UzunHikâye Öykü, inceleme, eleştiri



Elias Canetti - Körleşme

11 May 2010
Mehmet Sürücü

""
Elias Canetti – Körleşme-Payel Yayınları

Bir kitapçı bir kraldı, ama bir kraldan bir kitapçı hiçbir zaman olmazdı.

Kişi, öteki insanlardan uzaklaştığı oranda gerçeğe yaklaşır.

Gözlerinin değerini bilmeyen insan, köpeklerin yol göstericiliğini hak eder.

Yazgıya egemen olacak, ona yön verecek tek güç yine insanın kendisidir.

Bizden sonra gelenlerin vay haline ! Onların işi bitik ; bizden bir milyon inanç şehide ile ikinci milyonu tamamlamakta kullanılacaktır. İşkence aletlerini devralacaklar

Hiçbir yönetim bu kadar çok azize dayanamaz .

Hiçbir ölümlü insan , ağırlığına kitap kadar etmez .

Elimizdeki üç kuruş , evrensel sefaleti azaltmaya yetmeyecek gerçi ama yinede yola koyulamayız.

Cennete doksan dokuz doğrudan çok , eğriyken doğrulmuş bir ruhun gelişine sevinilir.Cemil Meriç

Sen sana düşeni yapmadıktan sonra başkalarının yapacakları iyilikten sana ne

Kategori:

Re: Elias Canetti - Körleşme

Başka bir konu üzerine yazdığım bir yazının küçük bir bölümünde Körleşme üzerinde durmuştum:

""
“Körleşme” romanı, yayımlanışına dek, “Kant’ın Yanışı” başlığını taşımıştır. Binlerce hastayı barındıran bir akıl hastanesinin hemen karşısında kiralanmış bir öğrenci odasında yazılmış olan bu roman, parçalanmış bir dünya üzerine kurgulanmıştır. Körleşme, parçalanmış insanlığın yanılgılarından söz ederken, yazılma süreci Canetti’nin toplumla ve bu parçalanmayla ilgili görme yetisine dair ipuçları verir.[i]

Kant burada bir parodidir. Filozof, değişmez bir temel bulmak amacıyla varlık’ı tinsel ve doğal varlık alanı olarak ikiye ayırmıştır. “Ancak aynı zamanda genel bir yasa olmasını isteyebileceğin bir maksime göre eylemde bulun!”[ii] Canetti’nin kitaplarının içinde yanmaya gönderdiği Kant, insan doğasına olumsuzlama anlamında vurgu yapan yazarın, istemenin yönlendirilmesi sürecine kötücül (bedhah) bakışının ürünüdür.

Buna karşın Canetti, günümüze dek uzanan insanın parçalanması sürecini çok iyi gözlemlemiştir. Körleşme’de “dünyasız bir kafa”dan “kafasız bir dünya”ya geçiş aşaması, yani Kant’ın yanışına gidecek nihai yolu açan süreç, “taşlaşma”dır[iii] (Bunalım kültü işte bu taşlaşmayı şart koşar). Her yanı kitaplarla çevrili olan dünyasında körleşmiş olan ve bu yüzden “dünyayı ıskalayan” Kien, dünyaya ilk dokunuşundaki yanlış seçiminin sonuçlarından kurtulmak için taşlaşmayı dener. Belki hiçbir şey yapmadan, öylece durursa içinde olduğu durumun vahametinden kurtulabilecektir. Böylece saatlerce, günlerce, hiç kıpırdamadan, adeta bedeninden vazgeçerek, kaskatı durur. Sonuçta “taşlaşma”, hiçbir şeyi düzeltmediği gibi dünyasız kafanın da son edimi olacaktır. Taşlaşan birey sonunda kendinden de kovulur ve kafasız bir dünyanın içinde kaybolur.

[i] CANETTI, Elias. Sözcüklerin Bilinci, (çev. Ahmet Cemal), İstanbul, Payel Yayınları, 1984, s. 167-179.
[ii] KUÇURADİ, İoanna. Etik, Ankara, Türkiye Felsefe Kurumu Yayınları, 1988, s. 63.
[iii] CANETTI, Elias. Körleşme, (Çev. Ahmet Cemal), İstanbul, Payel Yayınları, 1993, s. 196-203.

Kaynak: Bunalım Kültü


Re: Elias Canetti - Körleşme

Barış'ın felsefi değerlendirmelerinden sonra benimki biraz saçma olacak ya gene de fikrimi söylemek istiyorum, pratik açıdan bakmak istiyorum haksızlık sayılmazsa. Üzerinden epey zaman geçmesine rağmen hatırladığım çok şey var Körleşme'ye dair- sonlarına doğru bırakmuştım gerçi- ama okurken, daha kısa yazılamaz mıydı demiştim en çok.