UzunHikâye Öykü, inceleme, eleştiri



Akrep Üzerine Can Sıkıcı Bir Çalışma

26 Ağu 2008
Barış Acar

Daha önce Kitaplık dergisinde yayımlanmış olan "Akrep Üzerine Can Sıkıcı Bir Çalışma"yı Mavimelek edebiyat sitesi yeniden gündemime getirdi. Öyküyü tekrar okuduğumda dil anlamında Necati Tosuner'in çok açık etkilerini gördüm orada. O yüzden Tosuner'in Mary'sinin ardından yeniden paylaşmak istedim:

Akrep Üzerine Can Sıkıcı Bir Çalışma

NOT: İnternet üzerinde bir yazının on yere birden kopyalanmasından hoşlanmadığım için yazının linkini veriyorum.

Kategori:

Re: Akrep Üzerine Can Sıkıcı Bir Çalışma

Oykude ilk dikkatimi ceken dilin basarili kullanimi oldu. Once begendigim cumleleri not etmeye basladim, ama sonra bundan vazgecmek zorunda kaldim. Kisa cumlelerin arka arkaya boylesi siralanisi siire de goz kirpiyor. Ustelik "Gitti şehirden köyü buldu. Bir tabak sofradan sıyırıp kendini yere vurdu." cumlelerinde oldugu gibi bir ahenk de yakalaniyor. Aslinda bu oyku benim siirsellikten o kadar da yaka silkmemis oldugumu gostermesi bakimindan onem tasiyor benim icin. Buradan tekrar Necati Tosuner'e atlamak istemiyorum. Yine de dilin bu oykudeki kullaniminin Tosuner'in uslubuna gore daha basarili oldugunu dusundugumu soylemeden edemeyecegim.

Son olarak su iki cumlede oyku ile yuk arasinda kurulan bagin fonetik ("sessel' mi butnun Turkcesi?) duzlemde de duyurulmasi cok hosuma gitti.

""
"Ölseydi, babayla akrep dansa kalkacaktı ve belki bunca umutsuz bitmeyecekti bu öykü.
(Ben de kalkıp, sırtıma almayacaktım bu yükü.)"

Ellerine saglik Baris. Su Bodur Minareden Ote'ye de bir el atsan mi acaba? Smile


Re: Akrep Üzerine Can Sıkıcı Bir Çalışma

Barış ın öyküleri, bir öyküden fazla bir şiirden daha sakin gelmiştir bana
öykülerini, her zaman etkileyici, rahatsız edici, kışkırtıcı bulmuşumdur. Zaman zaman da acı verici ....

""
Anılarını dolduruyordu açılan boşluğa.

Crying

"akrep üzerine can sıkıcı bir çalışma" canımı acıtan öykülerinden biri.

daha önce de söylemişimdir velakin gene söyleyeyim
aklına sağlık barışım.


Re: Akrep Üzerine Can Sıkıcı Bir Çalışma

"...Mahallenin içinde bir yerlerdi. Çok yaşamış bir akrabanın pireli kedilerini yadigâr bırakıp ... göçüp gitmesiydi. Anne en çok da buydu... "

"Baba, terdi. Boncuk ki ne boncuk. Ter, engel değildi. İki nefes arası bir boşluk. Sarışın. Hesaptı. Defterdi. Akşam sofralarında iki duble. Bir de intizam. Olanaksız. Birbirinin içine aktarılan kaplar."

"Anne gebeydi. Son kez. Bir sancıydı. Sancılı bir çığlık. Olabilir. Soran gözlerle bakılan geç bir dünyaydı anne. Son bisten önceki son alkış. O demden artakalma. Tam öyle. " ....

Alışılagelmiş, ya da benim anlamlandırabileceğim türden benzetmelere rastlayamadığım için pek çok cümleyi iki üç kez okudum, bakalım anlamlandırabilecek miyim diye. Çünkü ancak anlamlandırabilirsem öykü kişilerinin yaşadıklarına dair izler bulabileceğim.
"O gün ölmedi, çocuk.... Ölseydi... Belki küfür ve tabak yerli yerinde bir süre daha kalacaktı." Öyküyü anlamama ya da kendimce anlamlandırmama yardım eden cümle bu oldu. Bu cümleyi bulunca kendimce kurdum öyküdeki çocuğa ait bir dünya.
Barış'ın ellerine sağlık


Re: Akrep Üzerine Can Sıkıcı Bir Çalışma

barış zor bir yazarsın ama şiirsellik açısından eren'e katılmamak elde değil çok keskin bir örnek ellerine sağlık...bir daha okuyacağım muhtemel çözemediğim simgeler var ... Düşünceli


Re: Akrep Üzerine Can Sıkıcı Bir Çalışma

Egemen, iyi ki yazdın gündeme getiridin, tekrar okuyacaktım, okudum. Şiirsellik evet, ama metni anlamakta zorlandım, sonra dadacı oluşuna verdim. Bende sorun yok dedim, sorun dadada. Yarattığı duygu ise dağınıklık, dağılmışlık... biraz iç acıması.


