UzunHikâye Öykü, inceleme, eleştiri



Ferit Edgü - İkinci Yaşam

01 Tem 2009
abdullah şahin

"İkinci Yaşam"
Ferit Edgü
Çığlık
Yapı Kredi Yayınları, İstanbul, 2002:91-92

Öykü forumdan kaldırılmıştır. Bkz.: Forum İşleyişi

Kategori:

Re: Ferit Edgü - İkinci Yaşam

Bu arada "izba" sözcüğünün anlamı şu: rusça; çam veya köknar sırıklarından yapılma ev.


Re: Ferit Edgü - İkinci Yaşam

Öykü için teşekkürler ve herkese iyi okumalar.


Re: Ferit Edgü - İkinci Yaşam

""
Birinci ihtiyar ( artık kim olduğunu biliyoruz ) bu ikinci yaşamında uyandığında, yoksulluğuna katlanabilir.
Gerçek bir yoksulluk değildir onunki.
İkinci ihtiyar ise, çocukluğunu yoksulluğun sürdüğü ilk gençlik yıllarını, istese de unutamaz. ( Düşler gelecekten değil, geçmişten kaynaklanır. )

Buradaki yaklaşımda beni rahatsız eden bir şeyler var.

""
( Düşler gelecekten değil, geçmişten kaynaklanır. )
söylemi sanırım öykünün ana ekseni. Yukarıdaki paragraf bu bu saptama bağlamında ele alındığında rahatsız edici bir şey yok gibi görünüyor. Ama şimdiki yaşamında yoksul olan bu çiçek satan ihtiyarın bugünkü koşulları için "Gerçek bir yoksulluk değildir onunki" yaklaşımı sanki aristokrat bir geçmişine karşı bir saygı duruşu gibi geldi bana. Daha önce yoksul olan adam görgüsüz bir geveze gibi çizilirken bu çiçekci adam hala tam bir centilmen gibi.


Re: Ferit Edgü - İkinci Yaşam

""
Çocukluk anılarımda saklı bir üçüncü ihtiyar daha vardır:

Birinci ihtiyar ve ikinci ihtiyar çocukluk anılarında olan ihtiyarlar değil buna rağmen "daha" ifadesini neden kullanmış bilemedim.


Re: Ferit Edgü - İkinci Yaşam

Neden bu paragrafa karşı tepkili olduğuma gerekçeler arıyorum. Öyküde bana samimi gelmeyen bazı yaklaşımların buna sebep olmuş olabileceğini düşünerek bu samimi bulmadığım ifadeleri dile getireyim.
Çiçek satıcısının yıllardır bu ülkede olup hala dil öğrenememiş olması muhtemel mi?

Yoksul bir yaşamın ardından kendisine "yürü ya kulum" denmiş ihtiyarı sonradan görme gibi göstermekten sakınmak ister gibi yaparak şimdilerde yoksul olan aristokrat ihtiyarın uzattığı çiçekleri hiç geri çevirmediğinden de bahsediyor. Böylece bu sessizce uzatılan çiçek ve çok konuşan adamın bu çiçeği alışı sırasında ki biz bu iki ihtiyarı aynı film karesinde görerek aradaki farkı yazarımız kadar net anlayabilelim.


Re: Ferit Edgü - İkinci Yaşam

Anlatıcımızın birilerinden ihtiyar diye bahsetmesinden yola çıkarak öyküde üzerine çok titizlenilmediğini düşündüğüm bir noktadan daha bahsedeyim.

""
Bu üçüncüsü ( ki bu yazımı ona adıyorum ) çocukluğumun ilk düşünü, daha doğrusu uyandığımda ansıdığım
ilk düşü kendisine anlattığımda çok şaşırmış ve kendisinin hiç düş görmediğini söylemişti bana.

