UzunHikâye Öykü, inceleme, eleştiri



Ray Bradbury - Resimli Adam

24 Ara 2010
Barış Acar

Ray Bradbury,
"Resimli Adam",
Resimli Adam, (Çeviri: Kemal Bek)
İstanbul: Yılmaz Yayınları,
1991,s. 7-12.

Kitap için aktif bağlantı

Öykü forumdan kaldırılmıştır (Bkz: Forum İşleyişi).

Kategori:

Re: Ray Bradbury - Resimli Adam

Bu öykünün kitabın ilk öyküsü olduğunu anlamak için muhtemelen sayfa numaralarına da bakılabilir (7-12), ama benim bunu anlamam için öykünün son iki paragrafına bakmam gerekti:

""
Gözlerim, özellikle içinde iki kişinin yaşadığı büyük bir eve takıldı. Parıldayan gökte akbabaların uçtuklarını gördüm ve sesler duydum.
İlk resim titreşti ve yaşamaya başladı.

Bu öyküyü başlı başına bir öykü olarak düşünemedim. Daha çok diğer öyküler için bir girizgâh gibi göründü bana. Kitap boyunca anlatılacak diğer öykülerin (18 öykü olabilir mi meselâ kitapta?) nereden kaynaklandığını, resimli adam ve anlatıcımızla nasıl bağlanacağını bir çerçeve içine oturtabilmek için yazıldığını düşündüm. Biraz da bu nedenle salt bu öyküyü değerlendirmeye kalkmanın pek verimli olmayabileceğine kanaat getirdim. Muhtemelen bu konuda bana katılmayan kullanıcılar vardır?

Ray Bradbury heyecan verici bir düş gücüne sahip, bilimkurgu (ve distopya) dünyasında kendine has bir yeri olan önemli bir yazar. Hattâ bu öykü hakkındaki notumu Bradbury'nin edebî dünyasıyla tanışmamı anlatarak başlatmıştım, fakat bir süre sonra bağlamdan iyice uzaklaşınca baştan başlamak zorunluluğu hissettim Smile Belki ileride onun başka öykülerini de okuma şansımız olur.


Re: Ray Bradbury - Resimli Adam

eren'in değerlendirmesini okurken bir an, edgar alan poe'nun bir dedektiflik öyküsünden bir paragraf okuduğumu sandım. gerçekten çok dikkatli. ve tüm saptamaları doğru. Öykü kitabın girişi. yazar konusunda da söyledikleri isabetli. umarım bilimkurgu türündeki bu öyküler yeterince beğeni uyandırır da ğerisini zevkle paylaşmaya, tartışmaya devam ederiz.
Kutlarım.


Re: Ray Bradbury - Resimli Adam

Bu öyküyü okuduktan sonra Bradbury'nin başka bir öyküsünün peşine düştüm. Türkçeye çevrilip çevrilmediğini bile bilmiyorum. Öykünün adı "The Fog Horn" (Türkçeye "Sis Düdüğü" ya da "Sis Sireni" diye çevrilebilir sanırım; bir ihtimal de "Yirmi Bin Fersahtan Gelen Canavar" diye çevrilmiş olması).

Bilgi sahibi olan arkadaşlardan ilgi bekliyorum Smile