Re: Akrep Üzerine Can Sıkıcı Bir Çalışma

Barış Bey, farklı ve ilginç bir konu seçmiş, anlatımınızda da kendinize özgü bir işleyiş ve kurgu uygulamışsınız. Zihni hep diri tutan, sonrasının ne olacağı hakkında kolay ipucu vermeyen bir örgü var öykünüzde. Tanıdık gelmeyen, özgün bir çalışma. Tebrikler.


Re: Akrep Üzerine Can Sıkıcı Bir Çalışma

"Bugünün öyküsü" nedir diye düşünürken Bay Barış'ın "Akrep" ve "Silgi" öyküleri gelir sık sık aklıma. Daha önce iki kez okumuştum bu öyküyü, ikisinde de bir garip etkilenmiştim: çocuk, akrep, tavan arası.

Aile ve kavga, anne ve baba... Üst ve alt başlıklar, parantez içleri ve uyaklar...

"Öyküyü yüklenen öykücü" neden "sıkıcı" buluyor aynı zamanda bu öyküyü peki?


Re: Akrep Üzerine Can Sıkıcı Bir Çalışma

buraya bir şeyler yazmak için neden mi bulmam gerek? öyle olsun...nedenim de şu olsun : bu "öykü" tekrar gözler önüne serilmeliydi...gönlüm el vermez bir "öyküsüz öykünün" "tavan arasında" sıkışmasına.. "eğitilmemiş zehri" tüm eğitilmemişliği ile serbest bırakmak isterim. girsin "öyküsüz öykücü" yeni yeni odalara -yavaş, sinsi!-, alsın akrebini de yanına isterim..

tüm içtenliğimle söylüyorum, "olanaklarınıza" sağlık..


Re: Akrep Üzerine Can Sıkıcı Bir Çalışma

oktay dedi ki:
tüm içtenliğimle söylüyorum, "olanaklarınıza" sağlık..

"Olanak" sözcüğünü bulup, yeğlediğiniz için asıl sizin elinize sağlık.


Re: Akrep Üzerine Can Sıkıcı Bir Çalışma

Barıs Acar'ın "Pıhtı"sını okuduğum yavaş ilerleyen bu tatil günlerinde yeniden "Akrep Üzerine Can Sıkıcı Bir çalışma"yı düşünmek güzeldi.

Tamamıyla gelenekle kuşatılmış, merkezine "aile" kavramını alan bir sorgulama alanı olan "ev"de, henüz orada olmasa da orada olan bir akrebin düşündürdükleriyle başlar öykü.

Hepimizinki gibi telaşli, günlük yasamın rutinleriyle yaşayan ve bu yaşama hiç dısarıdan bakmayan bir anne -ki burada dışarıdan bakan gözdür akrep bu sıradanlığa- eve digerlerinden biraz daha mesafelei ama biçilmis rolleriyle yaşayan baba ve cocuğun olusturdugu bir dunyada akrebin başkalığı, zemin ve doku ilişkisini düşündürüyor okuyucuya. Ebru gibi geleneksel bir resimde 'un noktası kadar baska, düşündürücü bir an akrebin o evde olusu...

Oyküde çocuk sanırım biten umudu simgeliyor. Ya da akrebin ısırarak bitireceği... çünkü yazarın ailedeki diğer bireylerde çizdigi tekdüzelikten farklı olarak çocuk ailenin gözü dışarı acılabilen tek üyesidir. Evin olağan ama çıldırtıcı ritminden uzak oluşu (gündelik işlerden muaf oluş) pencereden baska pencerelere bakış. Annenin komşu, komşu kedisi, dert,tasa yuklenen, babanın boncuk boncuk terleyen, hesap,imtizan duruşundan uzak oluş. Belki de akrebin çocuğu zehirlemek istemesi bu baskalığı kıran bir patlama okuyucular icin.


Re: Akrep Üzerine Can Sıkıcı Bir Çalışma

Cihan Başbuğ dedi ki:
...ki burada dışarıdan bakan gözdür akrep bu sıradanlığa...

Benim de öyküde üzerine düşünüp durduğum nokta bu: Akrep gerçekten de bir simge gibi çalışıyor, ama öte yandan yazar akrebin bu simgeliğine savaş açmış durumda. Kendi "dışarıdan bakan göz"üne karşı açılmış bir savaş bu. Gerçekle imgenin yer değiştirdiği nokta...


Re: Akrep Üzerine Can Sıkıcı Bir Çalışma

Öyküyü ilk kez okudum ve birkaç cümle yazmadan geçmek istemedim. Son zamanların keyif alarak okuduğum en güzel öyküsüydü. Özellikle dilini çok sevdim. Keşke biraz daha uzun olsaydı, dedim kendi kendime.


Re: Akrep Üzerine Can Sıkıcı Bir Çalışma

Yaz Barış'ım sen kendimizle kavga eden tarafımızı barışa sükuna ermemesi gereken yanlarımızı yaz...