UzunHikâye Öykü, inceleme, eleştiri



Kaçırdığımız Başlıkların Hakkını Ne kadar Veriyoruz?

11 Eyl 2008
Barış Acar

Arkadaşlar,

uzaklıkları bertaraf etmek ve bilginin üremesi için vesile olmak amacını taşıyan sitemizde bazı aksaklıklara ve dikkatten kaçan şeylere dikkat çekmek istedim:

Öncelikle, pek çok bölümde ve başlık altında birikmiş, dostlarla paylaşılmak için özenle hazırlanmış, merakla acaba bir yanıt gelir mi diye takip edilen, ancak ne yazık ki, umduğu ilginin ya çok azını görebilmiş ya da hiç görememiş pek çok başlığımız bulunmakta.

Necati Cumalı yorumları şu anda iyi gidiyor gibi görünüyor, ama acaba Cumalı'nın öyküye bakışını ele veren birbirinden güzel denemelerinin bizim ilgimizi beklediğinin farkında mıyız: Necati Cumalı'dan "Öykü Gereksinimi"

Yusuf Atılgan'ın sadece üç yorum almış Dedikodu öyküsü forumda öyle boynu bükük kalmış görünmüyor mu size de: Dedikodu

Diğer öykülerinde de yapılan pek çok yorumun ve buralarda sorulan pek çok sorunun da cevapsız bırakılmış olduğunu hesaba katmıyorum bile. Öyküleri yalnızca kendi düşüncelerimizi söylemek için mi okuyoruz, bir başkasının yorumu üzerine söz söylemek çok mu zor ya da değersiz geliyor bize?

Tosuner'in Mary'si için de hissetmiştim bu durumu; yorumların değerlendirmelerinden kaçınılmış gibi genelde.

Öyküler kategorisinin kaderine ne demeli? Kimse "İşte benim de bir öyküm var. Buraya koyuyorum. Başlayın salvoya, hepiniz birlikte gelin ulan!" demiyor bir türlü. Diyenlere de maaşallah bit pazarında nur bekleme cezası kesilmiş gibi ses veren olmamış. Örnek mi: İşte Tavuk, işte Akrep Üzerine Can Sıkıcı Bir Çalışma

Atölye de iş zor. Yük ağır. Eyvallah. Ama Sözcükten Öykü Yazma ödevine de mi ayıracak vakti yok kimsenin?

Bir okuma evimiz var ki sormayın gitsin: Semaver'de uzayıp giden (şu anda toplan üç sayfaya ulaşmış mesajların listesi) başlıkları hiç geriye doğru tarıyor muyuz acaba? Buraya kendimizden, yeni öğrendiklerimizden, içimizde kıpırdaşanlardan ne kadarını koyma gereksinimi duyuyoruz?

Halihazırda ilgi bekleyen ya da izlenme sayısı 10'un altında olan birkaçını sıralayayım:

Necati Cumalı'dan İki Yeni Öykü
Tezer Özlü Sitesi
Edebiyat Odulleri
Graffiti Sanatı
Şadi Çalık Heykeli
Leyla Erbil - Cüce
Tahsin Yucel - Golyan Devrimi
Online Toplumun Doğuşu
Dil ve Darp Meseleleri
Bihrat Mavitan Heykelleri
Tahsin Yucel - Gokdelen

Bu Kitabı Çalın
Masumiyet Muzesi
Forumda Yavaslik Sorunu
Forum Tanıtımı
Bilim Kurgu Öykü Değerlendirme

Daha diyeyim mi...

Kategori:

Re: Kaçırdığımız Başlıkların Hakkını Ne kadar Veriyoruz?

Bende de Baris'in kaygilarina paralel olarak forumun birinci amaci olan oyku degerlendirmesi/ incelemesine olmasi gerektigi kadar ilgi gosterilmedigi gibi bir dusunce olusmus olmasina ve Baris'in gozumuzden kacan kimi basliklari tekrar forum guncemine getirerek tartisilmalari icin bir firsat daha yaratma cabasini olumlu bulmama karsin one surdugu bazi noktalara katilamadigimi belirtmeliyim. Benim acimdan soyle bir ayrim var: Yazarlar ve Oyku Atolyesi kategorilerinde acilan basliklar ve sorulan sorular her zaman icin en yuksek oncelige sahip olmalidir (benim gozumde). Bu anlamda, bu forumlardaki gozden kacan basliklarin animsatilmasi ve kullanicilarin bu basliklardaki tartismalara katkida bulunmalarinin ozendirilmesi oldukca yerinde. Ancak Semaver Kiraathanesi'ndeki basliklara ve tartismalarin kullanicilar tarafindan hararetle takip edilmesini beklemek, bana o kadar olagan gorunmuyor. Baris'in siraladigi basliklardan asagiya kopyaladiklarima bir kullanicinin hicbir sey yazmamasi icin pek cok neden olabilir. Bazilarini siralayayim: Golyan Devrimi'ni, Gokdelen'i, Cuce'yi, Masumiyet Muzesi'ni ya da Tezer Ozlu'nun hicbir kitabini okumamis olabilir. Dil sorunlariyla ilgilenmiyor olabilir. "Forum Tanitimi" ilgisini ceken bir konu olmayabilir. Bu nedenle, her ne kadar bu basliklarin bu kadar guduk kalmasi, yine de sasirticiyken, o kadar da yikici degil.

  • Tezer Özlü Sitesi
  • Şadi Çalık Heykeli
  • Graffiti Sanatı
  • Leyla Erbil - Cüce
  • Tahsin Yucel - Golyan Devrimi
  • Online Toplumun Doğuşu
  • Dil ve Darp Meseleleri
  • Bihrat Mavitan Heykelleri
  • Tahsin Yucel - Gokdelen
  • Bu Kitabı Çalın
  • Masumiyet Muzesi
  • Forum Tanıtımı
Bir de su basliklara bakalim:
  • Necati Cumalı'dan İki Yeni Öykü
  • Forumda Yavaslik Sorunu
  • Bilim Kurgu Öykü Değerlendirme
Forumun amaci oyku uzerine tartismakken, Necati Cumali'nin (ya da Yusuf Atilgan'in) oykuleriyle ilgili tartismalara ilgi gosterilmemesi (ya da gosterilen ilginin derinlestirilmesi konusunda sorunlar yasanmasi) cok da makul bir sey degil ne yazik ki. Bunun gibi, teknik bir aksaklikla ilgili butun forum kullanicilarina yoneltilen bir soruya (Forumda Yavaslik Sorunu) bu kadar az kullanici tarafindan yanit verilmesi, forum altyapisinin bakimini ustlenmis teknik ekibin isini zorlastirdigi icin hos degil.

Diger kullanicilarinin da kendilerine gore forumlar arasinda bir onceliklendirme yapma egiliminde oldugunu, bu onceliklerin forumun asal amaclariyla paralellik icinde bulundugunu umuyorum. Daha once de soyledigim gibi, bence forum ilk birkac ayda cok iyi bir baslangic yaparak, oyku degerlendirmesi konusunda eksikleri olsa da, oldukca iyi bir noktaya gelmis durumda. Bence dogru yolda emin adimlarla (Yusuf Atilgan olsa "yere kalin kalin basarak" derdi herhalde) ilerliyoruz.


