UzunHikâye Öykü, inceleme, eleştiri



Lord Dunsany - Sal Ustaları

23 Kas 2008
mehmet köse

Çevirinin son hali:

""
Sal Ustaları
Lord Dunsany

Biz eli kalem tutanların yazdıkları, çürümeye yüz tutmuş gemilerde alelacele sal yapan denizcileri hatırlatır bana.

Zor yıllarda paramparça olup bütün sahip olduklarımızla dipteki sonsuzluğa battığımızda, düşüncelerimiz kaybolan küçük sallar gibi Unutulmuşlar denizinde bir süre yüzer. Adlarımız, bir iki sözümüz ve birkaç önemsiz şey dışında dalgaların ötesine pek bir şey taşımazlar.

Günün gereklerine göre hareket edip ticari amaçla yazı yazanlar, sal üzerinde sadece ellerini ısıtmak ve kaçınılmaz akıbetlerini bir an unutmak için çalışan denizcilere benzerler; onların salları gemiden önce parçalanmaya mahkûmdur.

Dört bir yanımızı çevreleyen Unutulmuşlar denizinin parıltısını görün artık, onun fırtınadan da amansız sessizliğini görün. Karinalarımızın ona ne kadar da az yük olduğunu anlayın. Zaman onun derinliklerinde koskocaman bir balina gibi yüzer ve bir balina gibi en önemsiz şeylerle beslenir, kısa ezgiler ve eski zamanların o muhteşem akşamlarına yakışmayan acemice söylenmiş şarkılar gibi. Kısa bir süre sonra da bütün gemileri bir balina gibi devirir gider.

Başıboş yüzen Babil’in kalıntılarını görün artık; bir zamanlar Ninova diye adlandırılan o yeri görün. Onların kralları ile kraliçeleri, şu anda sular altındaki Tire’nin büyük bir kısmını saklayan ve Persepolis’in etrafını karanlığa bürüyen eski yüzyılların işe yaramaz yığınları arasındaki derinliklerde çoktan yerlerini aldılar.

Geriye kalanlar sadece, deniz yüzeyinde bulunan içi taçlarla dolu batık gemiler…

Gemilerimiz sefere daha en baştan uygun değildi.

Ancak işte gidiyor Homeros’un Helen için yaptığı sal…

Çeviren: Mehmet Köse
"The Raft-Builders", Fifty-One Tales

Çevirinin ilk hali:

""
Sal Yapanlar
Lord Dunsany

Biz eli kalem tutanların yazdıkları bana çürümeye yüz tutmuş bir gemide alelacele sal yapan denizcileri hatırlatır.

Zor yıllarda paramparça olup tüm sahip olduklarımızla dipteki sonsuzluğa battığımızda, düşüncelerimiz kaybolan küçük sallar gibi Unutulmuşlar denizinde bir süre yüzer. Onlar dalgaları aşsalar da, geriye bizden pek şey kalmaz; sadece isimlerimiz, bir iki sözümüz ve birkaç önemsiz şey.

Günün gereklerine göre hareket edip ticari amaçla yazı yazanlar, sal üzerinde sadece ellerini ısıtmak ve kaçınılmaz akıbetlerini bir an unutmak için çalışan denizcilere benzerler; onların salları gemiden önce parçalanmaya mahkûmdur.

Dört bir yanımızı çevreleyen Unutulmuşluk denizinin parıltısını görün artık, onun fırtınadan da amansız sessizliğini görün. Karinalarımızın ona ne kadar da az yük olduğunu anlayın. Zaman kendi derinliklerinde koskocaman bir balina gibi yüzer ve bir balina gibi en önemsiz şeylerle beslenir, kısa ezgiler ve eski zamanların o muhteşem akşamlarına yakışmayan acemice şarkılar gibi. Kısa bir süre sonra da tüm gemileri bir balina gibi devirir gider.

Başıboş yüzen Babil’in kalıntılarını görün artık; bir zamanlar Ninova diye adlandırılan o yeri görün. Onların kralları ile kraliçeleri, şu anda sular altındaki Tire’nin büyük bir kısmını saklayan ve Persepolis’in etrafını karanlığa bürüyen eski yüzyılların işe yaramaz yığınları arasındaki derinliklerde çoktan yerlerini aldılar.

