UzunHikâye Öykü, inceleme, eleştiri



Bir Karakter Yaratmak

31 Oca 2011
Barış Acar

Bilgisayarın başına oturup, bir karakter yaratmalıyım, dedi. Kanlı canlı, cümleler arasında dolanırken kokusunu duyabileceğim bir karakter. Klavyenin üzerinde parmaklarını çevirdi. Bir elini şakağına dayadı. İlk harfe dokunurken çopur bir yüz getirmeye çalıştı gözünün önüne. Çopurun ne demek olduğunu bilmediğinden bundan vazgeçti. Parmaklarına takıldı gözleri. Kemikli parmakları olmalı, dedi. Not aldı: Kemikli parmaklar. Kendinden emin ses tonu, güvenli yürüyüşü olan. Emin ses. Güvenli yürüyüş. Muhtemelen evli. Evli. Yüzüksüz. Yüzüksüz. Hani, çok evvelden bu hayatı yaşamış, bütün olasılıkları etüt etmiş, gerekli deneyimleri edinmiş, şimdi baştan başlayıp sırasıyla yeniden içinden geçiyormuş gibi rahat. Rahat. Pek arkadaşı olmayan. Bir şirkette çalışıyor olmalı. Üst düzey yönetici. Giyim kuşamı yerinde. Arada bir küçük kaçamaklar yapan. Ama sadık. Bir an yarattığı karakterle göz göze gelmişler gibi hissetti. Şüphe içinde kendi gözlerine bakan gözlere baktı. Karnının acıktığını bahane edip, yazdıklarını kaydetmeden, ayağına takılmış olan fişi sürükleyerek bilgisayarın başından kalktı.

Kategori:

Re: Bir Karakter Yaratmak

Barış Acar dedi ki:
Bir an yarattığı karakterle göz göze gelmişler gibi hissetti. Şüphe içinde kendi gözlerine bakan gözlere baktı.

Neruda, "Yaşadığımı İtiraf Ediyorum"da, "Her yazar ilk eserinde kendini anlatır." gibi bir ifade kullanır. Burada, kahramanın bunu fark ediş anı akıcı, yalın bir şekilde resmedilmiş. Gerçi kahramanınki ürkekçe bir uzaklaşma, Neruda'nınki ise daha çok, gerçekle yüzleşmeye, yüzleştirmeye benziyor.

Şöyle bir durum var sanki; kılığı kıyafeti yerli yerinde, sadık ama kaçamaklar yapan kahraman, bir arayış içinde yahut rahatlama çabasıyla yazıya sığınıyor fakat orada da kendiyle karşılaşıyor. Ayağına takılan fişe (kablo mu olmalıydı acaba?)aldırış etmeden ve çok daha önemlisi yazdıklarını kaydetmeden mutfağa yöenlişi bir kaçışı simgeliyor. Mutfaksa fiziksel ihtiyaçlara giden bir yolu, kolaya kaçmayı biraz da, geçiştirmeyi.

Okuduğum kısa kısa öyküyü beğendim, kelime dağarcığıma "çopur" kelimesini kazandırdığınız için ayrıca teşekkür ederim:)

Kaleminize sağlık, okumak keyifliydi..


Re: Bir Karakter Yaratmak

Elif de (Çınar) "bahane etmese de biz anlıyoruz zaten karın açlığının bahane olduğunu" demiş ÖM yoluyla. Nedense yazmamış buraya. Fiş/ kablo da bir başka sorunlu nokta. Son cümlenin ağırlığını saymıyorum bile.

Bir öyküden çok, "bugün neden öykü karakteri yaratamıyoruz"u anlama çabası Bir Karakter Yaratmak. Son zamanlarda metinsellik, yineleme, temsil sorunları gibi şeyler ilgimi çekiyor öyküde. Çalışılsa olabilir belki. Olmamış.


Re: Bir Karakter Yaratmak

Okurken, yazma sürecinin hikaye edilebileceği fikri aklıma geldi. Ondan o gözle okudum biraz da, bir de yakın zamanda okuduğum Ferit Edgü öykülerinin kısalığından esinlendim sanırım. Dediğiniz gibi, üzerinde çalışıldığında çok daha iyi olacaktır.


Re: Bir Karakter Yaratmak

"Bayan Jellyby hayli ufak tefek, tombul, kırkla elli arasında hoş bir kadındı. Güzel gözleri vardı, ama bu gözlerin uzaklara bakma gibi tuhaf bir alışkanlığı vardı... Çok güzel saçları vardı ama Afrika'yla ilgilenmekten saçını fırçalamaya zaman bulamıyordu... Elbisesinin arkasının kavuşmadığı gözümüzden kaçmamıştı, aralık olan yer dantelle örülmüştü, tıpkı bir sayfiye evi gibi. Charles Dickens-Bleak House (Alıntı Ursula Le Guin-Kadınlar-Rüyalar ejderhalar- "Balıkçı Kadının Kızı"

Bir yandan Barış Acar'ın yazdıklarına göz gezdirirken, diğer yandan makalede bu satırları anımsıyorum. "Bir karakter Yaratmak"


Re: Bir Karakter Yaratmak

"Karakter yaratmak" diğer her şeyin yanında dilsel bir hüner. Anlatıcının -mış gibi yapmasının doruk noktası. Klasik yazarlar bunu ustaca gizleyen illüzyonistlerdi. O yüzden, bir yanım hesaplaşma anları arıyor inatla.


