UzunHikâye Öykü, inceleme, eleştiri



Feminist

05 Haz 2009
Cihan Başbuğ

M.Şevket Esendal
"Mendil Altında"
Mendil Altında
Ankara, Bilgi Yayınevi, ilk baskı 1946 , son baskı: Şubat 2006
sf : 109- 112.

Öykü forumdan kaldırılmıştır. Bkz.: Forum İşleyişi

Re: Feminist

Feminist'i daha önce okumuştum; ama nerede okuduğumu anımsayamadım bir türlü. Öyküyü okuduğumda hissettiğim duygu: derin bir çaresizlik; hani bazen bir sorunumuzu çözmek istediğimizde ilgili, sorumlu kurum ararız bir türlü bulamayız, ordan oraya, ordan oraya gezip dururuz, kimse kesin bir şey söylemediği için arayışımızı da sürdürürz. O zaman da önümüze gelene anlatırız derdimizi, bu defa da adımız "sorunlu tip" e çıkar. O döngüyü öyle güzel anlatmış ki, mizah anlayışımız da cabası. Çehov'u da anımsadım okurken.


Re: Feminist

""
Bilen sormaz dedi. Bilmeyen de biliyorum demez. Hep yek oyna! Sen söyle de yanlış varsa biz düzeltelim.

Arada "hep yek" gelmesi ne tesadüf değil mi? Laughing out loud

"Testiyi kıran da bir suyu getiren de" atasözü çok hoşuma gitti. Şöyle açıklamış Ömer Asım Aksoy:

""
Zamanımızda, görevini iyi yapanla kötüye kullanan arasında bir fark gözetilmemektedir.

Kaynak: AKSOY, Ömer Asım. Atasözleri ve Deyimler Sözlüğü, 1, İstanbul, İnkılap Yayınları, 1988: 434.

Öykünün en sevdiğim kısımlarında biri:

""
Feminist? Feminizm azizim nasıl arz edeyim... Kadınlığı bağlayan ve bizden ayıran bütün kayıtlar ve şartlar... Bir kadın niçin erkek değildir? Bu yoklukları bunların acılıklarını ben de şehirde duymayan kalmadı sanıyorum! Sonra ben bunu erkeklerin zavallılıkları diye izah etmiştim. Siz bilmem benim “Nergis” mecmuasına yazdığım yazıları gördünüz mü? Bu fikirler o makalelerle çok ince işlenmişti. İtiraf etmelidir ki şimdi ne öyle bir mecmua çıkıyor ne de öyle yazan var. Biz de sustuk. Çünkü okuyan yok.

Sonlara doğru ise öykü absürd mizahın doruklarında dolaşıyor:

""
Recai Bey sen çok bilgiçsin feminist nedir?
Tuvalet sabunu!
Nasıl tuvalet sabunu? Ben sana bu kelimenin manasını sordum!
Ben de sabun soruyorsun sandım.

""
Salim Bey bu rahatsızlıkla bu feminist’i o kadar sordu ki sonunda adı Feminist kaldı. Dahası ona bu adın nereden kaldığını bilmeyenler onu bu meslek sahiplerinden biri sandılar; kadınlar müsamerelerinde konferans vermeğe çağırıyorlar yeni çıkan gazeteler kadın sahifeleri için ondan yazı istiyorlar.

Nurten'in Çehov saptamasına katılıyorum. Aynı zamanda Aziz Nesin için de iyi bir referans veriyor öykü.


Re: Feminist

Öykünün iyi bir mizah örneği olduğunu düşünüyorum ve öykü, M.Ş. Esendal'ın en beğendiğim öykülerinden birisidir. Öyküde dikkati çeken ve Çehov benzetmesini düşündüren "memur tipleri" ustaca belirtilmiştir. Esendal'ın memurları ; dalkavuk, koltuk sevdalısı ve züppedir. İleride farklı öykülerde bu konuyu daha da açacağız. Bu öyküdeki memurlar da boş zamanını kahvede geçiren ve mesai saatinden çalan, benzetme yerindeyse tipik taşra memurlarıdır (Taşra ve Anadolu sözcüklerini birbirinden ayırarak söylüyorum). Esendal memurlarından hareketle cumhuriyetin "antiidealist", işini bilen yarı aydınının zihniyetini de çizer bizlere :

""
/.../ Askerden gelirse bakalım bir yere yerleştirebilecek miyiz?

