Film Ayları
Oscar mevsimi yaklaşıyor. İyi filmler yavaş yavaş gösterime girmeye başladı. Dün Haneke’nin Amour’u Altın Palmiye kazandı. Bu hafta izlemeyi düşündüğüm filmlerden.
The Amazing Spider-Man, Total Recal, The Avengers, The Bourne Legacy, Cosmopolis, The Dark Knight Rises, The Hobbit: An Unexpected Journey, Skyfall, gibi macera, kaçma-kovalama-vurma-kırma-dökme filmlerinin yanında, Cloud Atlas, On the Road, Lincoln, Prometheus, Ruby Sparks, To Rome with Love, Trouble with the Curve, The Words, Zero Dark Thirty gibi ilginç, izleme isteği uyandıran filmler de var.
Bu aralar film izlemediğimi fark ettim. Önceleri, iki günde bir, mutlaka bir-iki film izlerdim. Araya bir şeyler girdi, izlemez oldum.
Bugün bir film izledim: Ruby Sparks. Uzunca, ayrıntılı üzerinde durulmayı hak eden bir film olduğunu düşünüyorum. Önümüzdeki hafta yazmayı deneyeceğim. (Kısa yazmaya-bu aralar ne kadar istesem de kısa olamıyor yazdıklarım- çalışacağım. Bir gevezeliktir gidiyor.)
Formda uzunca bir süredir filmleri konuşmuyoruz. Biraz da bu kısa notları, bu suskunluğu belki etkiler diye yazıyorum.
Bol filmli günler.
Re: Film Ayları
Eyes Wide Shut, Arthur Schnitzler'in Rüya Roman adlı eserinden uyarlanmış.
Thorsten Botz-Bronstein'in Filmler ve Rüyalar adlı kitabının bir bölümünde, filmin ilginç bir yaklaşımla yapılmış yorumları var.
Re: Film Ayları
Filmin benim en sevdiğim yanı yönetmenin onu gerçekte birlikte olan iki karakteri ve onların olası ilişki ve ihanetlerini (ki sonrasında bu gerçekleşti de) hesaba katarak kurgulamış olması.
Omuz hizasında konumlanmış kamera hareketlerinin beni çok etkilediğini de anımsıyorum.
Re: Film Ayları
Benim gibi yurtdışında yaşayıp Türkiye özlemi çeken kişilerin birkaç Türk filmi önerisine hayır demeyeceklerini düşünüp birşeyler yazmak istedim.
Yeni sayılabilecek birkaç fimle başlamak istiyorum, Karbeyaz, Küçük Günahlar, Bizim Büyük Çaresizliğimiz bunlardan birkaçı.
Karbeyaz filmini biraz da Sabahattin Ali'nin romanından bir uyarlama olduğu için merak edip izlemiştim beni hayal kırıklığına uğratmayan bir film oldu. 2010 yapımı bir Selim Güneş filmi, buz gibi havada ayranını satmaya çalışan, hergün kar yağmur demeden kilometrelerce yolu tek başına yürüyen Hasan'ın öyküsü.
Küçük Günah'lar merakla beklediğim bir diğer filmdi. 1980 darbesiyle yüzleşmeye çalışan, bir şekilde bir yerinden tutan, değinen fimleri ilgiyle takip ediyorum. Bu açıdan Küçük Günahlar'da önerebileceğim bir film.
Bizim Büyük Çaresizliğimiz'i oyuncu İlker Aksum'a olan ilgimden dolayı keşfedip buldum. Mutlaka izlenmesi gereken bir film olduğunu düşünüyorum, kişilerin içine düştükleri çıkmazlar, o çıkmazlardayken devam ettirmek zorunda oldukları günlük yaşantıları, tabular ve sıradan şeyler... Harika bir şekilde ele alınmıştı.
İzlediğim daha birçok Türk filmi var son günlerde ama şimdilik bu kadarını yazabiliyorum.
Re: Film Ayları
Kelebeğimsi, ben de dün bir yabancıya Cem Yılmaz'In "Hokkabaz" filmini önerdim ve filmi de bu gözle izledim. Hiç de fena bir yerli komedi değil.
Fatih Akın'ın "Duvara Karşı"sı da çoğumuzun izleyip üzerinde geçtiği bir film ama tekrar anımsamakta fayda var.