Geriye kalanlar sadece, deniz yüzeyinde bulunan içi taçlarla dolu batık gemiler…

Gemilerimiz sefere daha en baştan uygun değildi.

Ancak işte gidiyor Homer’in Helen için yaptığı sal…

Çeviren: Mehmet Köse
"The Raft-Builders", Fifty-One Tales

Kategori:

Re: Lord Dunsany - Sal Ustaları

"Galat-ı meşhur" için teşekkürler, gecenin bir vakti lazım olabiliyor; inanın!


Re: Lord Dunsany - Sal Ustaları

elmyra dedi ki:
Kızmadım kızmadım kimseye Laughing out loud
Şaka yapıyorum canım. Kızgın bir ton sezdiğimden değil Laughing out loud


Re: Lord Dunsany - Sal Ustaları

"tüm" kelimesini TDK'da ve Arkadaş Türkçe Sözlük'te araştırdım, isim olarak kullanıldığını gördüm. Bense sıfat olarak kullanmışım. Bu galat-ı meşhuru göstererek bizi aydınlatan elmyra'ya teşekkürler... Eren bunu da "bütün" olarak değiştirirsen sevinirim Smile


Re: Lord Dunsany - Sal Ustaları

mehmet köse dedi ki:
"tüm" kelimesini TDK'da ve Arkadaş Türkçe Sözlük'te araştırdım, isim olarak kullanıldığını gördüm. Bense sıfat olarak kullanmışım. Bu galat-ı meşhuru göstererek bizi aydınlatan elmyra'ya teşekkürler... Eren bunu da "bütün" olarak değiştirirsen sevinirim Smile

Şöyle yapalım, çeviri üzerine yeterince yorum yapıldığına karar verdiğinde öyküyü son haliyle sen foruma gönder, ben onu en üste yapıştırayım gene. Belki birkaç gün daha bizim gözümüzden kaçan başka ayrıntılarla gelecek arkadaşlar, onlar bir durulsun, sonra en son haline getirelim. Good


"Sal Ustalar"ının Son Hâli

Sal Ustaları
Lord Dunsany

Biz eli kalem tutanların yazdıkları, çürümeye yüz tutmuş gemilerde alelacele sal yapan denizcileri hatırlatır bana.

Zor yıllarda paramparça olup bütün sahip olduklarımızla dipteki sonsuzluğa battığımızda, düşüncelerimiz kaybolan küçük sallar gibi Unutulmuşlar denizinde bir süre yüzer. Adlarımız, bir iki sözümüz ve birkaç önemsiz şey dışında dalgaların ötesine pek bir şey taşımazlar.

Günün gereklerine göre hareket edip ticari amaçla yazı yazanlar, sal üzerinde sadece ellerini ısıtmak ve kaçınılmaz akıbetlerini bir an unutmak için çalışan denizcilere benzerler; onların salları gemiden önce parçalanmaya mahkûmdur.

Dört bir yanımızı çevreleyen Unutulmuşlar denizinin parıltısını görün artık, onun fırtınadan da amansız sessizliğini görün. Karinalarımızın ona ne kadar da az yük olduğunu anlayın. Zaman onun derinliklerinde koskocaman bir balina gibi yüzer ve bir balina gibi en önemsiz şeylerle beslenir, kısa ezgiler ve eski zamanların o muhteşem akşamlarına yakışmayan acemice söylenmiş şarkılar gibi. Kısa bir süre sonra da bütün gemileri bir balina gibi devirir gider.

Başıboş yüzen Babil’in kalıntılarını görün artık; bir zamanlar Ninova diye adlandırılan o yeri görün. Onların kralları ile kraliçeleri, şu anda sular altındaki Tire’nin büyük bir kısmını saklayan ve Persepolis’in etrafını karanlığa bürüyen eski yüzyılların işe yaramaz yığınları arasındaki derinliklerde çoktan yerlerini aldılar.

Geriye kalanlar sadece, deniz yüzeyinde bulunan içi taçlarla dolu batık gemiler…

Gemilerimiz sefere daha en baştan uygun değildi.

Ancak işte gidiyor Homeros’un Helen için yaptığı sal…

Çeviren: Mehmet Köse
"The Raft-Builders", Fifty-One Tales