UzunHikâye Öykü, inceleme, eleştiri



Gökyüzü

25 Haz 2013
Barış Acar

Güvercin uçtu, uçtu, uçtu. Sonra düştü. Diğer kuşlar onu fark etmedi.

Kategori:

Re: Gökyüzü

Bazı güvercinler vardır ki, insanın diz seviyesine geldiğinde takla atmaya başlar. Benim gördüğüm bir güvercin de böyleydi. o kadar çok takla atardı ki bazen başı döner yere indiğinde sersem sersem yürürdü.

Başka güvercinler de gördüm. Mesela bazılarına dönek derlerdi. Kümeslerinin olduğu alanda havada kocaman bir yuvarlak çizer orada dönerlerdi. Sahipleri onları bulunduğu yere alıştırmak için bir süre kanadını keserdi. Yani kalakalırlardı. Hani şimdilerde gezi parkında kalanlar gibi.

Bazı güvercinlerede "düz" derlerdi. Onlar tıpkı senin öykünde olduğu gibi uçar uçar uçar ve sonra geri gelirlerdi. Çünkü onlarında kanatları bir süre kesik kalmış ve onlar da kümeslerine alışmışlardı. Tıpkı tıpış tıpış evine dönenler ya da sanal alemde devam edenler gibi.
Güvercin ilginç bir kuştur. Mesela özgürlüğün simgesi olarak düşünülür ama benim bildiğim "evcil" olanlar da çokta biz özgürlük simgesi yok gibidir. daha çok düzene uyan evinin üzerinde dönen ve evine giren bir yapısı vardır.

Güvercinlerinde bir karekteri var aslında. Onların üzerine yapıştırılan karekter ve/veya genlerinden gelen karekter. Bu sendenki güvercin çok mu düz?

"Güvercin uçar, uçar, uçar ve düşer. Diğer güvercinler bir süre düştüğü yerde durur sanki son duasını yapar gibi. Tıpkı evine bir daha hiç uğramayacak bir babaya olan saygı duruşu gibi beklerler bir süre.sonra güvercinler onu arkada bırakıp uçar. Tekrar kümeslerine girerler."

Görüşmek üzere...


Re: Gökyüzü

"Güvercin uçar, uçar, uçar ve düşer."

Bunu sevdim. Benim giriş cümlesinden daha iyi.

Evet, benimkisi "düz" güvercin. Ancak öykü sanki daha çok gökyüzüyle ilgili. Akıllı bıdık bir anlam kaydırması yapıyor sanki. Biraz melankolik.

Senin eğiticisiyle kafesi arasında gidip gelen güvercinlerinin akıbetini merak ediyorum. Ne zaman düşer öykü?


Re: Gökyüzü

Alıntı Camus'nün Veba romanından.

""
Felaket insana yakışmaz, onun için felaket gerçekdışıdır, geçip gidecek kötü bir rüyadır, denir. Ancak her zaman da geçip gitmez, kötü rüyalar arasında insanlar geçip gider ve önlemlerini almadığından başta hümanistler gider.

İşin dandik tarafı şu; her kuşun güvercin olma lüksü yok. Güvercinde naif, melankolik bir düşüş; yırtıcılarda büsbütün trajedi. Güvercinin düşüşünü fark ederler bence. Güvercinin düşüşü de onların trajedisinin bir parçası. Biraz da düşenin yanına inemedikleri için trajik zaten. Gökyüzü böyle bir yer. Değişir belki bir gün.

Gölgesizler filmini getirdi akla Güvercin. Güzel oldu, izlemek lazım tekrar.Smile
Elinize sağlık.


Re: Gökyüzü

Aslında "güvercin"le ilgili bir öykü yazmak ödevini aldığımda aklıma gelen ilk şey, dinsel referanslardı. Hem Hıristiyanlar hem müslümanlar için güvercin önemli. Sonra düşünce başka yerlere evrildi.

Ancak bu ayrım üzerine yazsaydım muhakkak şunu yazardım:

""
GÜVERCİN

Boynumdaki dizi dizi benleri okşayıp kumru boyunlu yavrum diye severdi beni ananem.

Her sabah başımın üstünde bir güvercinle uyanmam bu yüzden.

Barış Acar


Re: Gökyüzü

Rüyalarında uçan var mı? Ben uçuyorum kendimi bildim bileli. Çok tuhaf bir duygu. Güven verici aynı zamanda.

Ben bu "derin" öykünün gökyüzü tarafına ilişmek istiyorum.