""
istilah : ıstılah
1 . Terim:
"Tasavvuf ıstılahında ise arzu edilen makbul ve sevimli bir işin elde edilmesine kalbin bağlanmasıdır."- N. F. Kısakürek.
2 . mecaz Herkesin anlamadığı özel anlamda kullanılan söz.

tahsisat : Bir kimseye, bir kuruluş veya topluluğa ayrılmış para, ödenek:
"Sonra tahsisat yoktur, gelecek sene bütçesine para konulacak diye bir lakırtı çıkardılar."- M. Ş. Esendal.


Re: Feminist

Niye Çehov'u düşündüm? En çok, "Memurun Ölümünü" anımsattığı için. Oradaki mizah anlayışına denk düşen bir mizah anlayışı var. İkisini de ne zaman okusam gülebiliyorum.


Re: Feminist

Nasıl Çehov feodalizmden kapitalizme geçen toplumun ikilemi üzerinden tipler yaratıyorsa ; M.Ş.Esendal da Osmanlı'dan cumhuriyete geçişteki yapı değişikliğinin üzerine gidiyor. Yeni kurulan bir ideolojinin kültürel değişikliği ve insanların bu değişiklikten ne anladığını düşünmemizi istiyor.


Re: Feminist

Yazar, Sâlim Bey'in eline bir sözcük vererek o dönemde kişiler, uzamlar arasında dolaştırıyor. Böylelikle sadece "feminist" sözcüğüyle okuyucu malum dönemdeki kişilerin, anlamını bilmedikleri bir sözcük karşısında nasıl bir tutum takındıklarını görebiliyor. Sonuçta insanların bilgisi, kelime dağarcığı bir sözcüğü bilip bilmeme sınaması üzerinden belirlenemez. Ancak kişinin bilgi eksikliği karşındaki duruşu çok önemli. Öyküde dikkat edilirse kimse "Bu sözcüğün anlamını bilmiyorum, sözcüğün anlamına bakalım." deme cesaretini gösteremiyor. Her biri ağzında bir şeyler geveliyor, kimisi de mangalda kül bırakmıyor. Bir de Sâlim Bey'in bu soruyu sorduğu kişilere bakalım: "Orta mektep hocası Aytaş Bey, Sahil Sıhhiye memuru Kerim Bey, Fransızca Hocası Cemil Bey, genç ediplerden Raif Bey". Yani az çok okumuş, mürekkep yalamış kişilerden bahsediyor yazar. Ve bu kişiler oldukça rahat davranarak herhangi bir kaygı belirtisi göstermiyorlar. Bu noktada Cihan'ın "idealist-antiidealist" saptamasına katılıyorum. Vahim olan durum da sözcüğün kökeninin Fransızca olması ve Fransızca hocasının bilmediği bu sözcük karşısında bilgiç bilgiç konuşmasıdır.

Bu açıdan bakılırsa Sâlim Bey öyküdeki en cesaretli, alçakgönüllü kişi olarak değerlendirilebilir.


Re: Feminist

Cihan'ın ve Abdullah'ın saptamalarına katılıyorum. Sâlim Bey'in en cesur kişi olduğu başlangıç için doğru; ama sonra o da uyum sağlıyor; o da hep, yek atıyor; bildiğini de, bilmediğini de söylemiyor; çoğunluk nasıl davranıyorsa hemen uyum sağlıyor.
Kişilerin hepsinin memur olması ilginç. Demek ki, şimdi olduğu gibi, çoğu şey "...mış gibi" yürüyor o zamanlarda da.
Peki neden feminist sözcüğü? Ya, Salim Bey'in seminerlere çağırılması?.. Artık biliyor mu acaba sözcüğün anlamını? Yoksa orada da yuvarlak laflarla mı dönüyor konu? Kral çıplak, diyen var mı acep?
Öykü yazılalı onca yıl olmuş, hâlâ çok güncel. Öyküde atmosfer öyle güçlü kurulmuş ki, sanki oradaydım, ben de duydum, gördüm.


