UzunHikâye Öykü, inceleme, eleştiri



Pieta Üzerine

17 Ağu 2013
oktay

Güney Koreli yönetmen Kim Ki Duk'un 2012 filmi Pieta üzerine bir kaç söz etmek istiyorum. Kim Ki Duk benim için gözü kapalı her filmi alıp izlenilebilecek bir isim değil, zira Seom (Ada) gibi oldukça güzel izler bırakan filmleri olduğu gibi Bimong (Rüya) gibi abuk olduğunu düşündüğüm filmler de yapabiliyor.

Pieta'ya dair lakırtılarımı dillendirmeden önce film okumalarımdaki geleneksel notu düşeceğim: Yazarken belli bir sırayı, yani filmin kronolojik yapısını takip etmeyeceğim. Filmi izlememiş olanlar için zaten ne burada konuyu iki cümleyle özetlemem, ne ondan sonra yazacaklarım bir anlam ifade edeceğinden "Filmin konusu nedir?" bölümünü de geçiyorum- filmi izleyene ise filmin konusundan bahsetmek zaten saçma olurdu. Ezcümle, filmi izlememiş olanlar için bu yazı ‘işlevsizliği’ ile damgalanmıştır.

Pieta: Pieta'yı tekrarlamak
Michelangelo 'nun Pieta denilen bir tasviri vardır.Bu tasvirde Meryem Ana, İsa'nın carmıhtan indirilen cansız bedenini kucağına almış genç bir kadın olarak gösterilir. Yani sahne tüm insanlığın, tanrının merhameti karşısında ödenmesi imkansız bir borç altına girmesinden hemen sonrasına dairdir. Bu, insan denilen varoluş kipinin dinamosu olan borçlanma kültü, hala insani etkinliğin belirleyici unsurlarından biridir. Zira tanrının çarmıhtaki ölümü, tanrının modern çağdaki ölümünde tekrarlandığında bile insanlık bu borçtan kurtulabilmiş değildir: Kapitalizm ile birlikte borcun niteliğinde bir değişme olmuştur. Başka bir değişle, kapitalizm diğer her şeyi olduğu gibi insan denilen varoluş kipini de yeniden biçimlendirmiştir: İnsan sermaye karşısında borçludur ve bu borç ödenmesi mümkün olmayan bir özellik arz etmektedir.


Pieta, Michelangelo (Resmin büyük hali)

Demek ki, burada bir tekrar olduğunu söylemek, tekrarın motamotluğuna vurgu yapmak anlamına gelmemektedir. "Tanrının çarmıhta kendisini feda etmesinden"-buna tanrının ilk ölümü diyeceğim- sonra dinsel bir inanç sistematiğine dönüşmesini tanrının 19. yy'daki ölümü-yani, tanrının ikinci ölümü- takip eder.İşte, Kim Ki Duk'un Pieta'sı bu ikinci ölümün sonrasının bir Hıristiyancı tasviridir.İsa,Gang-do'dur

1- Gang-do filmin başında İsa'nın aksine merhamet nedir bilmez, vahşi, duygusuz bir figür olarak sunulmaktadır. Bu acımasız "tefeci" on misli geri almak üzere insanlara faiz veren bir oluşum adına çalışmaktadır.İnsanlar doğal olarak bu borcu ödeyemeyeceğinden Gang-do onlarla şöyle bir anlaşma yapar: Borcun faiziyle beraber yani on misli bir şekilde ödenmemesi halinde borçlu sakat bırakılacak ve sigorta şirketinden alınan para ile borç tahsil edilecektir. Borç verilen küçük atolye sahipleri çaresizlikten ve olasılıla da borcu ödeyebileceklerine dair bir umutla böyle ağır şartlardaki anlaşmaları kabul etmektedirler.

2-Gang-do anlaşmanın uygulanması süresince de oldukça acımasızdır.İnsanların uzuvlarını koparır, onları inşaatlardan aşağıya iter, sigortadan parayı alabilmek için ne gerekiyorsa yapmaktan hiç çekinmez. Ancak bunları bir görev duygusu ile yapmamaktadır, zira "işvereni" ona insanları sakat bırakmasını söylemediğini hatırlatır.

3-Gang-do, tıpkı İsa gibi bir "gayri-meşru bir bebek" olarak dünyaya gelmiştir.

4- Gang-do İsa 'nın etini ve kanını yedirişini, annesi olduğunu iddia eden kadının bu iddiayı kanıtlamasını isterken tekrarlar; kadın Gang-do'nun etini yer.