Güvercine yakıştırılan "barış" simgesini görmüyorum şimdilik. (Barış Acar'ın Barış'ıyla sadece bir isim benzerliğidir-diyorum)

Uçmaya geliyorum, gökyüzünde uçmaya. Kimse tutamıyor beni, en zorlu düşmanlarımdan, en onulmaz tehlikelerden gökyuüzüne yükselerek kaçıp kurtulabiliyorum. Bu beni daha korkusuz, daha tehlikenin kötülüğün yakınına sokulmaya ayartıyor.

Güvercin hastalarıyla ünlü şehirler var. Bu şehirlerde bazı adamlar, hırsız güvercinler yetiştiriyorlar. Bu güvercinler başkalarının, rakibin, komşunun sürüsüne katılıp, en güzel güvercini ayartıp, kendi damının üzerine indiriyorlarmış. Diğer, sürüsünden güvercini ayartılan adam da aylarca utancından ortalarda görünmüyormuş.

Nereden baksanız bir "ayartma" var işin bir yerlerinde.


Re: Gökyüzü

Güvercin "ayartma" da nereden bakılsa bir öykü konusu. Başka bir ödev mi çıkıyor?


Re: Gökyüzü

Olabilir. Belki Barış Acar bir "ayartma"ya evirir ilk öykünün kız kardeşini yazarken?


Re: Gökyüzü

Bu politik atmosferin ortasında, bilmiyorum böyle düşünmek ne ifade eder ama, ben şöyle birkaç kez öyküyü üstüste okuduğumda Feridüddin Attar'ın Mantık-ut Tayr'ını anımsadım.

Güvercin uçar, uçar da düşerse öteki kuşlar onu ne kadar önemser? Bir kanat çırpma ayini sürerken "barış" diğer kuşlar için ne ifade edebilir ki?


Re: Gökyüzü

Mantıku't Tayr bağlantısı güzel olmuş. Öyküyle doğrudan bağını düşünmemiş olsam da hissiyat buna yakın geliyor bana da.

tr.wikipedia.org/wiki/Mantıku't-Tayr (Wiki linkleri maalesef kesme imi, Türkçe karakter gibi öğeler olunca aktif link olarak çalışmıyor. Tümünü seçip kopyalayıp yapıştırmak gerek.)


Re: Gökyüzü

""
AYARTMA

Dayım değneğini taraçanın kenarına hızlı hızlı üç kez vurdu. Bunu duyan taklacılar birbiri ardına takla atmaya başladılar. Paçalı güvercin uzaklardan o tarafa baktı. Takla atacak gibi yükselip vazgeçti. Dayım paçalının hareketini tam zamanında gördü. Değneğini üç kez ardı ardına güneşte kavrulan tozlu betona indirdi. Taraçanın merdivenlerine tünemiş dayımı izliyordum. Kafesin geçen hafta temizlenmem gereken zemininden ince bir buğu yükseliyordu. Dayımın alnında terler birikmişti. Gözlerini kısmış dikkatle paçalıyı süzüyordu. Bıyıkları titriyordu. Bana çatmasından korkuyordum, ama haftalardır etraftaki damlara tüneyen, kimbilir nerelerden kaçıp gelmiş paçalı uzaklaşsın da istiyordum. İyice yaklaşmıştı. Belki ansızın kendimi göstersem kaçıp gidecekti yeniden. Dayım göz ucuyla bana baktı. Boynumun etrafına ince bir halka çekilmiş gibi olduğum yerde kaldım. Paçalı taklacılara karıştı.

Barış Acar


Re: Gökyüzü

""
KUŞÇU HALİT

Bizim buranın turisti olmaz. Turist buradan korkar. Gelen karşıya, Kale'ye gelir. Kaleden bize bakar, biz buradan onlara. Malum sakat yerler buralar. Aşağısı desen Bentderesi. Geçenlerde, ne kadar oldu bilmem, bir öğrenci kafilesi ellerinde fotoğraf makineleri çıkıp gelmişler. Mahalleli tedirgin. Çoluğun çocuğun fotoğrafını çekmeye başlayınca bunlar, kısa bir sorgu sual olmuş. İçlerinden biri Ali Dayı’nın yeğeniymiş. Ali Dayı’nın adını duyunca bizim Dilan Yenge meyve çıkarmış. 80 yaşındadır, Türkçesi yoktur Dilan Yenge’nin. Yaşlılar girmişler araya. Tercüme falan. Rahmetli Ali Dayı’nın kiracısı da dili bozuk kavalıyla çıkıp gelince avludan, iyice bir şenlik olmuş. Şenlik bize gelmez. Devriyesi hafta Hıdırlıktepe'nin delikanlılarından Halit, aklı sıra poz yapacağım diye bir dönek güvercin peşinden, tabii kafa da kıyak, şu ileriki gecekondunun damından aşağı uçmuş.