Re: Bir Karakter Yaratmak

"hesaplaşma anları"
- Geniş zamanlar umuyordunuz, " sözcükleriyle başlayan bir şiiri hiç unutmadım okuduktan sonra. Sık sık aklıma gelir. özellikle "günlük yaşam" dediğimiz "sığlıklar deryası" içerisinde. Ne zaman derinleşecek, günün hangi anında? Yaşamak, yaşadığımız değil midir ki "paramparça" olan? tüm bu parçaların hangilerini birleştirdiğimizde, ayırıp attığımızda çıkacak o "bir karakter"?


Re: Bir Karakter Yaratmak

Aslında aklıma gelen şu; Bazı akşamlar da böyle "Bir Gecelik Öyküler " gibi, bir gecelik "savrulup duran düşünceler" bulunabilse...Smile


Re: Bir Karakter Yaratmak

Mehmet Sürücü dedi ki:
Aslında aklıma gelen şu; Bazı akşamlar da böyle "Bir Gecelik Öyküler " gibi, bir gecelik "savrulup duran düşünceler" bulunabilse...Smile

Çoğu zaman benim Uzun Hikâye'deki varlığımı tanımladınız az önce. Smile


Re: Bir Karakter Yaratmak

""
Bilgisayarın başına oturup, bir karakter yaratmalıyım, dedi.

Bir insan bunu neden söyler kendine? Durup dururken neden böyle bir dert edinir? Sonra yarattığı karakterle göz göze gelince neden "kendi dertlerim bana yeter, bir de onunkilerle uğraşamam," dercesine kaçar bilgisayarının başından? Bunu ben bir kurgu kahramanından kaçmak gibi değil de genel olarak insandan kaçmak gibi anlıyorum biraz. Başka birini anlamaya çalışmaktan kaçmak gibi. Her karşılaştığımız insanla yeniden bir karakter yaratıyoruz, sonra o karakterin varlığını taşımak ağır geliyor sanki...


Re: Bir Karakter Yaratmak

"Bir Karakter Yaratmak" belki de; siyah-beyaz, iyi-kötü sınıflamasıyla bakıştan, düşündükçe, düşledikçe, kurguladıkça, "insan olan"a daha çok girdikçe, aralarındaki ayırıcı çizginin aslında olmadığını, bir şeyi tanımlamanın bunun çok ötelerine uzandığını "fark" etmenin ötesi midir? (cümle sanki sorunlu gibi geldi bana. baktım, sorunu göremedim. "düşüncede mi bir sorun var?" diye düşündüm.)


Re: Bir Karakter Yaratmak

""
Karnının acıktığını bahane edip, yazdıklarını kaydetmeden, ayağına takılmış olan fişi sürükleyerek bilgisayarın başından kalktı.

Bir karakter yaratmaktan kaçan bir karakter "yaratmak"...Smile kaçmayanlar bir karakter yarattıklarını düşünerek böbürlenmeye devam ededursunlar... evet, evet kaçmayanlar dursunlar. kaçanlar ise bir karakterin imkansızlığını dansa kaldırmışlardır bile.


Re: Bir Karakter Yaratmak

'Bir karakter yaratmak'imkansız mı? Bilinmeyen,hissedilmeyen bir hayatın karakterini yaratmak zor olsa gerek. Belki imkânsız. Nitekim çopur bir yüzle karşılaşmamış olan adam çopur yüzü yazamıyor,sonuçta,nereden başlarsa başlasın, en iyi bildiğine yani aslında kendine dönüyor. O zaman kendiyle ne denli yüzleşebiliyorsa o denli karakter yaratabiliyor. Ama bilgisayar ve televizyonla yaşayan adam ille çopur yüzlü adamı yazayım derse -ki böyle yapan çok- onun çopur yüzlüsü de 'Arada bir küçük kaçamaklar yapan. Ama sadık.' olan adamın sadıklığı kadar çopur yüzlü olabiliyor.
Karakter yaratamayan karakter de Barış'ın öyküsünde yerini alıyor.


Re: Bir Karakter Yaratmak

Nurten Öztürk dedi ki:
Karakter yaratamayan karakter de Barış'ın öyküsünde yerini alıyor.

Smile

Çopur yüzün edebi olarak varolan ama gerçek hayatta -dilsel olarak- artık varolup olmadığını tam olarak bilemediğimiz bir dönemde sözlerin yüreğime su serpti Nurten.


Re: Bir Karakter Yaratmak

"Çopur yüz" ü tanımlayabilir misiniz?
Bunu "Barış Acar"ın mülkiyetinden nasıl çıkarabiliriz?


Re: Bir Karakter Yaratmak

Çopur'un mülkiyetini derhal teslim ediyorum size. Smile


Re: Bir Karakter Yaratmak

Buyurun top bizde.


Re: Bir Karakter Yaratmak

Sanırım ağır bir top aldık, bakalım ne olacak.