UzunHikâye Öykü, inceleme, eleştiri



Nezihe Meriç - Gül Yaprağının Pembe Sesi

28 Şub 2010
Enes T

"Gül Yaprağının Pembe Sesi"
Nezihe Meriç
Can Öykü Antolojisi
Can Yayınları, 2007, İstanbul
sf. 50-52

Kategori:

Re: Nezihe Meriç - Gül Yaprağının Pembe Sesi

Öfke duymayanın "kendine acıma" sı mı gerekiyor.


Re: Nezihe Meriç - Gül Yaprağının Pembe Sesi

soru "bana" ise, öfke duyanın yada duymayanın "kendine acıması" gerektiğini sanmıyorum. Smile


Re: Nezihe Meriç - Gül Yaprağının Pembe Sesi

Ama sevgili "Oktay" yaklaşımlarınızda hep bir tersinme, bir öfke, bir "muhalifizm" gördüğümde, "bu insan neden böyle" diye düşünmeden edemiyorum. Yaklaşmak, mevzi alacak yer kollamak değil bazen, üzerine atlanacak siperi bulmaya çalışmak da... Haklısınız. Bu öyküye bir şey katacak bir yaklaşım değil. Ama bir kenarda "tik-tik-tik" diye sohbet eden bir saat olduğunda; çoğumuz hangi ipliği çekiştireceğimizi bilemiyoruz.
Selamlarımla.


Re: Nezihe Meriç - Gül Yaprağının Pembe Sesi

Mehmet Sürücü dedi ki:
Ama sevgili "Oktay" yaklaşımlarınızda hep bir tersinme, bir öfke, bir "muhalifizm" gördüğümde, "bu insan neden böyle" diye düşünmeden edemiyorum.

biraz abartmışsınız sanki, "muhaliflik" etmeden üzerine yazdığım yazılar/öyküler de var bu forumda. Smile zaten muhalif olup olmamamın bir önemi de yok ki, daha önce başka bir başlıkta söylediğim gibi aynı metin için muhalif olmadığım bir yorum da yapabilirim, hemen muhaliflik ettikten sonra...

hem ben "mevzi alacak yer kollamak" yada "üzerine atlanacak siper bulmak" amacında değilim ki. iyisi mi siz beni kendi halime bırakıverin , mevzi ile siper arasında dolaşan "deli" misali.Smile
sağlıcakla.


Re: Nezihe Meriç - Gül Yaprağının Pembe Sesi

""
iyisi mi siz beni kendi halime bırakıverin , mevzi ile siper arasında dolaşan "deli"

Gerideki tüm sözcükleri size bırakabilirim; ama bir tek "deli" ye sahiplenmenize karşı çıkmam gerek. çünkü yeri gelir başka kapı kalmadığını görürsünüz................


Re: Nezihe Meriç - Gül Yaprağının Pembe Sesi

biraz açarbilir misiniz, "çünkü yeri gelir başka kapı kalmadığını görürsünüz................ " ifadesini?


Re: Nezihe Meriç - Gül Yaprağının Pembe Sesi

Tabi ki. Siz kendi mülküyetinize alıverdiniz hemen "deli" kavramını. Var mı yağma. Biz dünyayı anlamaya çalışıyoruz(kedim için bu çoğul ek) siz bizden böyle bir kapıyı hemence almaya çalışmanız biraz ....


Re: Nezihe Meriç - Gül Yaprağının Pembe Sesi

Mehmet Sürücü dedi ki:
Tabi ki. Siz kendi mülküyetinize alıverdiniz hemen "deli" kavramını. Var mı yağma. Biz dünyayı anlamaya çalışıyoruz(kedim için bu çoğul ek) siz bizden böyle bir kapıyı hemence almaya çalışmanız biraz ....

"mülkiyetin yağma olduğu konusunda" hem fikirmişiz zaten. bir kavramı mülkiyetimize onu kendisine özdeş kıldığımızda alabiliyoruz, demek ki bu başlık altında "sevgi" kavramını "kendisine" karşı kışkırttığımda, yani onun "istikrarını" ve "özdeşliğini" tehlikeye sokmaya çalıştığımda o kadar da "fena" bir iş yapmıyormuşum.
hem deli ifadesini tırnak içine, onun mülkiyetini "kendim" dahil kimseye bırakmamak için almıştım. "çoğumuz hangi ipliği çekiştireceğimizi bilemiyoruz." dediğiniz için, bu durumlarda dilerseniz "beni kendi halime bırakabileceğinizi" söylemek istemiştim.


Re: Nezihe Meriç - Gül Yaprağının Pembe Sesi

"Öyle bir seçeneğiniz yok."
İnsanın "kendi hali" yok çünkü.


Re: Nezihe Meriç - Gül Yaprağının Pembe Sesi

ama ben "kendi haline bırakmak" deyiminden behsetmiştim. yoksa "kendi halim diye bir şey olduğunu" söylemedim. taktir edersiniz iki ikisi farklı ifadeler. Smile


Re: Nezihe Meriç - Gül Yaprağının Pembe Sesi

lafazanlık yaptığımı düşünmüyorum. şunun için;
kendi haline bırakmak : onunla ilgilenmemek, aldırış etmemek.
kendi hali : bir şeyin kendisine dair olan durum, onun öz hali.

ayrıca bu diyalog başlığı kirletmeye başlayacağa benzediği için bitirmeyi öneriyorum.
sağlıcakla.


Re: Nezihe Meriç - Gül Yaprağının Pembe Sesi

oktay dedi ki:
ayrıca bu diyalog başlığı kirletmeye başlayacağa benzediği için bitirmeyi öneriyorum.

Smile


Re: Nezihe Meriç - Gül Yaprağının Pembe Sesi

Kızamamak tanımını yapan olarak. Bir ruh hali evet belki...
İstediği inandığı şeylere ulaşamamış ama kendi özbenliğinde bir dünya tasavvurunu taşıdığını da belli eden yazara bir insan oluşunu acizliğini aslında belki de kuşak olarak kaybedişlerini anlatışında bir sıcaklık, içtenlik samimiyet bulduğum için idealizmi yaralı bir insan olmasına rağmen ötekileşmediği köşe dönmeci de olmadığı için daha sıcak duruş sanırım. Omzuna vurulan avutmak istenen bir dost gibi karısını aldatmıştır adam, genelgeçer değerlere ters birşeydir ancak kadın bir kez bile adamın sevdiği birşeye değer vermemiş onunla yaşayabileceği alanı yeşillendirme çalışmaması yapmamıştır ve adam bunu yapan bir kadın görünce kendini tutamamıştır. Adamın yaptığı yanlışsa da omzuna vurursunuz hafifçe tam kızamazsınız dostunuza...