Barış Acar


Re: Gökyüzü

"Devriyesi hafta" sanırım "Devirsi hafta" olacak sanırım. Konuşanın dilinin dönmediğini düşünmezsek.

Gözüme çarpan, "poz yapacağım diye" deki "yapacağım sözcüğü. Bana pek de sokaktan birisinin söylemesi gibi gelmedi.

Parçalar bir bütünden "taşınmış" izlenimi uyandırdı.


Re: Gökyüzü

"Devriyesi" bizim oralarda (Ege) çok kullanılır. Oradan apartmıştım. "Poz yapmak" da racon kesmeye yatkın bir ağızda "poz vermek"ten daha iyi duruyor sanırım. Ama emin değilim.


Re: Gökyüzü

Parçalar "bütün"den taşınmadılar, ama yavaş yavaş fragmatik bir bütüne doğru yol alıyor gibiler. Smile


Re: Gökyüzü

Ayartma'yı çok sevdim. acaba diyorum sen bu ayartma ile uçan güvercini bir birleştirsen ve biraz dayı biraz güvercin karekterlerini birleştirsen yeni bir öyküye kapı açar mı? "Düz" den "taklacıya" giden yol mu olsa?


Re: Gökyüzü

Yok, o uzun yol. Ben ona girmem. Kısa iyidir. Smile


Re: Gökyüzü

Eskiden, bir Güvercin defteri tutmuşum. Oradan alıntılıyorum alttaki satırları;

Kuşlar bize gökyüzüne saklanmayı öğretti.(Bir koş meraklısı)

Bir kere güvercinlere karışan bu işten vazgeçemez.
“Kuşlara karışmak”

Çeşitleri;
Posta güvercini-Mardin-Dönek-Misiri-Bango-Pul-Tavus-Baska-Kelebek-Çakal
En akıllısı posta güvercini. Yaşam süresi 10 – 15 yıl.

Kanatlarından tüy koparılmışsa, uzun süreli bantlanmışsa kuşların kanatları tutulur.

Kuş uçurma saatleri sabahın erken, serin ve akşamın serin saatleri.

Kuşçuyu sinirlendiren;
Uçurmaya çalıştığınızda yere konması.

İki ayda beş çift yumurta. 21 – 22 gün çıkıyor. Bir ay sonra yeme... bir ay sonra ayaklanır ve tüylenir.

Makluf: yavruluk döneminin bitiminde eşleşme dönemine kadar olan dönem. (40-45 gün)

Vizik: Yumurtadan yeni çıkmış yavru. 40 gün kadar sürer.


Re: Gökyüzü

Ben de görselle destekleyeyim o vakit. Nurten Aksakal'ın AFSAD'ın kentsel dönüşüme odaklanan belgesel fotoğraf projesi kapsamında 2008-2010 arasında Ankara Ulus'ta çektiği fotoğraflardan:

ankara_kus_ulus_01_foto.nurten_aksakal.jpg ankara_kus_ulus_02_foto.nurten_aksakal.jpg ankara_kus_ulus_03_foto.nurten_aksakal.jpg ankara_kus_ulus_04_foto.nurten_aksakal.jpg

Re: Gökyüzü

Doğrudan Güvercinlerle ilgili olmasa da "Kuşculuk" denilen tutkuyu tüm yönleriyle anlatan belgesel, İstanbul'un Kuşçuları'nı izlemeyi öneriyorum.

Tutkulu bir sevgi her zaman ilgimi çekmiştir. Kitap tutkusu aramızda belki ortak, anlaşılabilir bir şey, ama geçtiğimiz yıllarda, komşu köydeki akrabamın, evinin tüm odalarını yüzlerce keçi çanıyla doldurduğunu duyunca, ne zaman yazacağımı bilmediğim bir öykümün kahramanı oluvermişti Kırıkçı Hasan dayım. En nefret ettiği kişi, ondan bir paslı, dilsiz de olsa çanını isteyenmiş, kilerdeki kışlık fasulye çuvalını gösterip, çan isteme de istersen şu fasulye çuvalını al götür diyecek kadar tutkunmuş yüzlerce keçi çanına.

İstanbul'un Kuşçuları (Birdmen of Istanbul)


Re: Gökyüzü

""
GÖKYÜZÜ 2

Bulut geçti. Yine gelir diye düşündü martı. Güvercin peşine gitti.

Barış Acar