlı bir şeyler yazmak isterdim; ancak, ne yazık ki, böyle bir şey bu aralar çok da olanaklı görünmüyor. Sadece şunu söyleyebilirim: Bu minvalde birçok benzeşim kuruluyor felsefe disiplininde; ancak özellikle Doğu düşün dünyasını Batı'yla anlamaya, yorumlamaya, kıyaslamaya, giderek ölçmeye çalışan bu tip yaklaşımlardan çok hazetmiyorum.

Kabaca bakıldığında Bedrettin'in ürettiği varlık kavramıyla Kant'ınki örtüşüyormuş gibi görünecektir. Ne ki, Bedrettin'in, bildiğim kadarıyla, tasavvuf felsefesi içinde yer alabilecek sezgiye dayalı varlık yorumuyla Kant'ın akla dayalı varlık yorumu arasında ancak paralel evrenlerde izdüşümü olabilecek kadar yakınlık var. Kıssadan hisse; hem epistemolojik düzeyde hem ontolojik olarak aynı uzayı bile paylaştıklarını düşünmüyorum bu iki filozofun.

Sana okumanda başarılar diliyorum Çağdaş the Wisdom. Good


Re: Şu Sıralar İzlediklerimiz, Okuduklarımız Üzerine

Şeyh Bedrettin-Vâridat

Bu kitabı sizlere okutmaya kararlı olduğu için yazmaya devam edeyim okudukça.
Tasavvuf ve din üzerine şimdiye kadar okuduğum ilk kitap bu. Şeyh Bedrettin'in yorumlarındaki edebi yoğuluktan bir hayli etkilendim. Birkaç alıntı daha sunmak istiyorum.

1) Tanrının varlığıyla ilgili güçlü bir açıklama: "Gizli bir hazineydim, görünmeyi sevdim, görünmek için de evreni yarattım." (Bu bir hadis imiş, Tanrı'nın doğrudan Davut peygambere söylediği bir söz olarak geçiyor.)

2) "Kalem" üzerine bir dipnot: "...bu aracın niteliği ve işlevi başka. Işık niteliğindedir. Uzunluğu, yerle gök arası kadardır. Evrenin yaratılışından yıkılışına kadar olacak her şeyi yazmıştır. Şu halde, kalemde, Tanrı bilgisi vardır. Tanrı bilgisini, o, tutmuştur. Sırası geldikçe, o bilginin görüntüleri dünya yaşamına yansır." (Kuran'da geçen "kalem" sözcüğünün yorumcular tarafından farklı anlamda bir kullanılışı)

3) Yaratılış üzerine: "Tanrı, varlıklarda belirmek istediği vakit, önce kendi nurundan Muhammet'in ruhunu belirtti. Ona sevgiyle baktı. Ruh, sevginin kudretinden terledi. Muhammet'in terinin damlalarından..." (Buradaki benzetme bana çarpıcı göründü. Daha son bu ter damlacıkları halka halka diğer varlıkların doğmasını sağlıyor kitapta anlatılana göre.)

4) İnsan üzerine: "Emaneti, göklere, yere ve dağlara teklif ettik. Üzerlerine almaktan çekindiler. Ürktüler hem de. Emaneti, yalnız insan aldı üzerine. Şüphe yok ki, o, zalim ve cahildi." (Nazım Hikmet'in Kuvayı Milliye şiirini hatırlattı bana burası. "Onlar ki" diye başlayıp "cahil, hakim ve çocukturlar" diye devam edenler dizeler aklıma geldi.)

Şimdilik bu kadar. Umarım biraz daha ilgi çekebilmişimdir bu alıntılarla.
Boxing


Re: Şu Sıralar İzlediklerimiz, Okuduklarımız Üzerine

Dört numaralı alıntı Ahşab suresi, 72. ayet imiş.


Re: Şu Sıralar İzlediklerimiz, Okuduklarımız Üzerine

""
Şimdilik bu kadar. Umarım biraz daha ilgi çekebilmişimdir bu alıntılarla.

Kendi adıma, ilgiyle okuyup takip ediyorum. Bu arada ifadelerdeki edebî inceliğe şaşmamak elde değil.


Re: Şu Sıralar İzlediklerimiz, Okuduklarımız Üzerine

""
Ruh, sevginin kudretinden terledi.

Handshake


Re: Şu Sıralar İzlediklerimiz, Okuduklarımız Üzerine

çağdaş dedi ki:
Bu kitabı sizlere okutmaya kararlı olduğu için yazmaya devam edeyim okudukça.

Sanırım yaptığın alıntılarla benim üzerinde bu amacına ulaşmak üzeresin. Kitabı okumayı bitirdiğinde bana yolla lütfen. Elbette bu kitabı baş ucu kitabı yapmayı düşünmüyorsan.


Re: Şu Sıralar İzlediklerimiz, Okuduklarımız Üzerine

nurten aksakal dedi ki:
Kitabı okumayı bitirdiğinde bana yolla lütfen. Elbette bu kitabı baş ucu kitabı yapmayı düşünmüyorsan.

1979 yılı birinci baskı kitabımı mı? Gittigidiyor sitesinden el bebek gül bebek aldığım ikinci el kitabımı mı?
Olur, neden olmasın Smile Anna Karanina'nız hâlâ bende zaten Smile