Peter Bichsel - Katlar
Geçici olarak, bir ev düşünülebilir, dört katlı, katları birbirine bağlayan ve birbirinden ayıran merdivenli, kiremit damlı; bir ev. Cadde üzerinde, pahalı arsa üzerine diğerlerinin arasına sıkıştırılmış, pencereleri caddeye bakan, girişi arka bahçeden bir ev.Giriş katında kimse oturmuyormuş. Kimse görülmemiş şimdiye kadar giriş katında. Giriş katında da aynı kahverengi kapı, çatlamış cilası, buzlu camları, mavi çizgili perdeleri. Giriş katta belki de kimse oturmuyordur.
Birinci kat: Kahverengi kapı, çatlamış cilası, buzlu camları. Burada birileri oturuyor.
İkinci kat: burada da birileri oturuyor.
Üçüncü katta da birileri oturuyor.
Birileri evden taşındığında, birileri eve taşınır. Birinci gün koku hissedilir, sarmısağa olan düşkünlüğün kokusu veya makinistin yağ, marangozun talaş kokusu, daha sonra belki de bir de ufaklığın kundak kokusu, ama sonra, hem de üçüncü günde bu koku evin bir parçası olur, ev yine de o dört katlı ev olur.
İkinci katta yine birileri oturuyor.
Kapı tabelaları değiştiriliyor.
Telefoncu, altta, girişteki kutuyu açıyor, bağlantıyı değiştiriyor, küfür ediyor, tekrar değiştiriyor, sonra gidiyor.
Belki de giriş katında birisi oturuyorddur.
İlkbaharda, 4 Nisan'da örneğin, güneş ikinci ve üçüncü kat arasındaki merdivene bir im yansıtır, bu, geçen yılınkinin aynısıdır.
Üçüncü kattaki kız, ikinci katın kapısını tıklatır ve kadına utangaç ve saygılı bir şekilde, üçüncü kattan ikinci katın balkonuna düşürdüğü topunu mümkünse almak istediğini söyler.
Çatı katı tahta perdelerle bölünmüştür, her kata ait bir bölüm var, her bölüm asma kilitle güvence altına alınmıştır, buraya mutlaka eski somyalar kaldırılır, fotoğraf albümleri ve günlükler, aynalar.
Birileri, iki haftada bir çatı katını süpürür.
Kapıdan satıcılar önce en üst katın ziline basmayı alışkanlık edinmişlerdir, en üst katta hâlâ birilerinin oturup oturmadığını sorduktan sonra aşağı inerler, ikinci katın ziline basarlar ve sonra birinci katın, sonra giriş katının. Umut, merdiven çıkmayı kolaylaştırır, hayal kırıklığı ile sadece aşağı inilir. Kapıdan satıcıların işleri evlerle ilgilidir.
Ormancıların işi ormanla. Kadınların beklemektir.
Evler evlerdir.
BICHSEL, Peter. Aslında Bayan Blum Sütçüyü Tanımak İstiyordu, (Çev.Perihan Anaç), İstanbul, Kabalcı Yayınları, 1995: 9-10.
Re: Peter Bichsel - Katlar
İlginç, ilginç olduğu kadar da güzel bir öykü.
Re: Peter Bichsel - Katlar
Şiir zevki veren bir öykü. Evler konusunda Behçet Necatigil'in şiirini anımsattı bana.
Re: Peter Bichsel - Katlar
Şiiri bilmiyordum; teşekkürler Cihan.
Re: Peter Bichsel - Katlar
Bir öyküden çok bir roman ya da öykü taslağı gibi yazılanlar. Neredeyse
Re: Peter Bichsel - Katlar
öyküde bana bir şeyler çağrıştıran, anlamlı gelen satırları alıntıladım. Öykünün devamı çok dağınık geldi, ne anlatılmak isteniyor, belirsiz. Çeviride bir sorun olabilir belki. Çelişkili cümleler, farklı zamanlar... bana bir anlam ifade etmedi.
Cihan'a teşekkürler, şiir için.
Re: Peter Bichsel - Katlar
Benim öyküde hissettiğim güç de tam burada, Elif'in alıntıladığı kısım ile anlaşılmaz gelen yerler arasındaki çatışmada saklıymış gibi geliyor. Bir yandan klasik sayılabilecek bir anlatım, bir yandan karabasan gibi zamanların ve farklı yaşantıların birbiri içine geçtiği "ev"i merkez alan tedirgin edici anlatım.
Yazarın bir iki farklı öyküsünü de okuduktan sonra sanırım daha iyi anlaşılacak.
Re: Peter Bichsel - Katlar
neden karabasana benzettiğini anlamadım.