UzunHikâye Öykü, inceleme, eleştiri



Lord Dunsany - Tavşan ile Tosbağanın Gerçek Öyküsü

11 Oca 2009
sevcan

""
Tavşan ile Tosbağanın Gerçek Öyküsü
Lord Dunsany

Uzun bir süre boyunca hayvanlar arasında tavşanın mı tosbağanın mı daha hızlı olduğuna dair amansız bir şüphe vardı. Bazıları uzun kulakları olduğu için tavşanın daha hızlı koşabildiğini iddia ediyordu. Diğerleri ise tosbağanın daha hızlı olduğunu çünkü kabuğu o sertlikte olan birinin hızlı da koşabileceğini savunuyorlardı. Ve ah işte, uzlaşmazlık ve kargaşanın güçleri kati bir uzlaşmayı sürekli erteletti.

Hayvanlar arasında bir savaş çıkmasına az kalmıştı ki bir anlaşma yapıldı ve kimin haklı olduğunu görebilmek için tavşan ile tosbağanın 450 metrelik bir yarış yapmalarına karar verildi.

“Tam bir saçmalık!” dedi tavşan. Onu yarışmaya razı edebilecekler sadece onun destekçileriydi.

“Yarışmayı memnuniyetle kabul ediyorum,” dedi tosbağa. “Oyunbozanlık yapmayacağım.”

Onu destekleyenler neşeyle doldular.

Yarış günü gerilim hızla tırmandı; kaz tilkinin üzerine çullandı ve az kalsın gagalayacaktı onu. İki taraf da olabildiğine yüksek sesle yarış anına kadar yaklaşmakta olan zaferden bahsediyordu.

“Zaferin benim olacağından kesinlikle eminim,” dedi tosbağa. Tavşan herhangi bir şey söylemedi, sıkkın ve öfkeli görünüyordu. O ara bazı destekçileri onu terk ettiler ve tosbağanın ilham verici sözlerine yüksek sesle tezahüratta bulunan karşı tarafa geçtiler. Ama birçoğu tavşanın tarafında kaldı ve “Hayal kırıklığına uğramayacağız,” dediler. “Bu kadar uzun kulakları olan bir hayvanın kazanacağı kesin.”

Tosbağanın destekçileri “Hızlı koş,” dediler.

“Hızlı koş,” herkesin birbirine sürekli söylediği bir slogan oldu. “Sağlam kabuk, sağlam yaşam. Bu ülkenin isteğidir bu. Hızlı koş,” dediler. Kimse bu sözleri dile getirmedi ama kalabalık bunu kalpten haykırıyordu.

Sonra durdular ve birden derin bir sessizlik çöktü.

Tavşan 100 metre boyunca rüzgâr gibi esip geçti. Sonra rakibinin nerede olduğunu görmek için etrafına bakındı.

“Bir tosbağa ile yarışıyor olmam son derece gülünç,” dedi. Yere oturdu ve kaşındı. “Hızlı koş, hızlı koş,” dedi bazıları.

“Bırakın dinlensin,” diye bağırdı diğerleri. “Bırakın dinlensin” de bir slogan oldu.

Bir süre sonra rakibi yaklaştı tavşana.

“İşte geliyor şu lanet olası tosbağa,” dedi tavşan. Ayağa kalktı ve tosbağanın onu yenmesine izin vermemek için geçemesin diye olabildiğine hızlı koştu.

“Bu kulaklar kazanır,” dedi arkadaşları. “Bu kulaklar kazanacak ve söylediğimiz şeyin doğruluğunu inkâr edilemez bir temelin üzerine kuracak.” Bazıları tosbağanın destekçilerine dönüp “Sizin yarışmacınızdan ne haber?” dediler.

“Hızlı koş, hızlı koş,” diye cevap verdiler karşılığında.

Tavşan yaklaşık 300 metre koştu. Hatta öyle ki görünürlerde olmayan bir tosbağa ile yarışmasının ne kadar aptalca olduğunu çaktığında bitiş çizgisine varmasına ramak kalmıştı. Tekrar oturdu ve kaşındı.

