UzunHikâye Öykü, inceleme, eleştiri



Daniil Kharms - Tarihi Bir Kesit

14 Şub 2010
eren

V. N. Petrov'a

İvan İvanoviç Susanin (çar için hayatını feda eden ve bunun sonucunda Glinka'nın operasında göklere çıkarılan şu tarihi şahsiyet) günün birinde bir Rus hanına gitti ve masaya oturup kendisine bir antrikot söyledi. Hancı antrikotu mangalda pişirirken İvan İvanoviç, alışkanlıkla, sakalını dişlerinin arasına alıp düşünmeye başladı.

Otuz beş zaman sonra hancı İvan İvanoviç'in antrikotunu yuvarlak, yassı bir tahta tabak içinde getirdi. İvan İvanoviç acıkmıştı; o zamanlar adet olduğu üzere antrikotunu eliyle aldı ve yemeye başladı. Fakat, açlığını bastırma telaşı içindeki İvan İvanoviç antrikota öyle hırsla saldırdı ki, sakalını ağzından çıkarmayı unutup antrikotuyla birlikte bir öbek de sakalı midesine indirdi.

Ve bunun sonucunda, on beş zaman geçti geçmedi, İvan İvanoviç'in midesine zorlu bir ağrı girdi. İvan İvanoviç sandalyesinden fırlayıp bahçeye doğru seyirtti. Hancı İvan İvanoviç'e "Ne püsküllü sakalın varmış," diye bağırdı. Ama İvan İvanoviç hiçbir şeye aldırmayıp kendini bahçeye attı.

Derken, hanın bir köşesinde oturup malt likörü içmekte olan Kovşegub bey, yumruğunu masaya vurup bağırdı: "Kimdir bu?"

Hancı, boynu önünde, cevap verdi: "Bu bizim vatan kahramanımız İvan İvanoviç Susanin'dir"

"Deme," dedi bey ve malt likörünü kafasına dikti.

"Biraz da balık ister misiniz?" diye sordu hancı.

Bey "Canın cehenneme!" diye bağırıp hancıya bir kepçe fırlattı. Kepçe hancının kafasını ıskalayıp pencereden dışarı fırlayarak bahçede kartal pozisyonunda oturan İvan İvanoviç'in dişine çarptı. İvan İvanoviç yanağını tutarak yana devrildi.

Bu sırada Karp, sağdaki ahırdan çıkıp pis suyunun içinde bir domuzun uzanmış olduğu yalağın üstünden atlayıp, bağırarak kapıya doğru koşmaya başladı. Hancı kafasını dışarı uzatıp "Ne diye böğürüyorsun?" diye sordu. Fakat Karp, hiçbir cevap vermeden kaçıp gitti.

Hancı bahçeye çıkıp Susanin'in yerde hareketsiz yattığını gördü. Biraz daha yaklaşıp yüzüne baktı. Susanin de hancıya bakıyordu.

"Hâlâ tek parça mısın?" diye sordu hancı.

"Tek parçayım, evet, ama başıma bir şeyler daha gelecek diye korkuyorum," dedi Susanin.

"Yok," dedi hancı "endişelenme. Seni öldüreyazan Kovşegub beydi, o da artık gitti."

İvan Susanin, "Yaa, şükürler olsun" diyerek doğruldu. "Babayiğit bir adam olabilirim ama durduk yere cesaret gösterisi yapacak da değilim. Ben de yere kapaklanıp neler olacağını beklemeye başladım. İlk harekette ta Yeldririn konutlarına kadar karnımın üstünde sürünmeye hazırdım. Aah! Yanağım nasıl da şişti. Aman yarabbim! Sakalımın yarısı yolunmuş!

"Oh, önceden de böyleydin," dedi hancı.

"Ne demek istiyorsun?" diye bağırdı kahraman Susanin. "Ne sanıyorsun, ortalıkta böyle yoluk bir sakalla mı dolaşıyorum ben?"

"Hee, böyle" dedi hancı.

"Canın cehenneme," diye homurdandı İvan Susanin.

Hancı gözlerini kıstı ve kolunu sallayıp Susanin'in kulağının üstüne bir şamar aşketti. Kahraman Susanin yere yığıldı ve bir santim bile kıpırdayamadı. "Al sana! Senin canın cehenneme," dedi hancı ve hanına çekildi.

Susanin bir süre yerde yatıp şüphe uyandıran hiçbir ses duymayınca merakla kafasını kaldırıp etrafı kolaçan etti. Yalaktan çıkmış, artık pis bir çamurun içinde yuvarlanmakta olan domuzu saymazsak, bahçede kimse yoktu. İvan Susanin arkasına kaçamak bakışlar atarak sessizce kapıya yaklaştı. Neyse ki kapı açıktı ve kahraman İvan Susanin yerde solucan gibi kıvrılarak Yeldirin konutlarına doğru sürünmeye başladı.

İşte size hayatını çar için feda eden ve sonrasında Glinka'nın operasında göklere çıkarılan ünlü bir şahsiyetin hayatından bir kesit.

İngilizceye çevirenin notu: Hikâyede sözü edilen opera, M. Glinka'nın bir Rus klasiği olan "Çara Canım Feda"sıdır. Bu opera İvan Susanin adında bir köylünün Polonyalı işgalcilere karşı gösterdiği kahramanlığı anlatır.

Yazan: Daniil Kharms
Çeviren: Eren İnan Canpolat
"A Historical Episode", 1939

Kategori:

Re: Daniil Kharms - Tarihi Bir Kesit

Ellerine sağlık Eren. Şu ifadelerin çevirisi belli ki zorlamış seni:

""
Otuz beş zaman sonra...

""
...on beş zaman geçti geçmedi...

İngilizcesinden bire bir almışsın gördüğüm kadarıyla, Rusça'da ya da İngilizce'de ne kadar deyimleşmiş bir ifade emin değilim ama bizim "üç beş vakte kadar", ikincisi için de bundan türetilmiş "bir iki vakit sonra" gibi ifadeler daha az rahatsız edici olur gibi geldi bana.


Re: Daniil Kharms - Tarihi Bir Kesit

Bu öyküyü okurken sanki Bir Bruegel tablosunu izliyormuşum gibi hissettim. Bir karakterden diğerine tuhaf geçişler ve şaşırtıcı sahneler.