Marguerite Yourcenar - Wang-Fo Nasıl Kurtarıldı?
YOURCENAR, Marguerite.
Doğu Öyküleri,
(Çev.: Hür Yumer),
İstanbul: Helikopter Yay.,
2009, s: 11-22.
YOURCENAR, Marguerite.
Doğu Öyküleri,
(Çev.: Hür Yumer),
İstanbul: Helikopter Yay.,
2009, s: 11-22.
Re: Marguerite Yourcenar - Wang-Fo Nasıl Kurtarıldı?
Daha önce de okumuştum öyküyü. İki gündür birkaç kez okudum. Yourcenar kitabnın sonundaki "Yazarın Notu" bölümünde, öykü için, eski bir Çin kıssasından esinlendiğini, özgürce yeniden yazımı olduğunu belirtiyor. Masal olduğunu düşündüğüm anlatı, alıştığım masal kalıplarına çoğunlukla uymuyor. Gerçeküstü olarak kabul edilecek çok az şey var başlarda. Tabi ki o muhteşem sonunu ayrı tutuyorum bu değerlendiremde.
Her şeyden önce, sanatsal bir "buluş,terkediş" konusunu işlediği için duygulandırdı beni sanırım. Usta Wang bir anlamda da dünyasal gereklerden arınmış, sadece gördüğü, duyumsadığı dünyayı algıladığıyla yetinmeyip, boyalarla, kalemlerle başka bir mucizeye dönüştürmeyi seçmiş. İkili bana bir parça Don Kişot'u çağrıştırmadı değil. Ama bu tabi ki bambaşka bir şey.
Ling'in bir anda tümüyle değişen yaşamı. sanatın ona açtığı bambaşka algılar, birer birer kurtulduğu korkuları felsefi anlamda yeniden doğuş.
Öykünün sanat ve sanatın insanı ne denli değiştirebileceğini anlatıyor demenin, çok sıradan ve kapsamsız bir tanımlama olacağını düşünüyorum.
ROSENBERG,Dona, Dünya Mitolojisi, (çevirenler bir grup) İmge Yayınevi, İstanbul, 1998
Re: Marguerite Yourcenar - Wang-Fo Nasıl Kurtarıldı?
Mehmet Sürücü, öykünün Rene Laloux tarafından yapılmış animasyon filmini göndermiş. Ekliyorum.
Comment Wang-Fo fut sauvé (1987):
Re: Marguerite Yourcenar - Wang-Fo Nasıl Kurtarıldı?
Yakın arkadaşlarının “delinin biri” diye tanımladığı ressam Fikret Mualla ile ilgili izlediğim bir belgeseli anımsatıyor bana bu satırlar. En sevdiği arkadaşı olarak “içki şişesi ve fırçasını” bilen, fırçasını daha çok bir şişe daha şarap alabilmek için kullanan, dünyanın hiçbir varlığına değer vermeyen o değerli ressamı. Yurt dışında, Fransa’da, Paris’te yaşadığı yıllar boyunca, yaptığı yağlıboya tabloları bir şişe şarap karşılığında sağa sola dağıttığı anlatılıyordu belgeselde. Bir tas çorbayla bir şişe şarabı düşünüyorum.
Ling bambaşka bir gözle, sanatın, resmin, renklerin gözüyle bakmaya başlayınca, yaşamındaki dünyevi varlıklarını da kaybediyor bir bir. Her değişimin bir bedeli var.