“Hadi koş, hadi koş,” dedi kimileri. Kimileriyse “Bırakın dinlensin,” dediler.

“Neye yarar ki?” dedi tavşan. Bu sefer temelli durdu. Bazıları uyuduğunu bile iddia ettiler.

Bir ya da iki saat boyunca ümitsiz bir heyecan vardı. Sonra tosbağa kazandı yarışı.

“Hızlı koş, hızlı koş,” dedi destekçileri. “Sağlam kabuk, sağlam yaşam: işte başarının temel sebebi.” Sonra tosbağaya başarısının ne anlama geldiğini sordular ve o da gidip bunu kaplumbağaya sordu. “Bu, süratin gücüne karşı muhteşem bir zaferdir,” dedi kaplumbağa. Sonra tosbağa bunu arkadaşlarına tekrar etti. Hayvanlar yıllar boyunca başka hiçbir şey söylemediler. Hatta bugün bile “süratin gücüne karşı muhteşem bir zafer” terimi kulaklara küpe olan bir slogandır.

Yarışın bu şeklinin pek bilinmeyişinin sebebi ise buna şahitlik edenlerin büyük bir çoğunluğunun olaydan kısa bir süre sonra meydana gelen orman yangınında ölmüş olmalarıdır. Yangın ormana güçlü bir rüzgârla yayıldı. Tavşan, tosbağa ve diğer birkaç hayvan uzak, çıplak bir tepeden yangının ormana çok yakın olduğunu gördüler. Ormandaki hayvanları uyarması için kimi göndereceklerini kararlaştırmak için bir toplantı yaptılar acilen.

Tosbağayı gönderdiler.

Çeviren: Sevcan Ekici
"The True History of The Hare and The Tortoise", Fifty-One Tales

Ç.N:
"Tosbağa" (tortoise) ve "kaplumbağa" (turtle) terimleri ülkemizde aynı türden bahsediyormuş gibi görünse de bu terimlerin arasında bir fark olduğunu öğrendim. Tosbağa (tortoise) karada yaşayan bir canlıdır. Kaplumbağa (turtle) ise suda yaşayan bir canlıdır. Dikkatlerden kaçmış olabilir diye öğrendiğim bu bilgiyi sizlerle paylaşmak istedim.

"In the house of the snail" terimininin ne tür bir anlamı olduğunu bilmiyorum. Tam olarak neyi ifade ettiğini anlayamadım, internette ve sözlüklerde aradım ancak herhangi bir sonuca ulaşamadım. Arkadaşım Abdülvahid'in önerisi üzerine "kulaklara küpe olan" diye çevirdim.

Kategori:

Re: Lord Dunsany - Tavşan ile Tosbağanın Gerçek Öyküsü

Merhaba Sevgili Forum Üyeleri,
Yaptığım bu çeviride büyük bir hataya düştüğümü gördüm. Tüh! Ne türlü çevirsem diye kararsızlıkta kaldığım bir cümlenin çevirmeyi düşündüğüm iki halini de yazarak bir tür dikkatsizlik hatası sergiledim. Sinirli Sizlerden özür dilerim. Uyardığı için Abdulvahid'e teşekkürlerimi sunarım. Flowers

""
...Ayağa kalktı ve tosbağanın onu yenmesine izin vermemek için geçemesin diye olabildiğine hızlı koştu.

şeklinde yazılmış olan cümleyi sadece,
""
Ayağa kalktı ve tosbağanın onu yenmesine izin vermemek için olabildiğine hızlı koştu.

olarak değerlendirirseniz çok mutlu olacağım. Tekrar özür dilerim.
Sevcan


Re: Lord Dunsany - Tavşan ile Tosbağanın Gerçek Öyküsü

Sevgili sevcan, bu alanda okuduğum en başarılı çeviriydi bu. Çokca severek ve binbir hevesle okudum. Sadece bi yerde bir sorun gördüm: Bu kadar da olmazsa olmaz değil mi?

""
Onu yarışmaya razı edebilecekler sadece onun destekçileriydi.
Burada tümceyi tek başına okunduğunda sorun yokmuş gibi görülse de "edebilecekler"den sonra "ise" eklemek sanırım yerinde olacak... Teşekkürler...