Re: Feminist

""
Peki neden feminist sözcüğü? Ya, Salim Bey'in seminerlere çağırılması?.. Artık biliyor mu acaba sözcüğün anlamını? Yoksa orada da yuvarlak laflarla mı dönüyor konu? Kral çıplak, diyen var mı acep?

Öykünün bu son bölümü yanlışlığın, bilgisizliğin nasıl kuşaktan kuşağa, kişiden kişiye geçtiğini; insanımızdaki sorgulama, aslını merak etme gayretinin nasıl da cılız kaldığını güzel ifade ediyor. Hatta denilebilir ki öykünün tamamında bu üşengeçliğin izleri mevcut. Kahvehanelerde vakit öldüren memurlar; sürekli şikâyetle meşgul yazarlar, öğretmenler kolay kolay harekete geçmiyorlar ve kurulu düzen bir sonraki kuşağa, insanlara olduğu gibi aktarılyor.

Sâlim Bey'in konferanslara çağrılması, bu konu hakkında ondan yazı istenmesi Being There filmini anımsattı bana.


Re: Feminist

Çok keyifli bir öykü" Feminist". Üstelik hoş bir incelikle başlıyor. Bu inceliğin ne olduğunu anlatayım.
Muhtemelen yazıldığı dönemde yeni yeni kullanılmaya başlayan ve yanlış kullanılması kuvvetle muhtemel olan bir kavram olsa gerek feminist. Öykü boyunca nasıl Salih Bey öğrenemiyorsa okuyucu da tam anlamını çözemiyor bu ecnebi kelimenin. Öykü ilerledikçe çat pat bir iki ip ucu geliyor ne hakkında olabileceğine dair ama öyküde ilk duyduğumuz an söyleyen kişinin cinsiyetine dair bir muğlaklık yaratmaktan geri kalmıyor. İşte sözünü ettiğim incelik bu.

""
.... merdivenlerden inerken,farklı farklı kalemlerden çıkan bir kaç genç, önü sıra iniyor konuşup görüşüyorlardı.İçlerinden biri birazcık durup elini göğsüne vurarak, arkadaşlarına meydan okur gibi;"Ben feministim, feminist dedi..."

Acaba bu gençler kadın olabilir mi? Eğer kadın olsalardı mutlaka "bir kaç genç kadın" diye vurgulanır mıydı? Bu vurgulanırdı ya da vurgulanmallıydı ön yargısı mı feminizmin beslendiği yer? Ya da; bu gençler erkek ama feminizmin anlamını mı bilmiyorlar? Ya da; erkekler feminist olamaz mı?

Daha öykünün ilk paragrafında bu soruları aklıma taktı ve öyküyü bir çırpıda okuma mı sağladı.


Re: Feminist

Nurten öykünün dikkatimizden kaçan bir kısmına dikkat çekip sinsice bizi bir tartışmanın içine çekmeye çalışıyor.

""
Acaba bu gençler kadın olabilir mi? Eğer kadın olsalardı mutlaka "bir kaç genç kadın" diye vurgulanır mıydı? Bu vurgulanırdı ya da vurgulanmallıydı ön yargısı mı feminizmin beslendiği yer? Ya da; bu gençler erkek ama feminizmin anlamını mı bilmiyorlar? Ya da; erkekler feminist olamaz mı?

Bu sorulara verecek pek çok cevabın olduğunu ve bunun öykünün değerlendirilmesi içinde önemli bir yer tuttuğunu düşünüyorum.


Re: Feminist

Barış Acar dedi ki:
Nurten öykünün dikkatimizden kaçan bir kısmına dikkat çekip sinsice bizi bir tartışmanın içine çekmeye çalışıyor.

""
Acaba bu gençler kadın olabilir mi? Eğer kadın olsalardı mutlaka "bir kaç genç kadın" diye vurgulanır mıydı? Bu vurgulanırdı ya da vurgulanmallıydı ön yargısı mı feminizmin beslendiği yer? Ya da; bu gençler erkek ama feminizmin anlamını mı bilmiyorlar? Ya da; erkekler feminist olamaz mı?

Bu sorulara verecek pek çok cevabın olduğunu ve bunun öykünün değerlendirilmesi içinde önemli bir yer tuttuğunu düşünüyorum.

