Sakinleşme Odası / Tartışamamalarımız
Moderatör notu: Bu mesajlar Bekir Yıldız'ın "Kuma" öyküsüyle ilişkileri olmadığından bu başlık altında toplanmışlardır.
Tülay'ın yazdıklarına dair bir şey yazmadımdı ki ben. Eren'den alıntı var iletimde. Eren'in yazdıklarına karşılık bir şey yazdım! Öyle yaptım değil mi arkadaşlar, size de görüyorsunuz benim gördüğümü değil mi? Yoksa çok korkucam ben. Forumda hayaletler var herkese başka başka iletiler gösteriyo, yerlerini, anlamlarını değiştiriyo diye. Bütün kabahat Eren'de. Tülay'dan önce davranıp evet, haklısın Elif deyip 
ya da 
filan gonderseydi böyle yanlış anlamalar olmaycekti.
Bekir Yıldız - Kuma
şive konusunda dusuncelerımı yazdım.eren onayladı ben de bunun uzerıne yazdım.tavrı anlamıs degılım ortada hayalet fılan yok korkma.sanırım ben sızın forum duzenınızı bılemedım,Elif cınar....
Re: Bekir Yıldız - Kuma
Arkadaşlar,
yakında bu konuda forum kurallarına büyük harflerle uyarılar koymaya başlayacağım anlaşılan.
Forum ortamı jest ve mimikleri içermeyen, bu yüzden de kör ve sağır bir ortamdır. Bir tek dili vardır onun. O yüzden, o dili iyi kıvırmak, kast edileni iyi işaret etmek, yanlış anlaşılmalardan ve aşırı yorumlardan kaçınmak gerekmektedir. İşin yazan için böyle bir yönü varken, okuyan için de bir yönden söz edilebilir. O da, okuyanın her türlü eksikliği bu kör ve sağır ortama atfetmesini, böylece görmezden gelmesini, üstünde durmamasını gerektirmektedir. Böylece üzerine söz alınan konunun verimi hesap edilmeli ve gönderilen her ileti ana başlıkla ilişkisi içinde önüne koyduğu soruna odaklanmalıdır.
Çeşitli forum ortamlarında bulunmuş olan kullanıcılar şunu iyi bilirler: Forum kullanıcısı nazenindir. Yaşamın dertlerinden, bir türlü doğru zamanda doğru yerde söz alamamanın yarattığı gerilimden, hızla geçen zamanın kıyıcılığından bıkıp usanmış olmasından söz aldığında duyulmasını ister. Hepimiz isteriz bunu. Bu yüzden deneyimli kullanıcının kavgaya, anlaşmazlığa, yanlış anlamaya karşı nabzı şerbetlidir. Güler geçer. İki ileti sonra sarmaş dolaş gülen adamlar gönderir ağız dalaşına girdiğinde bile.
Uzun lafın kısası; üretim, malzemesini nakış gibi işleleyen zihnin zanaatçı titizliğini gerektirdiği gibi, ürettiğinin budaklarını temizlemeyi, tekrar tekrar üzerinde durmayı da beraberinde getirir.
Uzun Hikâye bu yolda nitelikli ürün vermek için çaba harcayan hepimizin sitesidir.
