UzunHikâye Öykü, inceleme, eleştiri



Edebiyat Haberleri

15 Ağu 2008
eren

Sesli Edebiyat / Öyküler Sesleniyor

Basin Bulteninden:

""

Türk öykücülüğüne emek veren ve Dede Korkut ile birlikte, 1844-1952 arası tarihlerde doğmuş 100 ünlü yazarın 100 öyküsü, sesli edebiyat tekniği sayesinde pek çok ünlü tiyatro ve seslendirme sanatçısının yorumları ile dile geliyor, edebiyat dostlarıyla yeniden buluşuyor.

“Sesli Edebiyat – Öyküler SES’leniyor” projesi, Türk öykücülüğünün başlangıcından günümüze ‘öykü yazarı’ kimliği ile öne çıkmış edebiyatçılarımızın birer öyküsünün seslendirildiği kapsamlı bir yapım. Dizi şeklinde devam edecek projenin ilk aşamasını, doğum tarihleri 1844–1952 yılları arasında olan 100 yazarın 100 öyküsü oluşturuyor.

DenizKültür Genel Müdürü Orhun Şemin koordinatörlüğünde ve Göksenin Göksel’in yapım ve yönetiminde hazırlanan “Sesli Edebiyat – Öyküler SES’leniyor” seti ile okuyamayan ya da okumaya zaman ayıramayan potansiyel “okur” kitlesine ulaşmak ve bu kitleyi de Türk edebiyatının en güzel öyküleriyle tanıştırmak hedefleniyor. Bu proje ile okur/dinleyici, edebiyatımızda iz bırakan yazarların öykülerini gündelik hayatın herhangi bir mekanında (ev, araç, işyeri) herhangi bir zamanda (araç kullanırken, yürüyüş yaparken, ev işleri ile uğraşırken) dinleyebiliyor.

Projenin bir diğer amacı ise, gençleri Türk edebiyatının seçkin öyküleriyle buluşturmak ve gelecek nesillere de kalıcı bir eser bırakmak. Orhan Veli Kanık’tan Sabahattin Ali’ye, Oğuz Atay’dan Aziz Nesin’e, Tarık Buğra’dan Halide Edip Adıvar’a, Halit Ziya Uşaklıgil’den Halikarnas Balıkçısı’na, Yakup Kadri Karaosmanoğlu’ndan Selim İleri’ye tam 100 edebiyatçısının öykülerini seslendirenler arasında Sezai Aydın, Rüştü Asyalı, Oya Küçümen, Cüneyt Türel, Kaya Akarsu, Köksal Engür, Müşfik Kenter, Yekta Kopan, Yetkin Dikinciler gibi isimler yer alıyor.

“Öyküler SES’leniyor” Nasıl Ortaya Çıktı?
“Sesli Edebiyat – Öyküler SES’leniyor”, mevcut kültür sanat ürünlerinden farklı olan; içeriği ve kapsamı ile kalıcı olacak, gündelik hayatın içinde olabilecek ve bugüne kadar benzeri yapılmamış bir proje arayışıyla ortaya çıktı. Açık Radyo’nun kurulduğu günden bu yana (1995) yayını devam eden “Amma Hikaye!” programını tasarlayan ve prodüksiyon anlayışını geliştiren ekiple bir araya gelinerek ana konsept belirlendi. Bu bağlamda edebiyatın “öykü” türü ile dram sanatı, müzik ve radyo oyununun dramatik/teknik unsurlarının harmanlandığı bir tarz geliştirildi.


Belki bundan daha once haberdar olmus olanlar vardir. Ben yeni ogreniyorum boyle bir proje gerceklestirildigini. Isin arkasinda yine bir bankanin olmasi sasirtici degil ne yazik ki.

CD'lerin satildigini gordugum ilknokta.com'da da projeyle ilgili soyle bir aciklama yer aliyor:

""
Sesli edebiyat, dünyada yazılı edebiyatın bir alt türü olarak sınıflandırılıyor. Başta Kuzey Amerika ve Avrupa kıtalarında olmak üzere uzun süredir bu alanda çalışmalar yapılıyor ve sesli edebiyat ürünleri, sözü edilen bu coğrafyalardaki kültürel tüketim alışkanlıklarıyla da bağlantılı olarak büyük bir ilgi görüyor. Biz de bu projede öyküler anlatıyoruz. Ama bu anlatım, ne 'metin okumaya' ne de tam anlamıyla bir 'radyofonik oyun'a benziyor. Bizim ortaya koyduğumuz ikisinin arasında, ikisinden de beslenen kendine özgü bir tarz'. Öyküler, metnin yapısına göre yeri gelince tek sesle, yeri gelince de birden fazla sesle canlandırılıyor.

Belki daha once haberdar olmus olanlar, hatta bu seslendirmeleri dinlemis olanlar vardir aramizda ve bizimle dusuncelerini paylasirlar. Isin arkasindaki sermaye grubunun "simdiye dek yapilmamis gorkemli bir sey"le seslerini duyurma, reklamlarini yapma cabasini ve bu cabanin insanlarin gunluk tuketim aliskanliklari icerisinde kendine bir yer edinmeye odaklanmis olmasini anliyorum. Fakat bu butunuyle "yararsiz" bir is gibi de gorunmuyor bana. Belki projeyi finanse edenler kendi bakis acilarindan dogru yatirimi yapmis oluyorlar (gerci soz konusu olan yatirim olunca yatirimin geri donusu hesaplanmadan dogru olup olmadigina karar verilemez herhalde) ama ortaya cikan urunun de umut vaad edebilecegini dusunuyorum.