Re: Lord Dunsany - Tavşan ile Tosbağanın Gerçek Öyküsü

Sevgili Cihan,
Bu güzel yorumunuz için teşekkürler. Orada "ise" kullanmam gerçekten yararlı olacak. Ama açık konuşmalıyım ki "ise"yi kullanmak aklıma hiçbir şekilde gelmedi. Çok teşekkürler tekrar. Çeviriyi beğenmeniz çok mutlu etti beni.


Re: Lord Dunsany - Tavşan ile Tosbağanın Gerçek Öyküsü

Çeviri için çok teşekkürler Sevcan. Söylecek bir şey bulamadım. Ellerine sağlık. Alkış

Öykünün iletisi biraz fazla pragmatist gelse de sevdim onu. Bildiğimiz meselin özüne dokunuyor Dunsany. Olanağın değil, iradenin zafer kazanacağını söyleyen bildiriyi teptaklak ediyor: İrade zafer kazanmış olabilir ama bu onun yaptığı şeyi yapmaya muktedir olduğunu göstermez aslında diyor. Hatta bir adım daha ileri gidiyor ve tavşanın yenilgisini gerçekten çekişmesi mümkün olmayan bir rakiple yarışmamaya karar vermesine bağlıyor. Her trajik öyküdeki gibi sonunda olan ormandaki hayvanlara oluyor...


Re: Lord Dunsany - Tavşan ile Tosbağanın Gerçek Öyküsü

Merhaba,
Çeviriyi beğenmiş olmanız çok mutlu etti beni. Şunu da dile getirmek isterim ki, çeviriyi bitirdikten sonra Abdulvahid'le değerlendirdik. Bu nedenle katkıları için ona da teşekkür etmek istiyorum. Hikayeye de hoş bir yorum getirmişsiniz, gerçekten çok hoş. Laughing out loud Ben okuduğumda belki bilinç dışı bir şekilde hikayenin iletisini düşünmüşümdür, bilmiyorum. Ama bildiğim şey şu ki, sizin kadar düşünmedim hikayenin iletisini.


Re: Lord Dunsany - Tavşan ile Tosbağanın Gerçek Öyküsü

Cidden çok teşekkürler hikaye yorumu için,
okurken ben de hiç öyle yorumu hakkında derim düşünmemiştim,
bize yeni bakış açıları kazandırıyorsunuz Thumb Up Thumb Up
tekrar teşekkürler


Re: Lord Dunsany - Tavşan ile Tosbağanın Gerçek Öyküsü

Barış yangında ölen diğer hayvanlar için üzülmüşe benziyor, bense tosbağa ve tavşan arasında yarattıkları bu anlamsız yarışın ,ki bu yarışın savaşı temsil ettiğini söyleyerek biraz abartmış olabilirim belki, bedelini ödediklerini düşündüm :twisted:


Re: Lord Dunsany - Tavşan ile Tosbağanın Gerçek Öyküsü

Uzun zamandır çevirileri okumak için fırsat kolladığım halde buna bir türlü zaman bulamamıştım. Bugün umarım hiç olmazsa bir iki tanesini okuyabileceğim. Hem Dunsany'yi hem de Evire Çevire grubunu özlemişim Smile

Öncelikle çeviri için Sevcan'ın ellerine sağlık. Öyküyü severek okudum. Bildik masalın bilinmedik yönünü güzel anlatmış Dunsany.

Metinde gözüme çarpan bazı noktaları da dile getirmek istiyorum. Ayrıca yorum yazmadıklarım benim alternatif olarak düşündüğüm çeviriler. Ama bazı yerlerde çeviride anlamın bozulduğunu da düşündüm. Elimden geldiğince açıklamaya çalıştım.

