Lord Dunsany - Tavşan ile Tosbağanın Gerçek Öyküsü
Tavşan ile Tosbağanın Gerçek Öyküsü
Lord DunsanyUzun bir süre boyunca hayvanlar arasında tavşanın mı tosbağanın mı daha hızlı olduğuna dair amansız bir şüphe vardı. Bazıları uzun kulakları olduğu için tavşanın daha hızlı koşabildiğini iddia ediyordu. Diğerleri ise tosbağanın daha hızlı olduğunu çünkü kabuğu o sertlikte olan birinin hızlı da koşabileceğini savunuyorlardı. Ve ah işte, uzlaşmazlık ve kargaşanın güçleri kati bir uzlaşmayı sürekli erteletti.
Hayvanlar arasında bir savaş çıkmasına az kalmıştı ki bir anlaşma yapıldı ve kimin haklı olduğunu görebilmek için tavşan ile tosbağanın 450 metrelik bir yarış yapmalarına karar verildi.
“Tam bir saçmalık!” dedi tavşan. Onu yarışmaya razı edebilecekler sadece onun destekçileriydi.
“Yarışmayı memnuniyetle kabul ediyorum,” dedi tosbağa. “Oyunbozanlık yapmayacağım.”
Onu destekleyenler neşeyle doldular.
Yarış günü gerilim hızla tırmandı; kaz tilkinin üzerine çullandı ve az kalsın gagalayacaktı onu. İki taraf da olabildiğine yüksek sesle yarış anına kadar yaklaşmakta olan zaferden bahsediyordu.
“Zaferin benim olacağından kesinlikle eminim,” dedi tosbağa. Tavşan herhangi bir şey söylemedi, sıkkın ve öfkeli görünüyordu. O ara bazı destekçileri onu terk ettiler ve tosbağanın ilham verici sözlerine yüksek sesle tezahüratta bulunan karşı tarafa geçtiler. Ama birçoğu tavşanın tarafında kaldı ve “Hayal kırıklığına uğramayacağız,” dediler. “Bu kadar uzun kulakları olan bir hayvanın kazanacağı kesin.”
Tosbağanın destekçileri “Hızlı koş,” dediler.“Hızlı koş,” herkesin birbirine sürekli söylediği bir slogan oldu. “Sağlam kabuk, sağlam yaşam. Bu ülkenin isteğidir bu. Hızlı koş,” dediler. Kimse bu sözleri dile getirmedi ama kalabalık bunu kalpten haykırıyordu.
Sonra durdular ve birden derin bir sessizlik çöktü.
Tavşan 100 metre boyunca rüzgâr gibi esip geçti. Sonra rakibinin nerede olduğunu görmek için etrafına bakındı.
“Bir tosbağa ile yarışıyor olmam son derece gülünç,” dedi. Yere oturdu ve kaşındı. “Hızlı koş, hızlı koş,” dedi bazıları.
“Bırakın dinlensin,” diye bağırdı diğerleri. “Bırakın dinlensin” de bir slogan oldu.
Bir süre sonra rakibi yaklaştı tavşana.
“İşte geliyor şu lanet olası tosbağa,” dedi tavşan. Ayağa kalktı ve tosbağanın onu yenmesine izin vermemek için geçemesin diye olabildiğine hızlı koştu.
“Bu kulaklar kazanır,” dedi arkadaşları. “Bu kulaklar kazanacak ve söylediğimiz şeyin doğruluğunu inkâr edilemez bir temelin üzerine kuracak.” Bazıları tosbağanın destekçilerine dönüp “Sizin yarışmacınızdan ne haber?” dediler.
“Hızlı koş, hızlı koş,” diye cevap verdiler karşılığında.
Tavşan yaklaşık 300 metre koştu. Hatta öyle ki görünürlerde olmayan bir tosbağa ile yarışmasının ne kadar aptalca olduğunu çaktığında bitiş çizgisine varmasına ramak kalmıştı. Tekrar oturdu ve kaşındı.
“Hadi koş, hadi koş,” dedi kimileri. Kimileriyse “Bırakın dinlensin,” dediler.
“Neye yarar ki?” dedi tavşan. Bu sefer temelli durdu. Bazıları uyuduğunu bile iddia ettiler.
Bir ya da iki saat boyunca ümitsiz bir heyecan vardı. Sonra tosbağa kazandı yarışı.
“Hızlı koş, hızlı koş,” dedi destekçileri. “Sağlam kabuk, sağlam yaşam: işte başarının temel sebebi.” Sonra tosbağaya başarısının ne anlama geldiğini sordular ve o da gidip bunu kaplumbağaya sordu. “Bu, süratin gücüne karşı muhteşem bir zaferdir,” dedi kaplumbağa. Sonra tosbağa bunu arkadaşlarına tekrar etti. Hayvanlar yıllar boyunca başka hiçbir şey söylemediler. Hatta bugün bile “süratin gücüne karşı muhteşem bir zafer” terimi kulaklara küpe olan bir slogandır.
