Lord Dunsany - Rüzgâr ve Sis
İşte benim naçizane çevirim
Rüzgâr ve Sis
Lord Dunsany"Yol verin!" dedi soğuk kışın emektar kuzey rüzgârı denizden estiğinde, "Benim sıram geldi."
Hemen önünde dalgaların arasında gezinen ağır gri sisi gördü.
"Yol verin!" dedi tekrar kuzey rüzgârı, "A! Güçsüz sis de buradaymış. Ben ki Kış'ın gemilerle yaptığı asırlık savaşın baş kumandanıyım.
Benim gemileri denizin dibine yollayan ya da üzerlerine düşmanları dipsiz buzdağlarını salan. Sen bir arpa boyu yol alamazken ben okyanusları aşarım.
Ne vakit gemilerle karşılaşsam karaya matem çöker. Ben ki gemileri kayalıklara sürer denizin açlığını gideririm. Ne zaman yüzümü göstersem
sahibim kışın önünde el pençe divan dururlar.Bu kibir dolu böbürlenmeye karşılık vermedi sis. Sadece yavaşça kalktı, sudan çıktı, uzun vadiye doğru yol aldı, tepelerin arasına sığındı.
Gün perdelerini indirdi, tüm hareket kesildi. Kurbağa sessizliğin içinde mırıldanmaya başladığını duydum. Kendi kendine alçakça çaıldığı malların hikayesini anlatıyordu bir de utanmadan. "Eski İspanya'dan yüzelli galon, Tyre'dan giden bazı ticaret gemileri, sekiz balık ağı, doksan savaş gemisi, seyir halindeki oniki savaş gemisi top gülleleriyle birlikte, üç yüz seksen yedi nehir teknesi, modern savaş gemileri, doksan bin kadar amiral..." mırıldadı ve kıkırdamaya devam etti ta ki ben aniden kalkıp onun bana bulaşmasından korktuğum pisliğinden kaçana kadar.Çeviren: Esra Çınar
"Wind and Fog", Fifty-One Tales
Re: Lord Dunsany - Rüzgâr ve Sis
Esra'nın ellerine sağlık. Yalnız çevirdiği metinde cümlelerin bazı bölümleri atlanmış gibi hissettim. Mesela şu bölüm yok: "forty-two merchantmen that carried spice, thirty yachts, twenty-one battleships of the modern time". Bir de sisle ilgili bölümde bir anda kurbağalar girmiş işin içine. Sanırım "fog" sözcüğünü "frog" olarak okumuş Bunların gözden kaçtığını sanıyorum. Çeviriyle ilgili ayrıntılı değerlendirme birazdan geliyor...
Re: Lord Dunsany - Rüzgâr ve Sis
İki kez üst üste savaş gemisi diyoruz, "ship-of-the-line" için Türkçe bir karşılık bulamadım, zaten Osmanlı Donanması'nda bu tür bir gemi olmamış anladığım kadarıyla. Buna en yakın gemiler Kalyonlar, ama o da daha önce geçiyor aynı cümlede, o nedenle bunun nasıl çevrilebileceğini düşünmek lazım. Bu konuda bilgi sahibi birileri bir adım öne çıksalar ne güzel olur. Yanlış anımsamıyorsam İhsan Oktay Anar'ın Amat'ında bol bol savaş gemisi türlerinden söz ediliyordu, belki de ona bakmak lazım.
Nehir teknesi/ nehir botu meselesi de karışık
Genel olarak çeviriyi oldukça beğendim. Atlanan noktalar ve savaş gemisi türleriyle ilgili kısmdaki karışıklık çevirmeni biraz zorluyor doğal olarak. Ellerine sağlık Esra.
Re: Lord Dunsany - Rüzgâr ve Sis
İlginç, baktım iki şekliyle de deyim Ömer Asım'da yok. Yalnızca "divan durmak" deyimi var (Aslında bu Eren için sorunu çözüyor.) Ama "El pençe divan durmak" diye bir deyim kullanılmamış.
Divan Durmak: Büyük bir kimse katında, elleri göğsü üzerinde kavuşturup ayakta durmak.
