UzunHikâye Öykü, inceleme, eleştiri



Mekanları Tüketmek

06 Eyl 2013
Cihan Başbuğ

Rahmi Öğdül'ün John Urry'den çevirdiği Mekanları Tüketmekadlı kitabı okudum.

Kitap, sayıları çığ gibi artan sivil turizm ordusunun dünyaya, yerele, kültüre ve sosyolojiye olan etkisini tartışıyor. Mekan ve zamanın görsel tüketimini ve bu tüketimi destekleyen endüstriyel üretim arasındaki ilişkiyi sorguluyor. Kentlerin nasıl görsel tüketim objeleri olmaya başladığını, insanların günlük yaşam alışkanlıklarının dahi turistik bakış açısının hedefi haline dönüştüğünü görmemizi sağlıyor.

Modern insanı tanımlamaya kalkmaktaki hızlı değişimin, sosyologları bile epeyce zorlarken, Harvey'in tanımını alıntılamakta yarar var:

""
Modern olmak, kendimizi serüven,güç,coşku, gelişme, dünyayı ve kendimizi dönüştürme olanakları vaat eden bir ortamda bulmaktır...modern ortamlar ve deneyimler, coğrafi ve etnik, sınıfsal ve ulusal,dinsel ve ideolojik tüm sınırları aşar...bizleri parçalanma ve yenilenmenin girdabına sürükler.1

Modern insan, turizmle tanışmasının hemen ardından; turizmi kullanmadığı zamanlarda dahi birer kalıcı turist algısıyla yaşamaya başlar ve bu da insana yuva olan kent olgusunun hızla "peyzaj"lanmış, görsel şov haline dönüşmesini sağlar.

""
Yerler sadece turistin gözlemsel sistemi içinde görülmezler, başka bir yerde olmak için içimizi sızlatabilen ya da bir yerde kalmak zorunda olmak korkusuyla titretebilen farklı duyular aracılığıyla anlaşılırlar.2

"Tüketimin kolaylaşması insanın hayrınadır" şeklinde bilinçaltımıza yerleşen sloganın karşıtı olarak turizm dışı geziler, sırt çantalılık vb alternatiflerin bile görsel tüketimin hizmetinde olduğu,turizm ordusunun her askerinin (kalıcı yaşamı reddedip, ruhunu arayan ve gezen bireyler de dahil) düzenli ve örgütlü çalışmayı gerektiren bir hizmet sektörünü "boş zaman" etkinliğine kurban ettiğinin görülmesi şarttır.

Turist bakışının,yuvasından çıkan insana farklı yuvalar sunma adına yeni toplumlaşmış küçük dünyayı yaratmasına şaşmamalıdır.

""
..."turist kendisinin göstergesi olarakher şeyle ilgilenir...dünyanın her yerinde tanınmamış semiyotikçi ordularını oluşturan turistler,Fransızlığın, tipik İtalyan davranışının,Oryantal manzaranın,tipik Amerikan otobanının, geleneksel İngiliz pub'larının göstergeleri peşinde iz sürüyorlar. 3

Turistlerle keşfedilmeden önce yaşayanlarının başka bir yerde olmayı çok da istemediği küçük sahil kasabaları, coğrafi çekicilik barındıran iç bölgeler ya da bazı adalar turistlerce fethedilir ve "ötekiler"le dolan bu yerler bir süre sonra üretim alışkanlığını değiştirerek hediyelikler satan, üzerinde o bölgenin adları ya da sembolleri gibi kichlerle dolu objelerin üretildiği ve o ziyaretçiler sayesinde "canlanan" ve gitgide değişen yeni tüketim yerlerine dönüşürler. Ardından ziyaretçileriin orada yaşayanlar kadar gerçek olmasıyla başlayan normalleşme birgün yeni yerlerin keşfedilmesi, kalabalıklık, betonlaşma gibi tüketim artıklarıyla ilginç olmaktan çıkar ve çekilen turistlerin ardında kalanlar "öteki" olarak yaşmaya devam ederler... Dış dünyaları gören, hisseden ama onlardan biri olamayan "mutsuz öteki"ler...

Kitabın bir diğer düşündürdüğü ise bugünkü "Avrupalı" (kültürel açıdan) tanımının yukarıda anlatılanlarla olan ilişkisini düşünmemizi sağlaması.

Yazılarını Birgün'deki köşesinden takip ettiğim Rahmi Öğdül'ün diğer çevirisilerini de karıştırmanızı öneririm.

1)J.Urry, "Mekanları Tüketmek", Ayrıntı yay, 1. basım,İst 1999, sf 37
2)a.g.e. sf 46
3)a.g.e. sf 224

Kategori:

Re: Mekanları Tüketmek

Kitap ilgimi çekti.

Bugün "yürümek" kapsamında düşünüyordum. (Çadırın bir bölümü için) İlgili okumalar yaparken, çağdaş insanın günlük yaşamında yürümenin artık bir yer değiştirme aracı olmaktan çıkarıldığını, bunun ötesinde yürümenin bir sorun, bir özür haline getirildiğini okuyordum.

Cihanın sözünü ettiği kitap, benzeri bir bağlamda, mekanların metalaşıp, tüketim zincirinin bir halkası oluşunu vurgularken, çağdaş bir insanın uygulamaları içerisinde kabul ettiğimiz gruplarla gezilerin, turistik seyehatlerin de ne kadar bu düzlemlerin içerisine girdiğini vurguluyor sanırım.

Teşekkürler Cihan.

Yürümeye Övgü_David le Breton_Sel