Yarışın bu şeklinin pek bilinmeyişinin sebebi ise buna şahitlik edenlerin büyük bir çoğunluğunun olaydan kısa bir süre sonra meydana gelen orman yangınında ölmüş olmalarıdır. Yangın ormana güçlü bir rüzgârla yayıldı. Tavşan, tosbağa ve diğer birkaç hayvan uzak, çıplak bir tepeden yangının ormana çok yakın olduğunu gördüler. Ormandaki hayvanları uyarması için kimi göndereceklerini kararlaştırmak için bir toplantı yaptılar acilen.
Tosbağayı gönderdiler.Çeviren: Sevcan Ekici
"The True History of The Hare and The Tortoise", Fifty-One Tales
Ç.N:
"Tosbağa" (tortoise) ve "kaplumbağa" (turtle) terimleri ülkemizde aynı türden bahsediyormuş gibi görünse de bu terimlerin arasında bir fark olduğunu öğrendim. Tosbağa (tortoise) karada yaşayan bir canlıdır. Kaplumbağa (turtle) ise suda yaşayan bir canlıdır. Dikkatlerden kaçmış olabilir diye öğrendiğim bu bilgiyi sizlerle paylaşmak istedim.
"In the house of the snail" terimininin ne tür bir anlamı olduğunu bilmiyorum. Tam olarak neyi ifade ettiğini anlayamadım, internette ve sözlüklerde aradım ancak herhangi bir sonuca ulaşamadım. Arkadaşım Abdülvahid'in önerisi üzerine "kulaklara küpe olan" diye çevirdim.
Re: Lord Dunsany - Tavşan ile Tosbağanın Gerçek Öyküsü
Merhaba Sevgili Forum Üyeleri,
Yaptığım bu çeviride büyük bir hataya düştüğümü gördüm. Ne türlü çevirsem diye kararsızlıkta kaldığım bir cümlenin çevirmeyi düşündüğüm iki halini de yazarak bir tür dikkatsizlik hatası sergiledim. Sizlerden özür dilerim. Uyardığı için Abdulvahid'e teşekkürlerimi sunarım.
şeklinde yazılmış olan cümleyi sadece,
olarak değerlendirirseniz çok mutlu olacağım. Tekrar özür dilerim.
Sevcan
Re: Lord Dunsany - Tavşan ile Tosbağanın Gerçek Öyküsü
Sevgili sevcan, bu alanda okuduğum en başarılı çeviriydi bu. Çokca severek ve binbir hevesle okudum. Sadece bi yerde bir sorun gördüm: Bu kadar da olmazsa olmaz değil mi?
Re: Lord Dunsany - Tavşan ile Tosbağanın Gerçek Öyküsü
Sevgili Cihan,
Bu güzel yorumunuz için teşekkürler. Orada "ise" kullanmam gerçekten yararlı olacak. Ama açık konuşmalıyım ki "ise"yi kullanmak aklıma hiçbir şekilde gelmedi. Çok teşekkürler tekrar. Çeviriyi beğenmeniz çok mutlu etti beni.
Re: Lord Dunsany - Tavşan ile Tosbağanın Gerçek Öyküsü
Çeviri için çok teşekkürler Sevcan. Söylecek bir şey bulamadım. Ellerine sağlık.
Öykünün iletisi biraz fazla pragmatist gelse de sevdim onu. Bildiğimiz meselin özüne dokunuyor Dunsany. Olanağın değil, iradenin zafer kazanacağını söyleyen bildiriyi teptaklak ediyor: İrade zafer kazanmış olabilir ama bu onun yaptığı şeyi yapmaya muktedir olduğunu göstermez aslında diyor. Hatta bir adım daha ileri gidiyor ve tavşanın yenilgisini gerçekten çekişmesi mümkün olmayan bir rakiple yarışmamaya karar vermesine bağlıyor. Her trajik öyküdeki gibi sonunda olan ormandaki hayvanlara oluyor...
Re: Lord Dunsany - Tavşan ile Tosbağanın Gerçek Öyküsü
Merhaba,
Çeviriyi beğenmiş olmanız çok mutlu etti beni. Şunu da dile getirmek isterim ki, çeviriyi bitirdikten sonra Abdulvahid'le değerlendirdik. Bu nedenle katkıları için ona da teşekkür etmek istiyorum. Hikayeye de hoş bir yorum getirmişsiniz, gerçekten çok hoş. Ben okuduğumda belki bilinç dışı bir şekilde hikayenin iletisini düşünmüşümdür, bilmiyorum. Ama bildiğim şey şu ki, sizin kadar düşünmedim hikayenin iletisini.