Anlatıcımız öyküyü adadığı adama ihtiyar dediğine göre ilk hatırlayabildiği düşünü anlattığı bu üçüncü ihtiyar sanırım orta yaşlarda biridir. Dolayısıyla birinin kendisine düş gördüğünü söylediğnde şaşıracak yaşı çoktan geçmiştir. Yani zaten kendisi hiç düş görmediği için daha çocukluğunda insanlkarın sıklıkla düş gördüğünü öğrenmiş ve kendisinin düş görme konusunda diğer insanlardan farklı olduğunu zaten öğrenmiştir.

""
ilk düşü kendisine anlattığımda çok şaşırmış

Dolayısıyla düş görmediği iddia edilen ihtiyarın şaşırdım demesi bana inandırıcı gelmedi doğrusu.

"Şaşırdım" ifadesi "düş görebiliyor olmama çok şaşırdı" anlamında değil de "benim anlattığım düşe çok şaşırdı" anlamındaysa bir insan düşün içeriğine şaşırır mı sorusuna cevap bulmam gerekecek.


Re: Ferit Edgü - İkinci Yaşam

Öyküyü ilk okuyuşumda çok nüfuz edemedim içine, ikincisinde bakacağız demek ki dedim. Ne var ki, ikinci okuma da duyacağımı düşündüğüm ilgiyi uyandırmadı bende. Belki sadece şu nokta hakkında bir iki kelam edebilirim:

""

Birinci ihtiyar ( artık kim olduğunu biliyoruz ) bu ikinci yaşamında uyandığında, yoksulluğuna katlanabilir.
Gerçek bir yoksulluk değildir onunki.
İkinci ihtiyar ise, çocukluğunu yoksulluğun sürdüğü ilk gençlik yıllarını, istese de unutamaz. ( Düşler
gelecekten değil, geçmişten kaynaklanır. )

""
Bu üçüncüsü ( ki bu yazımı ona adıyorum ) çocukluğumun ilk düşünü, daha doğrusu uyandığımda ansıdığım
ilk düşü kendisine anlattığımda çok şaşırmış ve kendisinin hiç düş görmediğini söylemişti bana.

Alıntıladığım bu iki bölümde ihtiyarlar ve düş arasında kimi ilintiler kuruluyor. Ne ki bu ilgilere büyük oranda katılamıyorum.

Birinci İhtiyar için; zenginliği kaybetmiş olanın yoksulluğu yoksulluktan sayılmaz deniyor - öyle mi gerçekten?

İkinci İhtiyar için; düşler geçmişten kaynaklandığından yoksulluğunu unutamaz deniyor - doğru olduğunu varsayalım. Bu durumda Üçüncü İhtiyar'ın düş görmemesine ne demeli? Onun geçmişi yok mu ya da onun yoksulluğu ne çeşit bir yoksulluk ki ne gerçek ne düş olabiliyor.

Bana sanki Edgü bu üçüncü adamın düş görmeme durumuyla, yoksulluğun zengin-fakir ikiliğinin ötesinde bir yaşam biçimini imlediğini söylemeye çalışmış gibi geldi; ama bu konuda anlattığı diğer hikâyeler daha baskın gelmiş olmalı ki, eğer doğruysa bu iletiyi ben neşter yardımıyla çıkardım gizlendiği yerden. Laughing out loud


Re: Ferit Edgü - İkinci Yaşam

Maşallah, verip veriştirmişsiniz. Nurten'in kedi kendine okuma ve çözümleme uğraşı çok hoş. Şu durumda, sırf üçüncü ihtiyara -ki diğerleri ile bir ilgisi yok- adamak için mi yazmış bu öyküyü; biraz zorlayarak?


Re: Ferit Edgü - İkinci Yaşam

nurten dedi ki:
Nurten'in kedi kendine okuma ve çözümleme uğraşı çok hoş.

Aslında sizleri beklerken okuyup yazmaya dalmışım. Elbetteki birlikte değerlendirmek daha keyifli olurdu. Cheers