Re: Kaçırdığımız Başlıkların Hakkını Ne kadar Veriyoruz?

cevapla'ya bastım ama yalan. şöyle bir göz gezdirdim forum başlığından iki satır yazayım diyorum yoksa yukarıdaki yorumları anlayacak potansiyel kalmadı beynim sulandı ha aktı ha akacak..
uzun lafın kısası, ben bütün başlıklara yetişemiyorum en çok öykü atölyesini seviyorum ilk oraya bakıyorum. mutlaka sözcük oyununu okuyorum. forumun işlevine uygun olsun dedim ama yusuf atılgan üstüme üstüme gelince kendimce bir öyküye yazdığım 3 satırla kapattım atılgan defterimi. Cumalı'yı es geçmeyi düşünüyorum. Aslında tesadüfen "Cüce" geçti elime hediye cinsinden bir tesadüfle. Başladım ve çok ilginç buldum, işte yenilik dedim. Ama benim ona verebileceğimden çok enerji isteyen bir metin. Mutlaka üzerine okumak ve düşünmek isteyeceğim bir metin. Aklımın bir köşesinde o başlığı da saklı tutuyorum..
Tavuk hakkında bir yazı sözüm var Eren'e. Beni evire çevire " azarlasa" yeridir. O da aklımın bir köşesinde. Sonracığımaaaaa, öykülerimizi paylaştığımız forumu seviyorum. Girer girmez öykü atölyesinden sonra favorim. semavere de şöyle bir bakıyorum içeride beni yormayacak iki gıdım muhabbet bulursam okuyup kaçıyorum ne yalan söyliyeyim. az önce FM ayarlarıyla oynadım, iki linke tıkladım bilgisayarım gak dedi guk dedi bazısını dinledim bazısını dinleyemedim. FM fikrini çok sevdim. Kaçırdığım başlıklara da belki bi gün döner bakarım. Benim gibi kaçıran yeni keşfedenler çıkarsa bir minik muhabbet başlar yeniden belki kim bilir... esneyen smiley...


Re: Kaçırdığımız Başlıkların Hakkını Ne kadar Veriyoruz?

Narincir(doğrudan sana seslenemiyorum Narincir, forum ya burası ortaya konuşuyorum(boğazını temizleyen smiley)), madem ki, Atlıgan'la Cumalı'yı geçiyor, o halde, Leyla Erbil'in Cüce'siyle ilgili düşcüncelerini kısa kısa, ara ara, beynini akıtmadan bizlerle paylaşsın. Ben adalet istiyorum bu forumda, adalet! Crying
Eren'in Tavuk'u hakkında düşündüklerimi daha önce yazmıştım ben. Öyküyü çok sevdiğimi, cümleleri okurken anlatılanları çizgifilm izliyormuşum gibi gözümün önünde canlandırabildiğimi yazmıştım. Tekrar yazmama gerek yok diye düşündüğümden Tavuk'la ilgili bir şey yazmadım.


Re: Kaçırdığımız Başlıkların Hakkını Ne kadar Veriyoruz?

""
"Diğer öykülerinde de yapılan pek çok yorumun ve buralarda sorulan pek çok sorunun da cevapsız bırakılmış olduğunu hesaba katmıyorum bile. Öyküleri yalnızca kendi düşüncelerimizi söylemek için mi okuyoruz, bir başkasının yorumu üzerine söz söylemek çok mu zor ya da değersiz geliyor bize?

Tosuner'in Mary'si için de hissetmiştim bu durumu; yorumların değerlendirmelerinden kaçınılmış gibi genelde.

Öyküler kategorisinin kaderine ne demeli? Kimse "İşte benim de bir öyküm var. Buraya koyuyorum. Başlayın salvoya, hepiniz birlikte gelin ulan!" demiyor bir türlü. Diyenlere de maaşallah bit pazarında nur bekleme cezası kesilmiş gibi ses veren olmamış. Örnek mi: İşte Tavuk, işte Akrep Üzerine Can Sıkıcı Bir Çalışma"

Bu eleştiriye çok katıldım, biraz da tırstım haklılığından kaynaklı gene, yoksa başka bişey değil.