Kategori:

Re: Sesli Edebiyat / Öyküler Sesleniyor

sevgili Nilüfer Egemen Yumurtacı'nın Ankara Öykü günlerinde yaptığı öykü seslendirmelerini anımsattı bu proje bana.
o günlerde bazı öykücülerin kendi öykülerini seslendirişlerini dinlerken intihar edesim gelirdi.
Bu arada kendi öykülerini o kadife sesiyle seslendiren yusuf hodja'yı(Yusuf Eradam) diğerlerinden ayırdığımı belirteyim.
Bir öykünün kişi ve kişilerce seslendirilmesi bir kitabın beyaz perdeye ya da tiyatroya uyarlanmasına benzetilebilir sanırım. biri görselliği ile diğeri tonlama ve vurgulamalarıyla müdahale edebilir sanki.


Edebiyat Haberleri

Nazım Hikmet'in Yeni Bir Kitabı Ortaya Çıktı

Nâzım Hikmet’in 1938’de İstanbul Tevkifhanesi’ndeyken kullandığı defterler, Piraye’ye yazılmış mektupların olduğu sandıkta bulundu. Nazım’ın yeni defterlerinde bulunan dört anlatı parçası ‘Öteki Defterler’ adıyla Eylülde YKY’den çıkıyor.

Kaynak: Nazım'ım Öteki Defterleri


Bilim Kurgu Öykü Değerlendirme

Merhaba,

Türkiye Bilişim Derneği geleneksel öykü yarışmasında seçicilik işini birazcıkta olsa okurlara bırakmış. belki bir göz atmak istersiniz. link aşağıda

http://www.tbd.org.tr/anket/gelismis_anket.php?anketkod=17

iyi haftasonlar


Re: Nazım Hikmet'in Yeni Bir Kitabı Ortaya Çıktı

bu sene nereyi kazsan nazim cikiyor anlasilan,
zaten piraye ile sozcukler dergisi anlasmis gibi,
bulan yetistiriyor,
masallah diyelim,
sozcukler dergisinde bir kac ay once cikan "dort guvercin" siirini hep begenmis,
hem de "birisi onun tarzina benzeterek dolandiricilik mi yapmis acaba" diye dusunmutum.
her an ben de daha once bulunmamis bir belgeyle ortaya cikabilirim.
forumun reklami olur hem Smile

cagdas


Re: Nazım Hikmet'in Yeni Bir Kitabı Ortaya Çıktı

Bu kitapla ilgili Sennur Sezer'in degerlendirmesini ("Nâzım’ın ‘Öteki Defterler’i") okudum biraz once. Yeni bir Nazim kitabinin ortaya cikarilmis olmasindan cok, bu kitabin neden simdiye dek ortaya cikarilmamis olduguyla ilgili kendi dusuncelerini ve kitabin baskiya hazirlanisindaki kimi ozensizlikleri ortaya koyan ilgi cekici bir yazi olmus. Kitabin edebiyat dunyasinda nasil yankilar uyandirdigini takip edemiyorum ne yazik ki. Belki ilgilenen arkadaslar bu konuda bir guncelleme yaparlar?


Re: Edebiyat Haberleri

O güzel insanlar o güzel atlara binip bir bir gidiyorlar evet, ama nereye?


Re: Edebiyat Haberleri

56. Sait Faik Hikâye Armağanı 'Taş Bina ve Diğerleri' adlı kitabıyla Aslı Erdoğan'ın oldu. (haber)

""
Doğan Hızlan başkanlığında toplanan Hilmi Yavuz, Füsun Akatlı, Nursel Duruel, Jale Parla, Murat Gülsoy ve Beşir Özmen’den oluşan jüri, oybirliğiyle bu yılki ödülün 'Taş Bina ve Diğerleri' adlı kitabıyla Aslı Erdoğan’a verilmesini kararlaştırdı.

Aslı Erdoğan, takip edebildiğim kadar Radikal'de de yeniden yazmaya başlamış. Eğer bir değişiklik yapmaya karar vermezsek Sabahattin Ali'den sonra Aslı Erdoğan okumayı planlıyorduk. İsabet oldu Smile


Re: Edebiyat Haberleri

eren dedi ki:
Aslı Erdoğan, takip edebildiğim kadar Radikal'de de yeniden yazmaya başlamış. Eğer bir değişiklik yapmaya karar vermezsek Sabahattin Ali'den sonra Aslı Erdoğan okumayı planlıyorduk. İsabet oldu Smile

İlk iki haftanın yazıları Erdoğan'ın yazarlık serüveninin bu yeni açılımı bakımından epey düşündürücüydü. Düşünceli


Re: Edebiyat Haberleri

Az önce muhtelif wikipedia sayfalarında dolaşırken şöyle bir şey ilişti gözüme. George Sand ile ilgili sayfayı okurken sayfa sonundaki eserleri kısmında gördüğüm şeyi aktarayım: Köroğlu/Fars Destanı 1833. Sonra bu eseri internette arattığımda bulamadım ama yazarın novella'larının toplandığı derlemeler mevcut. Bunlardan birinin içinde olabilir. İlginizi çeker diye hemen yazayım dedim. İlgili kaynak için buraya tıklayınız.

(Yazıda "Kouroglou / Épopée Persane (1833)" olarak geçiyor)