Re: Lord Dunsany - Tavşan ile Tosbağanın Gerçek Öyküsü
Cidden çok teşekkürler hikaye yorumu için,
okurken ben de hiç öyle yorumu hakkında derim düşünmemiştim,
bize yeni bakış açıları kazandırıyorsunuz
tekrar teşekkürler
Re: Lord Dunsany - Tavşan ile Tosbağanın Gerçek Öyküsü
Barış yangında ölen diğer hayvanlar için üzülmüşe benziyor, bense tosbağa ve tavşan arasında yarattıkları bu anlamsız yarışın ,ki bu yarışın savaşı temsil ettiğini söyleyerek biraz abartmış olabilirim belki, bedelini ödediklerini düşündüm :twisted:
Re: Lord Dunsany - Tavşan ile Tosbağanın Gerçek Öyküsü
Uzun zamandır çevirileri okumak için fırsat kolladığım halde buna bir türlü zaman bulamamıştım. Bugün umarım hiç olmazsa bir iki tanesini okuyabileceğim. Hem Dunsany'yi hem de Evire Çevire grubunu özlemişim
Öncelikle çeviri için Sevcan'ın ellerine sağlık. Öyküyü severek okudum. Bildik masalın bilinmedik yönünü güzel anlatmış Dunsany.
Metinde gözüme çarpan bazı noktaları da dile getirmek istiyorum. Ayrıca yorum yazmadıklarım benim alternatif olarak düşündüğüm çeviriler. Ama bazı yerlerde çeviride anlamın bozulduğunu da düşündüm. Elimden geldiğince açıklamaya çalıştım.
Son olarak "in the house of snail"e değineyim. Yazar, bildiğimiz salyangozdan bahsediyor. Ormanın tarihinde yaşanan bu olayın, ormanın en yavaş hayvanlarından birinin ormanın en hızlı hayvanlarından birini yarışta yenilgiye uğratmış olmasının, başka bir yavaş hayvan olan salyangozun evinde hala anlatılıp bugün bile "kıvraklığın muhteşem zaferi"nden söz edildiğini söylüyor. Ben bunu bir yerde George Orwell'ın 1984'te icat ettiği doublespeak'e benzetiyorum (kitap elimin altında değil, Türkçeye nasıl çevrildiğini anımsayamıyorum, kusuruma bakmayın). Bir kavramın tersini kast etmesi ve bunun doğru kabul edilmesi meselesi yani. Salyangoz'un hâlâ tosbağa'nın süratiyle övünmesini başka nasıl açıklayacaksınız?
Sevcan'a ve Abdulvahid'e teşekkürler
Re: Lord Dunsany - Tavşan ile Tosbağanın Gerçek Öyküsü
Sevgili Eren Abi,
Çevirimi okuyup değerlendirdiğiniz ve eksik kaldığım noktalarda bana yardım ettiğiniz için teşekkürler. "ve" kullanımım konusunda özür dilemek istiyorum, kullnamama konusunda dikkatli davranıyordum ama sanırım kendime engel olamamış ve üst üste kullanmışım. Anladığım kadarıyla okurken beni hiç rahatsız etmemiş, :mrgreen: bu kadar dikkatsizlik diyip özrümü sunuyorum.
"Erteletti" yerine dediğiniz gibi "erteledi" çok daha hoş duruyor.
"500 yarda" konusunda haklısınız, kendime engel olamayıp çarptım. 450 nedense bende bir hoşnutluk yarattı, kullanmak mantıklı geldi Ama çeviriyi düzelttiğimde 450 tekrar 500'e dönüşecek
"Ridiculous nonsense" ile başlayan cümlede düşündükleriniz konusunda haklı olabilirsiniz, ben olaya hiç bu yönden bakmamıştım. Teşekkürler, yorumlarınız doğrultusunda tekrar çevirmeye çalışacağım.
Çeviri için teşekkürler, kulağa daha hoş geliyor.
Çok teşekkürler, muhteşem olmuş çeviri
Bu güzel çeviri için de teşekürler.
Bu çeviriler için de ayrı ayrı teşekkür ediyorum
Bu güzel bakış açısı için çok teşekkürler.
"Salyangozun evi" konusunda beni bilgeilendirdiğiniz için size minnettarım, aklımı karıştıragelen bir soru oldu bu. Ama salyangozun tosbağanın bu başarısından övündüğünü nasıl anlatabileceğimi bilmiyorum
Çevirime getirdiğiniz bu güzel yorumlar için size çok teşekkür ediyorum. Sayenizde ben de öyküye daha başka bir açıdan bakabiliyorum, müteşekkirim size Yorumlarınız doğrultusunda çevirimi değiştireceğim, son halini her zamanki gibi sizlerle paylaşacağım.
Re: Lord Dunsany - Tavşan ile Tosbağanın Gerçek Öyküsü
Eleştiri ve yorumlara bu denli açık olduğun için esas ben teşekkür ederim. İyi çalışmalar
Re: Lord Dunsany - Tavşan ile Tosbağanın Gerçek Öyküsü
salyangoz evini ben bir hocaya sordum
ingilizce dil bilimi çalışmış birisi
ilk soruyu sorduğumda salyangoz evinin bir helezon gibi olduğunu bu bağlamda "recurrent" gibi bir anlam verebileceğini söyledi
ama sonra bunu Lord Dunsany den okuyup sorduğumu öğrenince
illa dilde bir karşılık bekleme, kendisi de öyle bir deyim uydurmuş olabilir dedi