""
Ve ah işte, uzlaşmazlık ve kargaşanın güçleri kati bir uzlaşmayı sürekli erteletti.
Lord Dunsany "ve"leri, muhtemelen dönemin anlatı anlayışından hareketle çok yineliyor. Buradaki "ve" yinelenen bir "ve"olmadığı halde, belki de Dunsany'nin bu huyunu bildiğimden kulağımı tırmaladı. Bir de sondaki "erteletti" yerine "erteledi" de kullanılabilir gibi geliyor bana. Özgün metinde ettirgen yapı kullanılmamış, üstelik "erteledi"yi okumak daha kolayıma geliyor Smile

""
tavşan ile tosbağanın 450 metrelik bir yarış yapmalarına karar verildi
Tabii İngiliz sistemiyle metrik sistem arasında dönüştürme yapılırken böyle sorunlar çıkıyor karşımıza (daha doğrusu çeviri yapanların karşısına çıkıyor Smile). Dunsany oldukça yuvarlak bir rakam kullanıp "five hundred yards" diyor. Mesafenin uzunluğuna bağlı kalıp çevirince 450 metre (daha doğrusu 457.2 metre) demek gerekiyor, ama o zaman da yazarın dilindeki "keyfiyet" belli ölçüde kayboluyor. Okurken neden 500 metre değil de 450 metre diye soruyorum mesela. İşin "keyfiyet" kısmını öne çıkarıp bilimsel kesinlikten ödün verilirse 450 metre yerine "yarım kilometre" denilebilir bence. Ben, Dunsany metinlerinin ve özellikle de bir masala gönderme yapan bu metnin terazide "keyfiyet"ten yana ağır basmasını tercih ederdim.

""
"Ridiculous nonsense!" said the Hare, and it was all his backers could do to get him to run.
Burada tavşan, yarış fikrinin bir saçmalık olduğunu söylüyor. Yazar da destekçilerinin/ arkadaşlarının (ormandaki Tavşancılar kliğinin) yapabilediği başka bir şey olamadığını ekliyor buna. Yani destekçiler uğraşmışlar, ama tavşanı ikna edememişler. En azından benim anladığım bu.

""
the goose rushed at the fox and nearly pecked him.
""
kaz tilkinin üzerine çullandı ve az kalsın gagalayacaktı onu.
""
kaz tilkinin üzerine yürüdü; az kalsın gagalayacaktı.

""
Some of his supporters deserted him then and went to the other side, who were loudly cheering the Tortoise's inspiriting words.
""
Bunun üzerine bazı destekçileri onu yüzüstü bırakıp Tosbağa'ya gürültülü sloganlarla destek veren öteki tarafa geçtiler.

""
Then they were off, and suddenly there was a hush.
""
Sonra durdular ve birden derin bir sessizlik çöktü.
""
Sonra yarış başladı ve aniden derin bir sessizlik çöktü.

""
And he sat down and scratched himself. "Run hard! Run hard!" shouted some.
""
Yere oturdu ve kaşındı. “Hızlı koş, hızlı koş,” dedi bazıları.
""
Yere oturdu ve kaşınmaya başladı. Bazıları "hızlı koş, hızlı koş," diye bağırıyordu.

""
"Run hard. Run hard," said the crowd, and "Let him rest."
""
"Hızlı koş. Hızlı koş," diyordu kalabalık ve tabii bir de "bırakın dinlensin."

""
Bu sefer temelli durdu.
Çok güzel olmuş, kutluyorum Smile

""
"It is a glorious victory for the forces of swiftness."
""
"Bu atiklik için muhteşem bir zaferdir."
Burada "atiklik" yerine "swiftness" karşılığı "çeviklik, tezlik, çabukluk" gibi başka şeyler de gelebilir. Ama zafer swiftness'a karşı değil, onun adına kazanılmış bir zafer olarak ifade ediliyor bence.

Son olarak "in the house of snail"e değineyim. Yazar, bildiğimiz salyangozdan bahsediyor. Ormanın tarihinde yaşanan bu olayın, ormanın en yavaş hayvanlarından birinin ormanın en hızlı hayvanlarından birini yarışta yenilgiye uğratmış olmasının, başka bir yavaş hayvan olan salyangozun evinde hala anlatılıp bugün bile "kıvraklığın muhteşem zaferi"nden söz edildiğini söylüyor. Ben bunu bir yerde George Orwell'ın 1984'te icat ettiği doublespeak'e benzetiyorum (kitap elimin altında değil, Türkçeye nasıl çevrildiğini anımsayamıyorum, kusuruma bakmayın). Bir kavramın tersini kast etmesi ve bunun doğru kabul edilmesi meselesi yani. Salyangoz'un hâlâ tosbağa'nın süratiyle övünmesini başka nasıl açıklayacaksınız?