Kaynak:
Ömer Asım Aksoy
Ataöszleri ve Deyimler Sözlüğü, Cilt 2
İstanbul: İnkılap Yayınları
1988: 726
Re: Lord Dunsany - Rüzgâr ve Sis
İyi aranınca bulunuyormuş "ship-of-the-line"ın karşılığı "saffıharp gemisi" olmalı (kaynak). "nehir botu"/ "nehir teknesi" yerinde de "kayık" kullanılabilir sanırım. Son olarak "go from"u "-dan giden" biçiminde değil "-a giden" ya da "-dan gelen" biçiminde çevirmek daha makul olur diye düşünüyorum. Bu durumda önerinin son hali şöyle oluyor:
Re: Lord Dunsany - Rüzgâr ve Sis
evıre cevıre ekıbı,uzun zamandır sessız kalan foruma yenı bır enerjı getırecek.hoş geldınız,elıne saglık esra.ben eren kadar cevıreye hakım degılım o ıngılızcesını de bıldıgı için dogru onerıler getırmiş.hızla okudugumda duzeltılmesıne ıhtıyac duydugum bır sozcuk var "mırıldadı" bu eylemı donuslu kullansak daha guzel olacak cunku kendı kendıne yapılan bır eylemdır baskasına mırıldamayız,mırıldanırız.emegın için tekrar tesekkurler yarın oykulerı daha dıkkatlı okuyacagım.
Re: Lord Dunsany - Rüzgâr ve Sis
Bakan gözler çoğalınca, birinin göremediğini bir diğer göz, ne güzel, hemen görüveriyor, vallahi bravo!
Re: Lord Dunsany - Rüzgâr ve Sis
Barış'a emeği için teşekkürler. Ben de TDK sözlüğünde buldum ifadeyi: "divan durmak/ el pençe divan durmak"
Bu durumda ilk çeviride bir hata yok tabii...
Re: Lord Dunsany - Rüzgâr ve Sis
Öncelikle herkese merhaba! öyle üretici bir topluluğun içinde bulunmaktan duyduğum keyfi belirtmek isterim
Değerlieleştirileriniz için teşekkürler. Onlar doğrultusunda geliştirmeye çalışacağım.
Yol verin'i yeterli görmedim o yüzden eklemiştim. Ama çok ısrarlı değilim koymakta çeviriye.
Ben ki'yi bir arkadaşımın önerisi üzerine çeviriye eklemiştim. Üzerine bir daha düşüneceğim.
Hayır efendim, böyle bir deyim yoktur. Tamamen çevirmen tarafından uydurulmuştur.Çevirmenin edebiyat yapma çabasından kaynaklanır. Sanırım pek başarılı olamamış
Başta hepsini kurbağa olarak çevirmiştim yanlışlıkla. Düzülttim sanmıştım ama bir tane kalmış. Mazur görünüz
Tekrar okumaya ve hatta eleştirmeye layık gördüğünüz için teşekkür ederim.
Re: Lord Dunsany - Rüzgâr ve Sis
Re: Lord Dunsany - Rüzgâr ve Sis
Re: Lord Dunsany - Rüzgâr ve Sis
Evet hemfikiriz. Rüzgar kibirli, sis ise sessiz ama içten pazarlıklı
"Açılın!" güzel bir karşılık olmuş teşekkürler ancak hâlâ ayak işleri yerine emektar kullanmam gerktiğini düşünüyorum. Kaynak metinden çok mu sapmış oluyorum acaba?
Re: Lord Dunsany - Rüzgâr ve Sis
Re: Lord Dunsany - Rüzgâr ve Sis
Rüzgârı küçümsemeye çalıştığınıo sanmıyorum. Evet, o yüzden kullanmıştım o kelimeyi. Bana hani o eski türk filimlerindeki evin kendini beğenmiş uşaklarını anımsattı tabi sizde yarattığı çağırışımlar farklı olabilir.
Re: Lord Dunsany - Rüzgâr ve Sis
Re: Lord Dunsany - Rüzgâr ve Sis
Bu konuda Eren'e katılıyorum.
Benim önerim de Cüneyt Arkın'ın Kara Murat rollerinden aklıma kazınan:
"Savulun!" ...
Bence güzel olur bu
Re: Lord Dunsany - Rüzgâr ve Sis
saat üçü geçiyor Esra, öykünü okudum sonunda...Uzun bir analiz sonunda yorum yapacaktım ama Othello okumak beni bitirdi...Sadece emek harcadığın için seni kutlamakla yetinecem ama sadece şimdilik