5- İnsanın acı çektirmekten haz duyabileceğini maskelemek isteyen filmde Gang-do "annesi" geldikten sonra birden değişiverir.Böylece film şunu söylemektedir: "Gang-do özünde iyi bir çocuk ama çevresi kötü, bakın biraz sevgi,şefkat gösterince nasıl iyi bir insan oluveriyor." Bu aslında insanın kötüyü evcilleştirme biçimidir. Bu filmin "iyi kapitalizm", "iyi sermaye" fantazisinden ibarettir. Bunun içindir ki Gang-do'nun kişiliğinin birden değişivermesi filmin iç dinamikleri ile açıklanamamaktadır.

6- Film, tıpkı merhametinden 19. yy'da ölen tanrı gibi, Gang-do 'yu da filmin sonunda öldürür. Bu, "kötünün (şeytani sermayenin)en sonunda cezasını bulması" fantazisine hizmet etmektedir. Denklem son kertede şuna dönüşür: İyi; vicdan azabından ölen ve böylece zararsız olan kötüdür.

7- "Gang-do'nun annesi Mi-son", öz-oğlunun ölümünden sorumlu tuttuğu Gang-do'yu kendisinin onun annesi olduğuna inandırır.Böylece Gang-do "annesine" bağlandıktan sonra intihar ederek onu cezalandıracaktır. Bunu yaparken Gang-do'nun daha önce sakat bıraktığı kişilerden biri tarafından kaçırılmış ve öldürülmüş yanılsaması yaratır.Sahiden de plan işe yarar; filmin sonunda Gang-do vicdan azabından intihar ettiğini görürüz.

8- "Anne Mi-son" her ne kadar Gang-do'ya acısa da, intikamını almaya kararlıdır.Film bu "intikam ruhunu" filmin son sahnelerinde açıkça dile getirir - ki kendisi de zaten bu ruhtan konuşmatadır.Mi-son, kaçırılmış gibi çığlıklar atıp bir inşaatın tepesinden Gang-do'ya "rol kesmektedir." İşte o an Gang-do, tüm suçun kendisinde olduğunu, cezalandırılması gereken bir kişi varsa bunun "annesi" değil kendisi olduğunu söyler. Gang-do için zaten üzülmekte olan "anne" aşağıda yalvarmakta olan oğlunun katiline acığı için Gang-do yüzünden intihar etmiş öz-oğlundan af diler ama yine de "aşağı itilir." yani aşağı atlar. İşin ilginç yanı sahiden de inşaatın tepesinde "anne Mi-son"dan başka gizli bir karakter daha vardır ve "anne" kendisi atlamasa da onu aşağı itecek gibi durmaktadır.Film bu sahneyi izleyiciye göstererek, yani "annenin" itilmediğini ama kendisini attığını göstererek ahlakçılığını yani "intikam ruhunu" açıkça dayatmış olur. Bu hususta kuşku uyandırmak istenmemektedir.

9- "Annenin" atladığı yerde gömülü olan öz-oğul Gang-do tarafından bulunur.Öz-oğulun üzerinde Gang-do'nun "anne" tarafıdan kendisi için örüldüğünü zannettiği beyaz-pembe bir kazak vardır.Kazak toprak altından çıktığı için çamur içindedir.

10-Gang-do, "anneyi" öz-oğulun yanına yatırır. Sonraki sahnede Gang-do, "anne" ve öz-oğulu çukurun içinde uzanmış olarak görürüz.Gang-do'nun üzerinde beyaz-pembe kazak vardır ama temizlenmiştir.Gang-do "intikam ruhu" başarıya ulaştığı için bir katarsis imgesine dönüşür.

11-Film, borç ilişkisini "intikam ruhu" ile yoğurup yanlış anlamaktadır.

Kategori:

Re: Pieta Üzerine

resimler için teşekkürler.


Re: Pieta Üzerine

oktay dedi ki:
resimler için teşekkürler.

Rica ederim. Yazının içinde düzgün görünmesi için resimlerin siteye yüklenmesi gerekiyor. Öyle olunca da boyutlar küçülüyor mecburen.

Filmi izlemeye başlıyorum birazdan Smile


Re: Pieta Üzerine

iyi seyirler, izledikten sonra yazışmak dileği ile.


Re: Pieta Üzerine

Uzun zamandır ben de bekletiyordum. İzleyip öyle okuyacağım yazıyı.


Re: Pieta Üzerine

Filmle hırstiyan mitolojisi arasında (isminden kaynaklanan) doğrudan bir bağ kurmak gerekirse, İsa'nın Tae-seung (filmin en başında kendisini vinçle asan) olması gerekmez mi? Annenin (Mi-son) yüreğini acıyla dolduran, onu akıl almaz bir biçimde intikam alma isteğiyle dolduran oğul o değil midir?