""
Eren yazdı:Bende de Baris'in kaygilarina pararlel olarak forumun birinci amaci olan oyku degerlendirmesi/ incelemesine olmasi gerektigi kadar ilgi gosterilmedigi gibi bir dusunce olusmus olmasina ve Baris'in gozumuzden kacan kimi basliklari tekrar forum guncemine getirerek tartisilmalari icin bir firsat daha yaratma cabasini olumlu bulmama karsin one surdugu bazi noktalara katilamadigimi belirtmeliyim. Benim acimdan soyle bir ayrim var: Yazarlar ve Oyku Atolyesi kategorilerinde acilan basliklar ve sorulan sorular her zaman icin en yuksek oncelige sahip olmalidir (benim gozumde). Bu anlamda, bu forumlardaki gozden kacan basliklarin animsatilmasi ve kullanicilarin bu basliklardaki tartismalara katkida bulunmalarinin ozendirilmesi oldukca yerinde. Ancak Semaver Kiraathanesi'ndeki basliklara ve tartismalarin kullanicilar tarafindan hararetle takip edilmesini beklemek, bana o kadar olagan gorunmuyor.

Bu eleştiriye de çok katılıyorum.
Ama:
""
Eren yazdı:"Dil sorunlariyla ilgilenmiyor olabilir."
Buna katılmıyorum,yazınla ilgilenen kişi dille ilgilenmek durumunda yoksa... bilemiyorum.
Barış'ında Erenin' de varlığına sağlık.


Forumda zorlama yoktur

BEn de yukarıdaki konuşmalara bakarak, forum ziyaretçilerinin "sadıklık"larının artmasını isteyen ama her alanda yazmanın da zor olduğunu düşünen biriyim. Örneğin ben her yüklenen öykünün okunması ve hakkında düşüncelerim varsa yazılması konusunda titizim ama ilgimi çekmeyen konular da yok değil.


Re: Kaçırdığımız Başlıkların Hakkını Ne kadar Veriyoruz?

Forumdaki başlığının gerilere düşmesinden dolayı bu tartışma soğumaya yüz tutmuş görünüyor. Oysa aslında öyle değil. Öyle olmamasının bir nedeni teknik ekibin foruma olan ilgili artırmak için başka neler yapılabileceği konusundaki bitmeyen (ve zaman zaman çıkmaza sürüklendiği gözlenen) çabası. Tabii bu çabanın başarıya ulaşma olasılığını artırabilmek için forum kullanıcılarının düşüncelerini, isteklerini paylaşmasını bekliyor, forum içeriğinin zenginleşebilmesinin teknik olanaklarını elden geldiğince yaratmaya çalışıyoruz. Bununla birlikte günde ortalama 18 mesaj girilen foruma (son iki haftadır bunda biraz düşüş var, ama genel forum ortalaması bu) üç gün girmediğiniz zaman okumadığınız 50 civarında mesaj birikiyor. Günlük hayatın hay huyu içinde bu 50 mesajın hepsine hakkıyla ilgi göstermek, yanıt vermek kolay değil. Açıkçası, foruma en çok zaman ayıranlardan birisi olarak ben bile zaman zaman bu tempoya ayak uydurmakta zorlanıyorum. Bu nedenle forumda kendime ilgi alanları belirledim. Diğer bölümlere yeterince zaman ayıramasam bile bu alanlardaki iletilere zaman ayırıp yanıt yazmaya çalışıyorum. Zamanım ve enerjim kaldıysa diğer alanlara da bakmaya çalışıyorum. Söz gelimi Yazarlar kategorisindeki tartışmaları yakından takip etmeye çalışıyorum. Enerjimi ilk önce buraya yöneltiyorum. Ondan sonra "Evire Çevire Kısa Öykü" geliyor. Bunun dışındaki alanlara zamanım oldukça, konu ilgimi çektikçe eğilmeye çalışıyorum. Mesela Öykü Dergiciliği ve Kuram forumları benim için hep en son ziyaret edilen yerler oldular. Bir süre daha öyle olacak gibi görünüyor. Çehov öykülerini çok sevmekle birlikte o bölümde "Yazarlar" kategorisindeki işleyişi yakalayamadığımız için biraz sıkıntı yaşıyorum. Söylemek istediğim şu: kullanıcıların kendilerini forumun bütün alanlarında etkin olmak zorunda hissetmelerini beklememek gerek. En azından ben böyle bir beklenti içinde değilim. Herkes kendi ilgilendiği alanları kendince belirleyip ona göre katkıda bulunduktan sonra bence forum daha verimli bir işleyişe kavuşacaktır. Gerekirse ilgi gösterilmeyen forumlar durdurulur ya da kapatılır. Amacımız düşüncelerimizi, duygularımızı özgürce tartışabileceğimiz, diyaloğumuzu verime dönüştürebileceğimiz bir ortamı paylaşmak. Cihan ne güzel söylemiş: forumda zorlama yoktur, diye.


Re: Kaçırdığımız Başlıkların Hakkını Ne kadar Veriyoruz?

Ben de eren'e katılıyorum. Ama Barış Ağabey'in de hassasiyetini anlıyorum. Ben de "yazarlar"ı, yüklenen öyküleri vb yakından takip ediyorum. "Bir Nefeslik Ara", "Semaver Kıraathanesi"nden de haberdarım."Çehov"un tüm öykülerini önceden okumama rağmen ikinci bir defa okumuyorum, yorumları da çok profesyönel geliyor. İlgi alanlarının oluşması ve başlık arttıkça birşeylere bağlanma mutlak gibi geliyor bana da...


Re: Kaçırdığımız Başlıkların Hakkını Ne kadar Veriyoruz?

Ben de, Cihan'a ve dolayısıyla, Eren'e katılıyorum, desem hazıra konmuş mu olurum?
Foruma üye olan kişi sayısı yüzü geçti sanırım. Bu, yüz kişiden sadece on on ikisi forumda yazıp çiziyor. Kimi üyeler, forumu nasıl kullanacaklarını tam olarak bilmiyorlar sanırım. Kimi sitelerde durmadan haraket edip insanın dikkatini çeken kutucuklar beliriyor. Forum ana sayfada da "buraya tıkla" "yeni mesajları buradan görebilirsiniz" "yeni öykü" vs. diye zıplayıp kıpraşan kutucuklarla, forumun nasıl kullanıldığına dair önemli ipuçlarını ana sayfanın üstünde bir yerlerde bu biçimde göstermek teknik açıdan mümkün müdür, mümkünse bu uygulama yeni üyenin işine yarar mı, bir sakınca yaratır mı diye düşündüm. Bi de, mesela Narincir, işten eve döndü diyelim. Narincir'i, yahu, şu, Elif, atelye ödevini yapmış mı, bir bakayım diye meraklandırıp bilgisayarın başına oturtacak, metni okutacak ve hatta metne dair düşüncelerini yazdıracak bir yöntem bulabilir miyiz? Kendisi pek tembel de. Evet, ben de tembelim, öyküye gelen eleştirileri okudum, düzelmelerin bir kısmını yaptım lâkin tamamlayıp yeniden yükleyemedim foruma, ama az kaldı.
Açılan sayfada (herhangi bir tuşa basmadan)uzun süre beklendiğinde yeni gelen iletiyi göremiyoruz, bunu bilmeyen arkadaşlar var sanırım. Bir şeyler yazıp sonra cevap gelmedi diye forumdan çıkıvermelerinin nedeni bu olsa gerek. Buna benzer bir durumu yakın zamanda, Nurten Öztürk'le Barış yaşadı.


Re: Kaçırdığımız Başlıkların Hakkını Ne kadar Veriyoruz?

Elif'in sorularının bir kısmına Destek Forumu'ndaki Forumla İlgili İstekler başlığında yanıt vermeye çalıştım. Bilginize.