Re: Bekir Yıldız - Kuma
Sevgili arkadaşlar,
Esasında ben bunun üstünde durmayı çok istememiştim, ancak Barış'ın söylediklerinden sonra bir iki kelam etmek ihtiyacı hissettim. Öncelikle Uzun Hikaye güleryüzlü bir ortam. Bunu elimizden geldiğinde böyle tutmaya çalışıyoruz, çünkü amacımız öyküye dair düşüncelerimizi paylaşmak. Yani işin içine kişisel çekişmelerin, husumetlerin girmemesi gerekiyor. Ancak o zaman forum verimli bir tartışma ortamına evrilebiliyor. Forum, tanımı gereği fikir ayrılıklarına dayanıyor. Bizler de forumdaki tutumumuzla yaşamdaki fikir ayrılıklarına karşı kendi medeni tavrımızı sergilemiş oluyoruz. Bunun ötesinde, Barış'ın da ifade ettiği gibi, yalnızca yazarak iletişim kurulan ortamlar, kimi yanlış anlaşılmalara yataklık etmeye daha elverişli oluyorlar. Bu nedenle şaka ve espri yaparken bunu açıkça ifade etmemiz, yanlış anlaşılmaya çanak tutacak bir dilden kaçınmamız gerekiyor. Buna karşılık okurken, hoşgörülü olmamız, yazılanın ardında bir kötü niyet aramamamız, dahası her forum kullanıcısının iyi niyetle bir tartışma yürütme çabası içinde olduğunu varsaymamız gerekiyor. Aksi takdirde Uzun Hikaye'nin de başka forumlar gibi kişisel çekişmelerin yuvası haline gelmesine neden olmuş oluruz. Bu nedenle dilimize, üslubumuza dikkat edelim ve her şeyden önce foruma girerken gülereyüzle girdiğimize emin olalım.
Yukarıdaki genel ifadelerden sonra Elif'le tülay filtekin arasındaki tartışmayla ilgili düşüncelerimi de ifade edeyim: Henüz pek deneyimli bir forum kullanıcısı olmayan Elif'in bana yanıt vermeye çalışırken yanlışlıkla tülay filtekin'e yanıt vermiş olduğunu ve benim değil de tülay filtekin'in yanıt vermesi üzerine bir yanlışlık yaptığı kaygısıyla o satırları yazdığını sanıyorum/ düşünüyorum/ varsayıyorum/ umuyorum. İlk okuduğumda da böyle düşünmüştüm, şimdi de böyle düşünüyorum. Çünkü bunun dışında bir nedenle yazılmış olmaları her şeyden önce Uzun Hikaye'nin güleryüzlü havasına yakışmaz. ancak yine de Elif'in üslubunun başka yorumlara fazlasıyla kapı araladığını da bir eleştiri olarak ortaya koymak isterim. Buna karşılık tülay filtekin'in yazılanları okurken benim düşündüğümden farklı öncüller kullandığını, bu nedenle Elif'in kendisiyle dalga geçmek ya da konuyla ilgisi olmayan bir şey söyleyerek tartışmayı başka bir yöne çekmek amacıyla yazdığını düşündüğünü sanıyorum. Çünkü pekala bir forum kullanıcısı bir başka forum kullanıcısının üçüncü bir kişiye verdiği yanıtı tartışmak isteyebilir. tülay filtekin'in de yaptığı budur ve oldukça yerindedir. Ancak Elif'in yazdıkları başka düşüncelerle okununca sonuçta ortaya çıkan "tavrı anlamıs degılım ortada hayalet fılan yok korkma." ifadesi tarışmayı kırp diye kesiyor. Bir öyküyle ilgili tartışmaların yürümesi gereken bu başlığın altında bu tartışmayı yürütüyor olmamızı forumun genç olmasına bağlıyorum. Bu türden tartışmalar yaşayacağız, bunu öngörmek zor değil, ancak önemli olan sağduyuyla, güleryüzle, hoşgörüyle bunların üstesinden gelebilmek. Verimli ve nitelikli tartışmalara giden yol da buradan geçiyor.
Sevgiler
Re: Bekir Yıldız - Kuma
Sızı cok ıyı anlıyorum.cabanızın ne oldugunu kestırıbelıyorum.bu forumdan ilk haberdar oldugum zaman benı heycanlandırdıgını sızlerın dogru ve guzel seyler yapacgınızı barıs ın da dedıgı gıbı ınsanların sadece gunu kurtarma kaygılarında oldugu boyle bır donemde seslerını duyurabılecegı nıtelıklı bır ortamda sızlerle olmaktan mutlu olacagımı soylemıstım.bu durumu sızınle paylasmadım ama bu forumdan ınsanları haberdar ettıgımı ılgılenen ogrencılerıme onerdıgımı bılmenızı ısterım.tabı kı fıkır ayrılıkları olacaktır,tabı kı bunlar burada tartısılacaktır.ınsanların konusmadıgından,her gecen gun ıclerıne daha cok dondugunden yalnızlastıgından sureklı yakınmıyor muyuz?agzı olan konussun demıyorum fıkrı olan konussun.su an bu acıklamaları yapmak yerıne farklı seylerı tartısmayı yeglerdım.sanırım bu konuda da sevgılı eren ve barıstan uyarı aldık
Re: Bekir Yıldız - Kuma
Bu yazdıklarımı bu başlık altına mı yazayım, yoksa yeni bir başlık açıp adına Sakinleşme Odası deyip orada mı devam edeyim bilemedim.