Gang-Do'nun acımasız kapitalizmi (modern dünyayı) sembolize ettiği düşünülürse, ben de yönetmeni fazla iyimser bulduğumu ifade etmeliyim. Oktay'ın da dile getirdiği, karakterdeki ani değişim, filmin stilize havası içerisinde fazla sırıtmasa da nedensiz kalıyor.


Re: Pieta Üzerine

oktay'ın değindiği film hakkında bir şeyler söyleyebilmek için tekrar bakmam gerekir. İzleyeli epey oldu. Film ile ilgili eleştiriler bir parça aklımda. Yönetmeni en başarısız filmlerinden biri olarak değerlendirilmişti bir çevre tarafıdan. Yönetmenin hayranıyım. Oktay'ın değiğindiği gibi, birkaç neye yoracağımı bilemediğim filmini izlememle birlikte, her filmini merakla beklediğim yönetmenlerdendir. Hoş tüm dünyada da bir kesim tarafıdan çeok beğeildiği biliniyor. Bir Bin-jip'i(Boş Ev), bir Ilkbahar, Yaz, Sonbahar, Kis ve Ilkbahar'ı (ilk izlediğim filmidir) sinema dünyasıda kendisine bir izleyici kitlesi kazandıra filmleridir.

Piet'yı izlemeden öce, yaslandığı(dolaylı olarak) dinsel kaynağın varlığını biliyordum. Bu tür göndermelere yaslaarak oluşturulan filmler yaygın. Bir Antonioni, bir Bunuel bunun en başarılı örneklerini vermiş yönetmeler. Bir alamda da "ilgi garanti" bir yöntem.


Re: Pieta Üzerine

Gang-do'nun İsa olduğunda ısrar ediyorum. bununla ilgili olarak yazıda diğer söylediklerimle beraber özellikle 3 ve 4. maddelerde dile getirdiklerime bir başka "tekrar" daha ekleyeceğim: Gang-do "annesinin içine girdikten sonra" bir değişim geçirir.burada tanrının meryemi gebe bırakarak oğlunu (yani kendisini) dünyaya getirmesi sahnesi tekrarlanmaktadır. zira, Gang-do bu sahneden sonra yeni kişiliği ile yeniden doğmuştur. filmde açıklanamaz olan Gang-do'nun dönüşümü tam da hırsitiyanlığın açıklanamaz olan "teslis"idir. yani, film teslising açıklanamaz niteliğini, bir bakirenin doğurabilmesindeki açıklanamaz olanı, yani tanrının yer yüzüne inişini Gang-do'nun dönüşümünde yine bir açıklanamaz olarak tekrar etmektedir.


Re: Pieta Üzerine

oktay dedi ki:
Gang-do'nun İsa olduğunda ısrar ediyorum.

Gösterdiğiniz "delil"lerin inandırıcılığı su götürmez. Öte yandan Gang-do'nun başkalarının değil kendi günahlarının kefaretini çektiğini, Mi-son'un gerçekte onun annesi olmadığını da düşündüğümüzde, hikâye daha girift bir hâl almıyor mu?


Re: Pieta Üzerine

Kim Ki Duk,benim de en begendigim yonetmenlerden birisi ama filmin yonetmenin diger filmlerinden daha basarisiz oldugunu dusunuyorum. Yine de festivalde dikkat cektigi de bir gercek. Tabi tum bunlar oktay'in vurgularina, dikkat cektigi noktalara bir etki saglamiyor. Yani oktay'in deginileri cok yerinde ama filmin isa karakteriyle ya da vicdan sorgulamalariyla suregelen kurgusu icinde iyi bir film olup olmadigi tartisilir. Hatta "Ruya" filminden daha basarili oldugunu soyleyemem.

Insani anlatmayi basit ve dogal iliskiler icinde anlatmayi seven Kim Ki Duk'un bu kadar sert ve bagiran, abarti karakterler kullanarak tarzinin bu kadar disina cikmasinin nedenini anladigimi soyleyemem.

Oktay'in actigi tartisma noktalarindan uzaklastigimi biliyorum. Sanirim filmi bu basliktan sonra bir daha izlemem gerekecek


Re: Pieta Üzerine

Game Over, Kordian Lewandowski

m.jpg

Re: Pieta Üzerine

Mario'nın işçi sınıfını da simgelediğini düşünürsek, güzel bir çalışma olmuş. Prensesinin kollarında. Smile