Gençler kadın değil ; adı bilinmeyen genç erkeklere, yaşça daha büyük olanların "genç/gençler" dediğini biliyoruz. Bunlar kadın olsaydı, genç kadınlar, diye vurgulanırdı kesinlikle.
O kişinin gerçekten feminist olabileceğini düşünüyorum. Oradaki herkes feminizmi bilmiyor olabilir; ama dünyada feminizmin, kadın haklarının biraz daha öncelikli konuşulduğu yıllara denk geliyor öykü.


Re: Feminist

nurten(ak) dedi ki:
Eğer kadın olsalardı mutlaka "bir kaç genç kadın" diye vurgulanır mıydı? Bu vurgulanırdı ya da vurgulanmallıydı ön yargısı mı feminizmin beslendiği yer?

nurten(öz) dedi ki:
Bunlar kadın olsaydı, genç kadınlar, diye vurgulanırdı kesinlikle.

Nurten(öz) haklı görünüyor. Kadın olsalardı kadın olduklarına dair bir açıklama da yapılırdı elbette. İşte ben de tam burada galiba feministler gündelik hayatta bize artık çok doğal gelen bu tür sınıflandırmaları rahatlıkla kabul ediyor olmamızın sıkıntısıyla hala zaman zaman aşırı olarak adlandırılıyorlar diye düşünüyorum.


Re: Feminist

Aklıma bir şey takıldı. Gençlerin kadın ya da erkek olmalarının vurgulanmadığında oluşacak karışıklık acaba ingilizcede yok mu? " he" ve "she" öznenin kadın ya da erkek olduğunu ele veriyor. Ancak bütün cümlelerde aynı şekilde öznenin cinsiyetine dair bir belirteç var mı ki?


Re: Feminist

Türkçede sözcüklerde cinsiyetçilik yok. Arapça, Fransızca'dan farklıyız bu anlamda. "Gençler merdivenden çıkıyor." dediğimizde , gençlerin cinsiyeti ile ilgili bir bilgi vermiş olmayız; kız ya da erkek olabilirler. Tabi dilimizde cinsiyetçilik olmadığı, toplumda da olmadığı anlamına gelmez. Öyküde de Nurten'in dikkatimizi çekmek istediği kısım bu.


Re: Feminist

Nurten, sorularınla kafamı karıştırdın. şimdi o soruların içinden çıkamayacağım, ama şunu kesin söylüyorum ki, bu öykünün feminizme dair bir bildirisi yok, ben göremiyorum. Soruları bunun üzerinden soruyorsan bu kadarını düşünebiliyorum. Shock


Re: Feminist

Ben Nurten Aksakal'ın sorularını öyküden biraz bağımsızca, ama tümüyle ayrık da olmamak kaydıyla, açık bir feminizm tartışması olarak algılıyorum. Bir yerde Esendal umsa da ummasa da lafın ucu buraya dokunuyor çünkü?

Bu arada Nurten Aksakal'ın soruları öykünün feminist eleştirisine de olanak tanıyor. Smile


Re: Feminist

Barış Acar dedi ki:
Ben Nurten Aksakal'ın sorularını öyküden biraz bağımsızca, ama tümüyle ayrık da olmamak kaydıyla, açık bir feminizm tartışması olarak algılıyorum


Evet Barış, katılıyorum, ama bunu ssağlayan Nurten'in soruları, öykü böyle bir tartışma istemiyor bana göre. Öykünün kurgusu, konusu... feminizim değil ama. Yani demem şu ki: Bu sözcük feminizm değil de kominizm de olabilirdi; öyküde bir şey değişmezdi.
Nurten'in sorduğu sorular feminizmin ya da erkek ideolojinin dile yansımaları açısından değerli olduğunu düşünüyorum. Öykü buna yol açmıştır yalnızca.


Re: Feminist

Aynı şeyleri mi diyoruz ne?..


Re: Feminist

""
Bu sözcük feminizm değil de kominizm de olabilirdi; öyküde bir şey değişmezdi.

Eğer sözcük başka bir şey olsaydı merdivenlerdeki gençlerin cinsiyetiyle değil meslekleri ya da işleriyle ilgilenirdim. Sanki yazar da buna benzer başka bir çelişki yaratırdı öyküde gibi geliyor bana.