UzunHikâye Öykü, inceleme, eleştiri



günde'lik

18 Tem 2013
Mehmet Sürücü

Komşu tarlalarda, iki kadın, bir yandan soğan ayıklarken, bir yandan sohbet ediyorlar. Ektiği domateslerden, domateslere musallat olan haşeri konuşuyor yaşlıca olanı,

""
Aha inan, daha sabah, küçücük, tırnak ucu kadar, yeşil, tüylü tüylü kurtçuğun birini, domatesin üzerindebuldum. Hemen aldım, iki taşın arasında ezdim meredi. Gavur olaydı. Nereden çıktı. Bitirecekler domatezlerimi. Küçüğü, büyüğü delik içinde, oyuk içinde. Daha vakit varken ilaç atmak lazım ama deymiyor ki. Nasıl zaman bulasın.

Diğer kadın, bir top sapları kurumuş soğan demetini, etrafına doladığı başka bir soğanla bağlarken,

""
İnge!(1),iyi bir ilaç çıkmış. Ondan al. Çok fayda geliyo. Benimkilerde de vardı. İbram attı geçen. Kökünü kuruttu hepisinin.

Deniz taraflarındaki bitişik tarladayım. Onlar gibi, kurumuş soğanları toplayıp, demet yapıyorum. Bir yandan da, birkaç gündür kafama takılan, davullu, sağırlı, dilsizlibir öyküyle ilgili-ilgisiz sözcükleri, cümleleri, mekanları, kavramları düşünüyorum. Arada kadınların konuştuklarından birkaç sözcük ilişiyor kulağıma. Güneş yükselmiş. Sıcak. Soğanların sapları gevreyip tutulmaz olmuş. Bağlamaya tuttuğum, ince bir hışırtıyla kopuyor. Bu günlük bu kadar. Bırakıyorum.Kadınlar da ayıklamayı bırakıyor. Tarlanın kenarına ektikleri birer sıra domates, biber, fasulye, patlıcandan, yemelik koparıp, kovalara koyuyorlar. Konuşmaları sürüyor,

""
Sen de al ondan. Söyle şöför Ali’ye. Alıversin sana da bi kutu. İlacın adı, “Kırmızı Örümcek”.

Evin yoluna koyuluyorlar.

Tarlanın kenarındaki asmanın altı gölgelik. Oturup soluklanıyorum. Yeşil, zeytin çekirdeği iriliğinde taneli asmalar sallanıyor yaprakların arasından. Canım çekiyor. Salkıma uzatıyorum elimi, yeşil asma yaprağını aralıyorum. Altından küçük, minicik kırmızı bir örümcek bana bakıp sırıtıyor.

""
Kırmızı Örümcek?

İki sözcüğü tekrarlıyorum bir süre.Bu iki sözcükle ne yapılabileceğini düşünüyorum. Bu renk bir örümcek var mı? Varsa nedir özelliği, neden örümcek, neden kırmızı? Örümcekler konusuna bakmalı.

Birkaç koruk tanesini koparıp ağzıma atıyorum. Ekişi tanelerden ağzımda buruk bir tat yayılıyor. Meyvesi olgunlaşmasa da, çekirdekleri sert, iri. Birini ağzımın içinde bir iki yuvarlayıp tükürüyorum. Toprağa diğerinden biraz irice, kırmızı bir örümcek düşüyor. Tutuk birkaç gitgelden sonra, otların arasına dalıp kayboluyor.

(1)inge_Pomakça’da yenge.

Kategori: