UzunHikâye Öykü, inceleme, eleştiri



Kitaplık

08 Nis 2013
turgut

Bu hikaye geçici bir süreliğine forumdan kaldırılmıştır.

Kategori:

Re: Kitaplık

Bana, aşağıdaki bölüm nedeniyle, doğal olarak, Silgi'yi anımsatıyor öykü.

""
Ahizeyi kaldırıp rasgele bir numara çevirdin. Bir-iki çaldı telefon. Sonra kapadın. İşler bekler. Çalışma odasına geçtin. Kitaplık karşında dağ gibi yükseldi mübarek. İnsan eve alacağı eşyayı dikkatli seçmeli. Berkeley’le Dilthey da ta tepelerde duruyor. Batı metafiziğini ne diye el altında tutmazsın ki be adam. Varoluşçuları at yukarılara. El mahkum tırmanacaksın şimdi. Yaradana sığınıp salla kolunu üçüncü rafa. Yüklen, asıl gövdeyi. Bir! Dirseğini rafa iyice yerleştirip kıçı hafifçe sallayarak atla diğer rafa. İki! Göz hizanda Oidipus duruyor. Alnında boncuk boncuk ter. Ha gayret. Şu Yunanlıları aşınca kara görünecek. Hoppa!

Gözlerini açtın. Yığılıp kalmışsın kitaplığın önüne. Bir yığın kitap üzerine devrilmiş. Can havliyle Tractatus’a sarılmışsın düşerken, elinde kalmış.

"Kara kapaklı kitap" alegorisini çözmek zor. Aynı anda her yere bağlanabilir gibi. Akla dair çöküşü sevdim, lakin ilahi bir kudret çağrışımı seziliyor arkalardan; o biraz garip geldi.


Re: Kitaplık

bu hikaye, mehmet sürücü'nün "günlük şeyler" öyküsü ve o öykü üzerine dönen tartışmalarla birlikte okunabilir.
hatırlamak isteyenler için : http://www.uzunhikaye.org/icerik/gunluk-seyler-1887