UzunHikâye Öykü, inceleme, eleştiri



José Saramago

18 Haz 2010
Barış Acar

Saramago hayatını kaybetti

Saramago benim için neden bu kadar önemliydi? Bu sorunun yanıtını tek seferde vermem mümkün görünmüyor. Odamın duvarında uzun zaman bir fotoğrafı asılı olan bu adam için, sanırım, düğüm, bir yazar bu kadar fantastik ve bu kadar da gerçekçi nasıl olabilir, sorusunun cevabıyla aynı yerde gizli. Türkçe'ye çevrilen ilk kitabı Körlük'tü yanlış anımsamıyorsam. Canetti'nin Körleşmesi'ni okuduktan bir-iki sene sonra yayımlanır yayımlanmaz dikkatimi çekmişti bu kitap. Ancak benim favorim Bütün İsimler'di. Nüfus Müdürlüğü'nün arşivlerinde kendini kaybeden romanın başkisinin selüloz sindirerek hayatta kalma mücadelesini kendim yaşamışım gibi anımsarım (Bu sahne onu Canetti'nin yarattığı Kien karakteriyle örtüştürmemi sağlamış olmalı). Saramago hayranlarının pek ismini anmadığı bu kitap, hâlâ bana onun başyapıtıymış gibi gelir.

Arkasından İsa'nın karar aşamasını çok çarpıcı ve eleştirel tonda anlattığı İncil'deki İkinci İsa, bir ortaçağ aşk hikâyesi olan Balthasar ve Bilmunda, İberya yarımadasının kıta Avrupası'ndan koparak okyanusta ilerlemeye başladığı Yitik Adanın Öyküsü ve ilk kitaplarından olan Umut Tarlaları geldi. Epey destansı bir tonda olmadık hikâyeler anlatan, bir yandan da hikâye anlattığını her daim ele vererek, derdinin bir takım insani ilişki biçimlerini görünür kılmak olduğunu hissettiren Saramago, aynı zamanda sıkı bir politik figürdü. Komünist parti üyeliği, Papa'ya karşı konuşmaları, ülke politikalarına müdahaleleri (Türkiye de bundan payını almıştı diye anımsıyorum) onu benim gözümde daha da ilginç bir figür yapıyordu.

2000'li yıllarda yazdığını açıkladığı Mağara romanının ise uzun zaman çevrilmesini beklemiştim. Gelin görün ki, kitap basılır basılmaz almama karşın henüz okumafırsatı bulamadım.

Bundan sonra bir dizi romanı daha yayımlandı Saramago'nun, ama yaşantının getirdiği farklı okumalar hep önüne geçti onun. Son olarak Bilinmeyen Adanın Öyküsü adlı masalıyla Kısırdöngü öykü kitabını okumuştum Saramago'nun.

Ricardo Reis'le yeniden başlamalı, en iyisi.

El salla El salla El salla

Kategori:

Re: José Saramago

Saramago denince aklıma Kısırdöngü'de sandalyeyi kemirip duran tahta krudu gelir hep. Daha doğrusu, varlığı bu denli önemsiz bir canlının, bir tahta kurdunun bir saldalyeyi kemirip nasıl bir insanın hayatının en önemli anını hazırladığı o "uzun an". Körlük ve Bilinmeyen Adanın Öyküsü okuduğum diğer iki kitabıydı. Yanlış hatırlamıyorsam Saramago'yla tanışmam Körlük'le başlamıştı. Ve yine yanlış hatırlamıyorsam, kitapçıya Körleşme'yi almak için girip elimde Körlük'le çıkmıştım Smile (Körleşme'yi hâlâ okuyamadım bu arada.)

Ben de ölüm haberi okuyucuma düştüğünde bir an durup o tahta kurdunu düşünmeden edemedim. Toprağı bol olsun.


Re: José Saramago

Saramago için bir haiku: Bulut


Re: José Saramago

Muhtemelen Eren'in elinin altında yoktur. Kısırdöngü kitabındaki "Sandalye" öyküsünde sözünü ettiği kısımdan küçük bir parça:

""
Bir yerlerde tehlikeli bir tür olan boynuzlu ev böceğinin de (Hylotrupes bajulus) dahil olduğu boynuzlu böcek (Cerambycidae) familyasından ya da leş böceğinin (Anobium pertinax) bir akrabası olan kabuk ağaç kurdu (Anobidae) familyasından bir böcek (bu isimler için uzman bir etimoloğun bilgisine başvurulmuştur) sandalyenin bir parçasından içeri girmiş ve kemirdiğini sindirip sonra da bir güzel sıçarak, ağacın yumuşak damarlarında tüneller açmış. Kaç yıl sürdüğünü kimsenin bilemeyeceği uzun çalışmasının ardından, ideal kırılma noktasına ulaşmış olmalı. Bu arada böceklerin kısa yaşam sürelerini göz ardı etmeyelim, kimbilir kaç nesil bu maunu anayurdu belledi ve zafer elde edilene dek özveriyle çalıştı. Mısır'da olsaydı ikinci bir Keops piramidi yapmakla bir tutulabilirdi bu çalışma; oysa dışardan bakıldığında, olup bitenden en ufak bir iz bile görünmüyor, günü gelince onlara mezar olacak tüneller kazan böceklerin gösterdiği şu iradeyi düşünün bir kere!

Kaynak: SARAMAGO, Jose. Kısırdöngü, (Çev. Soner Bilgiç), İstanbul: İş Bankası Kültür Yayınları, 2001, s. 16-17.


Re: José Saramago

Barış Acar dedi ki:
Muhtemelen Eren'in elinin altında yoktur. Kısırdöngü kitabındaki "Sandalye" öyküsünde sözünü ettiği kısımdan küçük bir parça:

""
Bir yerlerde tehlikeli bir tür olan boynuzlu ev böceğinin de (Hylotrupes bajulus) dahil olduğu boynuzlu böcek (Cerambycidae) familyasından ya da leş böceğinin (Anobium pertinax) bir akrabası olan kabuk ağaç kurdu (Anobidae) familyasından bir böcek (bu isimler için uzman bir etimoloğun bilgisine başvurulmuştur) sandalyenin bir parçasından içeri girmiş ve kemirdiğini sindirip sonra da bir güzel sıçarak, ağacın yumuşak damarlarında tüneller açmış. Kaç yıl sürdüğünü kimsenin bilemeyeceği uzun çalışmasının ardından, ideal kırılma noktasına ulaşmış olmalı. Bu arada böceklerin kısa yaşam sürelerini göz ardı etmeyelim, kimbilir kaç nesil bu maunu anayurdu belledi ve zafer elde edilene dek özveriyle çalıştı. Mısır'da olsaydı ikinci bir Keops piramidi yapmakla bir tutulabilirdi bu çalışma; oysa dışardan bakıldığında, olup bitenden en ufak bir iz bile görünmüyor, günü gelince onlara mezar olacak tüneller kazan böceklerin gösterdiği şu iradeyi düşünün bir kere!

Kaynak: SARAMAGO, Jose. Kısırdöngü, (Çev. Soner Bilgiç), İstanbul: İş Bankası Kültür Yayınları, 2001, s. 16-17.


Teşekkürler Cheers


Re: José Saramago

Saramago'dan sadece "Körlük"ü okumuştum ve geçen yıl film uyarlamasını izledim. Sinemaya uyarlanması epey güç, okuması ve üzerine düşünmesi zevkli bir kitaptı. Diğer kitaplarını da okuma zamanı gelmiş.


Re: José Saramago

İki gün önce Sakarya'da, İş Bankası Yayınları'na uğramıştım. Saramago'nun kitaplarına bakmıştım. Arka kapakta halen ... yaşıyor diye okumuştum. Ne ilginç demek ne çocukça ama ölüm sahiden ilginç! Ben çok üzüldüm çok üzüldüm.


Re: José Saramago

Okumalar hep; bir eksikti, hep okumak istediklerimizden. Okumak istediklerimiz hep birçok defa fazlaydı okuyabileceklerimizden.


Re: José Saramago

Sanırım dinsel çevrelerin yazara karşı beslediği kin de onu sevmemin nedenlerinden: Vatikan Saragamo'nun ölümüne pek üzülmüş görünmüyor!


Re: José Saramago

Hristiyanlık inancındaki dogmaları "İsa’ya Göre İncil" adlı yapıtında eleştiren Saramago’nun, ölümünün ardından L’Osservatore Romano tarafından oldukça ağır ifadelerle eleştiri yağmuruna tutulması dikkati çekti.

Bu kurumun ancak Saramago'nun ölümünden sonra bunları söylemesi çok ilginç, sanki ondan korkuyorlarmış da ancak şimdi içlerindekini dökebilmişler gibi. Edebiyatın gücünü haklı kılan bir tutum.
Kabil Türkçe'ye çevrilmemiştir herhalde. Ben, Ricardo Reıs'in Öldüğü Yıl romanını forumla paylaşmayı da gözeterek okuyacağım.


Re: José Saramago

elif cinar dedi ki:
Ben, Ricardo Reıs'in Öldüğü Yıl romanını forumla paylaşmayı da gözeterek okuyacağım.

Merakla bekliyorum...