UzunHikâye Öykü, inceleme, eleştiri



Gecenin Şarkısı

04 Eyl 2008
Barış Acar

Değişik Gözle
Cumhuriyet Yayınları
1998
s. 43-49

Son indirilme tarihi: 27 Ekim 2008
(Öykü forumdan kaldırılmıştır. Bkz.:Forum İşleyişi).

Kategori:

Re: Gecenin Şarkısı

Gecenin Şarkısı, bana Sait Faik'in bir öyküsünü hatırlattı, sanırım "şiişt"idi. Veya bu mealde bir isimdi. Yaşama sevincini, doğa üzerinden anlatan bir öyküydü. her yerden gelen bir şiişşt, sesi vardı. Çok sevdiğim bir öyküdür. Sevincin,coşkunun çevreye taşırılması her iki öyküde de müthiş. Bana bile geçti de, öykünün sonunda neden birden şarkı belirsizleşti, duyulmaz oldu, coşku kayboldu? Bunu pek anlayamadım.


Re: Gecenin Şarkısı

Nurten'in sözünü ettiği öykü "Hişt Hişt" olmalı.

"Gecenin Şarkısı" Necati Cumalı'nın bir başka şarkılı öyküsü. Öyküle ilgili yorum yapmadan önce şarkıyı bulup dinlemek istedim. Ella Fitzgerald yorumuyla "I Love Paris"i indirmek için tıklayın... (4'59'', 6.86 MB)

""
I Love Paris

Every time i look down on this timeless town,
Whether blue or gray be her skies,
Whether loud be her cheers, or whether soft be her tears,
More and more do I realize that...

I love Paris in the spring time
I love Paris in the fall
I love Paris in the winter when it drizzles
I love Paris in the summer when it sizzles

I love Paris every moment
Every moment of the year
I love Paris, why oh why do I love Paris
Because my love is here


Re: Gecenin Şarkısı

Bu öyküyü de okuduktan sonra Necati Cumalı'nın bir başka şarkılı öyküsü olduğunu ve başka kimler kullanmış bu ayrıntıyı diye uzun uzun düşündüm. Hemen aklıma türkülerden yararlanılan birkaç öykü geldi. Sabahattin Ali ve tabi Yaşar Kemal'in Üç Anadolu Destanı geldi. Çağrışımlara yol açtı bende bu öykü. Wink


Re: Gecenin Şarkısı

Necati Cumalı'yı 2001'de kaybetmişiz. Neden sanki öykülerini daha önce okumadım ki dedim. Ziyaretine giden, ona bu öyküleri yazdığı için teşekkür eden bir hatır bilir çıkmış mıdır ki?

Bir güzel öykü daha... Yaşama sevinciyle dolu, baktığı her nesneyi kendisiyle birlikte canlı, yaşıyor kılan bir gözün gördüğünü, yüreğin duyduğunu okuyoruz. Nurten Öztürk, bu öykünün, Sait Faik’in Hişt Hişt öyküsünü anımsattığını yazmış. Yanlış hatırlamıyor isem, bir sesin peşine düşüp sesin nereden geldiğini bulma bahanesiyle etraftaki bütün börtü böceği, otu çimeni; yaşamın güzelliklerini anlatıyordu Hişt Hişt. Necati Cumalı’nın öyküsünün Sait Faik’inkinden ayrıldığı iki önemli ayrıntı dikkatimi çekti. Sait Faik’in öyküsünde daha içe dönük, kişinin kendisiyle ilişkili bir duygulanım vardı. Bu öyküde, şarkının nereden geldiğini ararken gördüğü nesneleri sevecenlikle anlatırken anneyle kardeşi es geçmiyor şarkıyı mıraldanan. Anneye, kardeşe, annenin oğula duyduğu güçlü bir bağ, sevgi, ilgi sezinliyoruz. İkincisi, Necati Cumalı yaşama sevincine değinip bırakmıyor, demek istediği bir şey daha var onun. Anneye söyletiyor: “Yorgun geliyorsun. Geceleri ancak dinlenmene yetiyor. Şarkıların peşinde dolaşacak vaktin yok senin.” Öykü kişisinin uzun saatler çalışmak zorunda kaldığını öğreniyoruz. Evin geçimini sağlayan da o. Şarkıları bile ancak eskidikten sonra duymasına neden olan yaşam koşulları yüzünden kim bilir daha başka neleri ıskalıyor ki içleniyor öykü kişisi, şarkıyı mırıldanmaktan vazgeçiyor. Uzun ve yorucu çalışma koşulları nelerden mahrum ediyorsa onu keyfi kaçıyor, kendi gerçeğine dönüyor.
Kim bilir, belki, Necati Cumalı, Sait Faik öyküsüne bir gönderme yapmak, ya da ne bileyim, Hişt Hişt’i okuyunca onda kendisine eksik gelen bir şeyi tamamlamak istemiş, öyküyü salt bu niyetle yazmış olabilir.
Mezarı nerede ki? Yolumuzu düşerüp bi demet çiçek bırakabilsek mezarına.


Re: Gecenin Şarkısı

elif cinar dedi ki:
Mezarı nerede ki? Yolumuzu düşerüp bi demet çiçek bırakabilsek mezarına.

Ünlü yazar Necati Cumalı vefat etti


Re: Gecenin Şarkısı

""
Elif yazdı:
Şarkıları bile ancak eskidikten sonra duymasına neden olan yaşam koşulları yüzünden kim bilir daha başka neleri ıskalıyor ki içleniyor öykü kişisi, şarkıyı mırıldanmaktan vazgeçiyor. Uzun ve yorucu çalışma koşulları nelerden mahrum ediyorsa onu keyfi kaçıyor, kendi gerçeğine dönüyor.

Kim bilir, belki, Necati Cumalı, Sait Faik öyküsüne bir gönderme yapmak, ya da ne bileyim, Hişt Hişt’i okuyunca onda kendisine eksik gelen bir şeyi tamamlamak istemiş, öyküyü salt bu niyetle yazmış olabilir.

Bu yorum benim çok hoşuma gitti. Önemli bir noktaya parmak basmış Elif. Gerçekten de Cumalı'nın öykülerinde toplumsallığın çok dikkatli ve her seferinde ders verir gibi işlendiğini düşünüyorum. Dönemine pek çok öyküsünde sağlam yanıtlar veriyor. Belki de "Necati Cumalı'nın Toplumsallık Anlayışı" başlıbaşına bir araştırm ave yazı konusu edinilebilir.


Re: Gecenin Şarkısı

Barış Acar dedi ki:
Belki de "Necati Cumalı'nın Toplumsallık Anlayışı" başlıbaşına bir araştırm ave yazı konusu edinilebilir.

Barış, bu cümlesiyle, sanki, biri bu konu hakkında yazmalı, hatta o biri bu forumun müdavimlerinden(başka kim olacak!) olmalı ve hatta, bu biri, Necati Cumalı öykülerine hiç yorum yapmamış biri olmalı, bu görevi o üstlenmeli, diyor, öyle demek istiyor anlamı çıkardım.