UzunHikâye Öykü, inceleme, eleştiri



Lord Dunsany - Küçük Şehir

01 Ara 2008
harika

""
Küçük Şehir
Lord Dunsany

Önceden planladığım gibi Goraghwood’tan Drogheda’ya gidiyordum. Birdenbire bir şehir dikkatimi çekti.Vadi üzerinde küçük bir şehirdi gördüğüm. Şehrin üzerini biraz duman kaplamıştı. Güneş bu dumanı tutup altın toz bulutuna dönüştürmüştü. Bu görünüm eski bir İtalyan resmini andırıyordu. Resmin ön planında yürüyen melekler, arka planında da parıldayan altınlar… Her ne kadar hiçbir şey görünmese de, arazinin ötesinde gezici gemilere ait yolların olduğunu biliyordum.

Tepeler küçük toprak parçalarıyla örtülüydü. Üzerlerini geçici olarak kar kaplamıştı. Kuş sürüleri güvenli yerlere göç ediyorlardı. Bu da sonbaharın geldiğini müjdeliyordu. Uzaktaki bazı tepecikler cennetin dünyaya açılan surlarından düşmüş yıkık kale duvarları gibi parıldıyordu. Daha uzak karanlılarda dağlar denizleri kayıtsızca izliyordu.

Bu haşmetli ve kadim dağları, çiğdem gibi açıp çiğdem gibi solan Asya ve Avrupa uygarlıklarının kurulduğu yerde gördüğümde, vadideki sisin ve tepelerdeki tarlaların daha ne kadar süre şehirde olacağını merak ettim.

Çeviren: Harika

"The Little City", Fifty-One Tales

Kategori:

Re: Küçük Şehir

Bu sayfadaki diğer öykülerde olduğu gibi çevirilen öykülerin kaynağı, yazarı belirtilmeli. Bu konuda çevirmen arkadaşlar için notlar kısmına göz atmanızda fayda var. Daha sonra yorumlarımızı paylaşabiliriz...


Re: Küçük Şehir

Cihan Başbuğ dedi ki:
Bu sayfadaki diğer öykülerde olduğu gibi çevirilen öykülerin kaynağı, yazarı belirtilmeli. Bu konuda çevirmen arkadaşlar için notlar kısmına göz atmanızda fayda var. Daha sonra yorumlarımızı paylaşabiliriz...

O işi genellikle ben yapıyorum aslında. Çevirmen arkadaşlar forumda yeni olduklarından onlar yapıya alışana kadar ben üstlendim o işi. Yoğunluğumdan dolayı da halledemedim, kusura bakmayın. Şimdi hallediyorum.


Re: Lord Dunsany - Küçük Şehir

"Planladığım" şeklinde çevrilen "pre-destined" sözcüğü biraz kader anlamı taşımıyor mu? "Alın yazısı", "mukadderat" gibi anlamlarını çıkardım ben.

Bir öneri:

""
Birdenbire bir şehir dikkatimi çekti. Vadi üzerinde küçük bir şehirdi gördüğüm. Şehrin üzerini biraz duman kaplamıştı. Güneş bu dumanı tutup altın toz bulutuna dönüştürmüştü. Bu görünüm eski bir İtalyan resmini andırıyordu. Resmin ön planında yürüyen melekler, arka planında da parıldayan altınlar…

""
Ansızın şehri gördüm. Vadideki bu küçük şehir, görebildiğim biraz duman ve dumanı yakalayıp altına çeviren güneşle, önplanında meleklerin dolaştığı ve erincin altın gibi parladığı eski bir İtalyan resmini andırıyordu.


Re: Lord Dunsany - Küçük Şehir

""
Bu haşmetli ve kadim dağları, çiğdem gibi açıp çiğdem gibi solan Asya ve Avrupa uygarlıklarının kurulduğu yerde gördüğümde, vadideki sisin ve tepelerdeki tarlaların daha ne kadar süre şehirde olacağını merak ettim.

Burada ne kadar süreyle orada olacağının merak edilen şeyin gerçekten tepeler ve sisiler mi şehir mi yoksa orada kululan yaşantı mı (şehir) olduğu kafa mı kurcaladı.


Re: Lord Dunsany - Küçük Şehir

nurtencim, aslında orjinalde şehir geçmiyor hani onca uygarlık ki yıkılmış, ben de vadideki küçük duman bulutunun -sisin ve tepelerdeki tarlaların ne kadar orada olacaklarını merak ettim gibi bir anlam çıkardım. fani dünya bu tarlalar ne zaman yok olacak bu sis ne zaman dağılacak herşey geçici gibi? ama anlamamış da olabülüm :roll:
harikanın ellerine sağlık.