Sevcan'a ve Abdulvahid'e teşekkürler Flowers


Re: Lord Dunsany - Tavşan ile Tosbağanın Gerçek Öyküsü

Sevgili Eren Abi,
Çevirimi okuyup değerlendirdiğiniz ve eksik kaldığım noktalarda bana yardım ettiğiniz için teşekkürler. "ve" kullanımım konusunda özür dilemek istiyorum, kullnamama konusunda dikkatli davranıyordum ama sanırım kendime engel olamamış ve üst üste kullanmışım. Anladığım kadarıyla okurken beni hiç rahatsız etmemiş, :mrgreen: bu kadar dikkatsizlik diyip özrümü sunuyorum.

"Erteletti" yerine dediğiniz gibi "erteledi" çok daha hoş duruyor.

"500 yarda" konusunda haklısınız, kendime engel olamayıp çarptım. 450 nedense bende bir hoşnutluk yarattı, kullanmak mantıklı geldi Huh! Ama çeviriyi düzelttiğimde 450 tekrar 500'e dönüşecek Laughing out loud

"Ridiculous nonsense" ile başlayan cümlede düşündükleriniz konusunda haklı olabilirsiniz, ben olaya hiç bu yönden bakmamıştım. Teşekkürler, yorumlarınız doğrultusunda tekrar çevirmeye çalışacağım.

""
kaz tilkinin üzerine yürüdü; az kalsın gagalayacaktı.

Çeviri için teşekkürler, kulağa daha hoş geliyor. Thumb Up

""
Bunun üzerine bazı destekçileri onu yüzüstü bırakıp Tosbağa'ya gürültülü sloganlarla destek veren öteki tarafa geçtiler.

Çok teşekkürler, muhteşem olmuş çeviri Flowers

""
Sonra yarış başladı ve aniden derin bir sessizlik çöktü.

Bu güzel çeviri için de teşekürler.

""
Yere oturdu ve kaşınmaya başladı. Bazıları "hızlı koş, hızlı koş," diye bağırıyordu.

""
"Hızlı koş. Hızlı koş," diyordu kalabalık ve tabii bir de "bırakın dinlensin."

Bu çeviriler için de ayrı ayrı teşekkür ediyorum Flowers

""
Bu atiklik için muhteşem bir zaferdir.

Bu güzel bakış açısı için çok teşekkürler.

"Salyangozun evi" konusunda beni bilgeilendirdiğiniz için size minnettarım, aklımı karıştıragelen bir soru oldu bu. Ama salyangozun tosbağanın bu başarısından övündüğünü nasıl anlatabileceğimi bilmiyorum Huh!

Çevirime getirdiğiniz bu güzel yorumlar için size çok teşekkür ediyorum. Sayenizde ben de öyküye daha başka bir açıdan bakabiliyorum, müteşekkirim size Thumb Up Yorumlarınız doğrultusunda çevirimi değiştireceğim, son halini her zamanki gibi sizlerle paylaşacağım.


Re: Lord Dunsany - Tavşan ile Tosbağanın Gerçek Öyküsü

Eleştiri ve yorumlara bu denli açık olduğun için esas ben teşekkür ederim. İyi çalışmalar Cheers


Re: Lord Dunsany - Tavşan ile Tosbağanın Gerçek Öyküsü

salyangoz evini ben bir hocaya sordum
ingilizce dil bilimi çalışmış birisi
ilk soruyu sorduğumda salyangoz evinin bir helezon gibi olduğunu bu bağlamda "recurrent" gibi bir anlam verebileceğini söyledi
ama sonra bunu Lord Dunsany den okuyup sorduğumu öğrenince
illa dilde bir karşılık bekleme, kendisi de öyle bir deyim uydurmuş olabilir dedi