Betim Atölyesi
Beş duyuya ait betimlemeleri zenginleştirme, metaforlar oluşturma çalışması.
Bir mekân seçilir; beş duyuya uygun zengin verilerin olacağı bir mekan olması önerilir. Örnek: Tiyatro, zengin bir otel mutfağı....
İsterseniz sadece burnunuzu isterseniz gözünüzü isterseniz kulaklarınızı vs. isterseniz hepsini birden takip ederek bir metin yazılır olabildiğince betimlemelere dayalı...
Örnek:
""
Kırmızı kadife perde, yer yer ipleri çıkışmış ve toz içinde olmasına rağmen 3 metrelik boyuyla hala ihtişamlı günlerini anar gibiydi sahnenin, ellerim bir yaşlının derisi gibi pul pul atmış yumuşacık yüzeyini okşadı. İzleyicilerin sıkış tepiş fısır fısır olduğu fuayede buram buram parfüm kokuları görünmez bir bulut olmuş boğazımı sıkıyordu nefes alamıyordum önümdeki püsküllü, tüylü kokoşları ittire ittire tuvaletin ferah deterjan kokusuna kendimi zor attım.
Re: Betim Atölyesi
Re: Betim Atölyesi
Nilüfer'e:
Ne yumuk yumuk, tombul tombul, ne somun gibi. Kemikli, kara. Parmaklar uzun. Orta parmağın eklem yerleri diğerlerinden daha kalın. İşaret parmağına doğru uzamış yeşile çalan damarlar belirgin. Derinin üzerinde kahverengi lekeler var yer yer.(yaşlılık belirtisi değil!) Sürekli yıkanmaktan deri büzülmüş gibi duruyor. Tırnaklar, uzatılan kısım sayılmazsa, küçük, pek biçimli sayılmaz. Kalemle çizilmiş dediklerinden değil. Avuç içinde, baş parmakla bilek arasında mor bir yara izi. Bu benim sol elim.
Re: Betim Atölyesi
Elif hanım, sağ elinizi de merak ettim şimdi.
Re: Betim Atölyesi
Biraz daha az kullanıldığı için daha bir narin ya da daha bir kırılgan olabilir mi?
Ya da, ya da, bilemiyorum gerçekten nasıl ki Elif'in sağ eli? Ben de merak içindeyim.
Re: Betim Atölyesi
Uzat dedim uzat öpeyim. Delirdin mi sen der gibi baktı yüzüme, yok yüzüme değil sade gözlerime. Ta gözlerimin içine kapkara iki güneşe bakıyordu. Onunkilerin derinliğine dalınca şaşaladım yüzme bilmem ki bu kadar derinlerde işim ne? Sol mememin altında bir gökgürültüsü. Göğüs kafesim kapanıp açıldı genişliyordu nefesim. Edebiyat yalnız yanlış yalnızların ülkesi doğru olanlar birini buluyor nasılsa gidip normalleşiyorlar dedim. Dedim mi? Dudaklarını kıpırdatmadan konuşabiliyor insan, dünyalar güzeli esmer bir kadının kuru yeşil damarlı eline bakarken. Solu avucumda, ya sağı? Ne yapmalı da onu da hapsetmeli? Küçük bir güvercin gibi tedirgin duruyor, kanatlarını kurtarsa uçacak.Kurtulmak için çırpınmıyor ama... Teslim mi oldu ki? Sanmam, delişmen kuyularına bakmak için ağırlaşan başımı kaldırmalı, onun az önce bana yaptığını yapıp, ta dibine bakıp şaşalatmalıyım. Bu bir tür çarpışma iki ejderhanın güç denemesi karşılıklı. Ancak, gümbürtüler duyulursa, sebebi kopacak bir fırtınaya yorulabilir. Duyulur mu ki? Duyulmasın. O anlar, zeki bir kadın esmer olduğu kadar zeki, hatta esmerliğinden de koyu zekası. Ötekinde belirgin bir işaret yoksa, bu morluk neyin nesi? Damarlar bileğine dek, yer yer daha açık yeşil ince tali yollara ayrılarak, sarıyor sarmaşıklıyor solunu. Sağ, kalemin belini kavrayan, kimin arzuyla kabaran tüylerini okşadı daha önce? Narçiçeği parlaklılara alışmamış; sol, savaşçı olan. Sağ, kutsal bilinen, gizli günahkar. Alev bastı çehremi, içimi kemiren bu kurdu tanıyorum. Çekmek için yeltendiği anda kaplanlaşıyorum, sağını da hapsediyorum geniş ayalı, nasırlı, kapan gibi kasılıp avını kıskıvrak yakalayan, güvercini kaçırmak istemeyen ellerimle.
Re: Betim Atölyesi
Bıraktığım yerde duruyor atölye aşkolsun bir dost el atmamış =)) eh o zaman siz önerin yeni bir başlık da o konuda çalışalım, yeni atölye yapalım neden sözcükleri de bu kadar boşlamışsınız yahu. Durun ben biraz ortalığı karıştırayım, pek yakında betimlemeye de destek olacak metinleri süzeyim birikinlerden ama siz de bir omuz atıverin yahu=))
Re: Betim Atölyesi
Gerçekten en çok ihtiyacımız olan şey. Bir süredir "süt" gibi bir duruluktaydık.İçini göstermeyen, olabildiğince az saydam. Son günlerde bu değişti bereket...
Re: Betim Atölyesi
Betimleme derken sen dur betimle-me gibi olumsuz bir anlam mı çıkarttık ki acaba vurgu yapan sesimizde mi hata vardı? Yahu betimlesenize...