UzunHikâye Öykü, inceleme, eleştiri



Birisi

31 Mar 2014
Mehmet Sürücü

Birisi çıkıp bir şey söylesin, bir şey yazsın. Ne olduğunu, neden olduğunu değil belki. Bedenimde kırgınlıklar, küskünlükler dolaşıyor. Her seferinde o umut kırıntısı(insana olan) azalıyor azalıyor. Neyin önemi var? Saramago bir roman yazmış. Körlük bir salgın hastalıkmış. Yayılmış, yayılmış. Tüm ülkeye yayılmış. hatta içlerinde kör taklidi yapanlar dahi varmış. Yoksa utanmam mı gerekiyor? Kızmam, kaçmam, saklanmam. Bir kitap açıyorum, okunmuyor, müzik tatsız, güneş ölgün. Birisi çıkıp da, iyi, güzel hoş, mutlu edici bir şey söylesin, bir şey yazsın.

Kategori:

Re: Birisi

"Kitleler aldatılmadı, faşizmi arzuladılar." wilhelm reich


Re: Birisi

Hayal kırıklığı, öfke değil. Ne artı bir, ne eksi bir. Bir; sıfırın ortası. Mikro boşluk. Havadaki adım, ses tellerine ulaşmış dürtü. Bir bardak soğuk su, biraz kahve, belki daha iyisi iki duble rakı, yarım şişe şarap. Uzak, insansız bir dağ başı belki de. Kaçmak, küsmek değil. Bin arada bin derede durumu.

Oktay'ın vurguladığı doğru olmasın.


Re: Birisi

Cemaatlerden müteşekkil bu toplumda her cemaat, içinde yer alan her insana öylesine bir aidiyet duygusu sağlıyor ve bu aidiyet duygusu sayesinde 'gerçek' değil, 'gerçek olması istenen' öne çıkıyor. Büyük cemaatlerin güç mücadelesinde kötüler (bunu ötekini 'iyi' olarak kodladığım için söylemiyorum, 'öteki'ne yaklaşım açısından söylüyorum) kazandı.

Oktay'ın söylediği o yüzden çok mühim. O büyük cemaati kimse kandırmadı, onlar faşizmi arzuladı. Çok derinden.


Re: Birisi

demokrasi, işleyebilmesini kimlik denilen şeyin ortaya çıkması için gerçekleştirilen birincil bir faşist hamleye borçludur. demokrasinin işlemesi için gerekli olan her bir kimlik ancak çokluğun tekliğe indirgenmesi ile ortaya çıkar.çokluğun bir kimliğe dönüşmesi yani teklik olarak kayıt altına alınmasıdır birincil faşist hamle. bu hamle seçim denilen süreçte ise resmi olarak tatbik edilir: sandığa oy atıldığı anda seçmenin partinin sunduğu soyut ve ideal kimliğe ram olduğu kabul edilir. temsili demokrasinin işleme prensibi bu indirgeme üzerine inşaa edilir. meclis, temsilin ortaya çıkardığı faşist hamleyi daha da ileri taşır. meclise girebilmiş partilere oy vermiş olan seçmenin dahi tek tipleştirilmesi söz konusu iken, milli irade kavramı ile meclise girebilmiş herhangi bir partiye oy vermemiş bir seçmeni hatta daha da gülüncü oy bile vermemiş bir seçmeni teke indirger.

demokrasinin "kimliklere saygılı olmalıyız" ve "farklı kimlikler bir arada yaşama iradesi göstermeli" sözleri modern çağın abuklamalarından belki de en komiğidir. kimlik, bir arada yaşama iradesinin gösterilememesi ile ortaya çıkabilir. yani, kimlik diye bir şeyin ortaya çıkması ancak kimliğin çokluğunun ortadan kaldırılması ile mümkündür.dolayısıyla "kimliğe saygı duyuyoruz" diyerek "faşizme karşı" olduğunuzu iddia etmek için epey saçmalamanız gerekir.zira,kimliklere saygılı olmamız gerektiğini söylemek ile faşizme saygılı olmamız gerektiğini söylemek arasında fark yoktur.

bu noktada, modern demokrasinin sadece türkiye'de değil, uygulandığı hemen her yerde döngüsel olarak faşizmler ve konservatizmler üretip durmasına şaşırıp kalmamak gerekir.