Sinir bozucu bir şey bu. Sanki, iki kişinin bir nedenle bir tartışmaya girdiklerinde, birbirini yanlış anladıkları için tartışmayı nerede keseceklerini bilemeyip seviyeyi düşüreceklerini varsayarak bunun önünü kesme çabası… Barış’la Eren yapıyor bunu. Neden bu kadar evhamlılar anlamıyorum. Meseleyi halledemeyeceğimizden, bir sonraki iletilerimizde birbirimize sevimli resimler göndermeyeceğimizden, konuyu yeniden şiveye getirmeyeceğimizden öyle eminler ki! Müdahalede hiç gecikmiyorlar. Tülay'a şak diye bir cevap yapıştırmamın önünü kesmek niyetleri galiba... Bizim de bu konularda sağ duyulu, iyi niyetli, hassas olma gibi duyarlılıklarımızın, özelliklerimizin olabileceğini yok sayıyorlar. Buna ihtimal vermiyorlar. Tülay’ın iletisini okudum. Demek istediğim şeyi doğru anlamış ve cevap yazmış. Benim Tülay’a Tülay’ın bana birer ileti daha yazıp tartışmayı dallanıp budaklandıracağımızı düşünmeleri bana kabalık olarak görünüyor. Üslup(ya da benim üslubum) için önerim, nerede şaka yollu iletiler, nerede söz sanatları vs. kullanacağımız da kurallarla belirlenirse karışıklıklar tamamen ortadan kalkar diye düşünüyorum.
Re: Bekir Yıldız - Kuma
:oops:
Re: Sakinleşme Odası / Tartışamamalarımız
Cevap hakkımı saklı tutmak istiyorum.
Re: Sakinleşme Odası / Tartışamamalarımız
Re: Sakinleşme Odası / Tartışamamalarımız
Elif'cim senin şakaların benim bu forumda okumayı en sevdiklerim =)) benim iletilerimin altına istediğin kadar ironik olabilirsin. alınmayacağıma barış ve eren önünde söz veririm. boşver moderatörleri, ironinin de diğer söz sanatlarının da kullanım yeri de kuralsız kalsın. kavga etmeden güzel güzel oynarız biz moderatör abilerim. Bu arada bu diyalog taşınınca haberdar oldum konuya vakıf da değilim ama durun geçen gün öğrenmiştim "no problem"in yunancasıyla konuyu iyice dağıtayım.. kannena provlima
avec l'amour festif.
Re: Sakinleşme Odası / Tartışamamalarımız
ne forumlar gördük gördük sanki boştular... özleri sözlerle kirlenir... ne forumlar gördük sanki hoştular edebiyatçı sürtüşmesi bile renklenir
bir de su smileyler olmasa ne edeceğüz devletlüm...
mimiksiz, sessiz zor oluyor yahu.. msn de acaip bozulduğum bir şeyin aslında benim dediğimle alakası olmadığını günler sonra öğrenmiş ve boşa fırtmış biri olarak bilirim bu sadece harflerle sınırlı oluşu=))
ben artık kurt oldum diyebilir miyim diyemem.. sonuçta işten çıkmış ya da yorgun pelte gibi bazen alıngan oluyor insan... bunu tartışma ne idiyse ondan bağımsız barışın açıklamasına kişisel anekdot koymak isteği depreştiği için diyorum. E yazan adamda sözcüklerden kurulu sırça sarayda yaşadığından fırtması da daha bir kolay oluyor yazılana=)) belkim ortada fırtacak bişi bile yokken ...
sahi şu fırtmak ne güzel kelimeymiş yahu.. fırt fırt :mrgreen: