UzunHikâye Öykü, inceleme, eleştiri



Hovarda

29 Nis 2011
elif cinar

HOVARDA

Grup arabasının getireceği parayı teslim alması için güvenlik görevlisiyle birlikte aşağı inmesi söylenince, yekinip yerinden öyle bir kalktı ki Naci Bey, talimatı alır almaz amirinin önünden savuşup asansörün kapısına çakı gibi dikilen adamla, kapı kapanır kapanmaz küt bacaklarını iki yana açıp enli kalçasını asansör lambirisine yaslayan adam aynı kişi değil sanılırdı.
Güvenlik görevlisi düğmeye basınca hantal asansör kabini gacur gucur sesler çıkararak inmeye başladı. Naci Bey, elini göbeğini vurarak Tokatlılara özgü konuşmasıyla, bağele, dedi güvenlik görevlisine. Az önce masada otururken yarım kalan lafı açtı yeniden: Benim hanım, dedi dalgın dalgın başını sallayarak, komür gamyonunun yıhtığı iki ton komürü, gişim işten gelü de yorgun argın daşır deyi, el arabasıynan dutup dutup gendi çekmiş komürlüğe. Ben eve gidenece bitümüş, tozunu bile gomamış yerde. İki gözü arasında bir uyumsuzluk olduğundan, gözünün biri farklı bir yere, dışa doğru kaydığından bi gözü hüzünle güvenlik görevlisine, öteki gözü kızgınmış gibi ters ters kapıya baktı.
Naci Bey önde, güvenlik görevlisi arkada asansörden çıktılar. Şube lokâlinde yürürken bankoda çalışan memurlarla kaş, göz ederek selamlaşıp kapıdan giren bir iki müşteriye yol verdiler. Şubeden çıkıp kaldırımda, cadde üzerinde zırhlının gelmesini beklemeye koyuldular. Güvenlik görevlisi kaldırımın tam, kenarına dikilmiş, başını aracın geleceği tarafa çevirmiş, sabırsız beklemeye koyuldu. Naci Bey, biraz daha geride, sakin, bıkkın, etrafı izledi bir süre. İner inmez arabayı gapının önünde gordün mü hiç, bekle ki gelsin diye söylendi. Caddenin karşısındaki pastaneden çıkan kızlı erkekli bir grubun gülüşüp bağrışmasını seyretti. Karşıdan vuran güneş yüzünü yakmaya başlayınca caddeye arkasını döndü. Bir şeyler söylendi ama caddeden vızır vızır geçen otomobillerin gürültüsünden güvenlik görevlisi onu duymadı. Dirseklerine kadar kıvrılmış gömlek kollarını fark etti. Onları biraz aşağı almak için, kıvırdığı yerden açarak kolları bileklerinin biraz üstüne indirdi. İki yanından tutup pantolonunu yukarı, göbeğinin üstüne çekti. Pantolonun ağı apış arasına oturunca sarkmış husye torbası Naci Bey'in ağırlığını verdiği bacağında belirgin bir şişkinlik yarattı. Saçlarını düzeltirken Naci Bey'in ensesine bir şaplak indi.
Naci Bey arkasını dönmeden şaplağı atan trafik polisi onun önüne dikiliverdi. Göz kırparak, para mı geliyo gine Naci Bey, dedi, hadi gine işin iş, gözün, gönlün bayram edecek. Naci Bey'in sıcaktan mayışmış, baygın bezgin bakan ifadesi değişti. Yüzünde sert, ciddi bir anlam belirdi. Bir gözü caddeye, öteki gözü kaldırımın bir tarafına bakarak iç geçirdi. Para geliyo dedi. Keyifli keyifli gülerek göz kırpan trafik polisi de birden ciddileşiverdi. Üç dakkadan fazla bekletmem, dördüncü dakkada yazarım cezayı, sona vay efendim, insanlık öldü mü, iki dakka daha bekle filan dinlemem haberin olsun dedi. Naci Bey, olu mu abi dedi trafik polisine dönüp başını omzuna değdirecek kadar yana yatırarak. Gozünü sevüyüm, yokarda fırça yiyoz. Trafik polisi ona cevap vermeden düdüğünü öttüre öttüre caddenin karşısına geçti. Naci Bey, yoldan gözünü ayırmayan güvenlik görevlisine dürtüp gorüyon mu Ensar, dedi. N'oldu ki abi, dedi güvenlik görevlisi. Bi yere baş ol da nereye olusan ol anasını satıyım dedi Naci Bey. Kendine şaşkın şaşkın bakan güvenlik görevlisine, işine bak anlamında başıyla zırhlıyı bekledikleri yolu işaret edip kaldırımdan geçenleri izlemeye koyuldu.
Otuz beş, kırk yaşlarında bir erkekle, aynı yaşlarda bir kadın ilişti gözüne. Birbirine sımsıkı sarılmış kahkaha atarak geçiverdiler Naci Bey'in önünden. İkisi de dizlerinin üstünde şort giymiş, ikisi de çantalı, ikisi de neşeli bu çifti tepeden tırnağa süzdü Naci Bey. Güvenlik görevlisini dürtüp hangisi garı, hangisi erkek belüsüz dedi. Şunların gılığına bak Allahını seversen. Gideceği yere gadar dutamamış gendünü, yolda yapışmış. Güvenlik görevlisi, göz ucuyla baktı çifte, başını hemen yola çevirdi. Şindi, dedi Naci Bey, alu bu adam bu garuyu gotüğü bi otel odasına. Duttuğuynan yatağa... Gayrı Allah ne verdüyse... Naci Beyin bir gözü yola, öteki gözü kadının kalçalarına kızgınlıkla baktı. İçine don da giymemüştü bu garı dedi. Bağale gotüne, löp löp nası hopluyo. Güvenlik görevlisi kadının anılan yerine bakmaya utandı, ayakkabısının ucuna baktı. Naci Bey, yayın tuşeye dokunduğu gibi, işaret parmağını düm düz tutup ileri geri sürterek burnunun ucunu kaşıdı. Bu ikisi dünden sözleşmüştü yarin buluşak diye, dedi. Buluşuncu oturup içmüşledü. Şindi bunların gafa bi milyon. Garı bi verü gendünü, bi inüle. Ağşamaca emişüle. Gunahı nabalı gendi boynuna ya bu garının evde gocası da vardu ha!
Güvenlik görevlisi, yüzünü gözünü ovuşturarak, araba da gelmek bilmedi, dedi. Naci Bey, arabanın geleceği yöne şöyle bi bakıp önüne döndü. Şubeden çıkan bir müşterinin eteğini göstererek, bu, dedi, güvenlik görevlisine, şindi, gider şu eteğenen otobüse biner. İnsan garısına, gızına bunu geydürü mü! Ayağını bi attı mıydı otobüsün merdivanına, bırak baldırı bacağı, donunun dantelinece gorürsün. Yere bi şey düşüdü mü, çömelip almıyodur ha, gorünsün diye ta yokardan eğilir mağsuz. Dutup buna cam sildiresin diye kendi kendine mırıldandı. Güvenlik görevlisi, yüzünün terini silip piştik abi ya, büfeye su almaya gitsem gelir mi ki zırhlı deyip kararsız, bir yola, bir Naci Bey'e baktı. Bekle bekle gelü şindi dedi Naci Bey.
Caddenin karşısında şişman bir kadının dondurma yiyerek yürüdüğünü gördü. Şuna bak la, dedi gülerek. Bunu gocası nasıl evürüp çevürüyo acaba dedi bacağına vurarak. Ne bileyim abi, dedi güvenlik görevlisi, sen de her geçene bir laf ediyorsun. La zordur, gocasında derman galmaz, bunuğnan elden ayahtan düşer adam. Şaşkınlığını pekiştirmek ister gibi elini yumruk yapıp dudaklarına bastırdı. Ama havalar soğudu muydu adamı bi ısıtır ki bu! Aboo, şunun gollara bak! Gocası bu golları ısıra ısıra bi eder la. Dondurmayı yalayışını seyret. Gocası da bunun boynunu boğazını böyle yalar vallaha... Evli midir ki bu la... Güvenlik görevlisi, geldi abi, geldi araba diye lafını bölünce, Naci Bey, tek gözü uzaklaşan şişman kadının kalçalarında, iç geçirerek, gelsin Ensar gelsin, dedi, yanduk sıcaktan.

Elif Çınar

Kategori:

Re: Hovarda

Öykü ve arkadaşların yorumları çok hoştu. Bense Naci Bey üzerinden, yazarın hissettiği öfkeyi, Naci Bey'e yüklenenleri düşünüyorum. Naci Bey'in ahlak anlayışını düşünüyorum.

Düşünmeye devam ediyorum...


Re: Hovarda

öykü değerlendirilirken, öykünün adının da hesaba katılması gerektiğini düşünüyorum. "Hovarda" sözcüğü kahramana olan mesafeyi azaltan bir sözcük. Ve öykü ilk haliyle daha güçlü bana göre.