2. Geleneksel Forum Buluşması [Rashomon Partisi]
Evet efendim, Ankara'daki üyelerimizin katılımıyla gerçekleştirdiğimiz 2. Geleneksel Uzun Hikâye Forumları toplantımıza pasta böreklerimiz, efendime söyleyeyim, patates salatalarımız, çaylarımız hazırlanmış olarak başladık. Tabii, laf lafı açıp sohbet koyulaşınca, ve tabii, benim forum kullanımı konusunda nasihatlerim birbiri ardına eklenip uzayınca "Bir Nefeslik Ara"ya konuk olan Ryunosuke Akutagava'nın "Bir Korulukta" öyküsü dolayısıyla izlemeye karar verdiğimiz Kurosawa filmi "Rashomon" gecenin ilerleyen saatlarine kaldı ve kalabalık azıcık dağıldı. Buluşmaya katılan yaklaşık 98 civarındaki forum üyesi (Eren yurtdışında olduğundan ancak telgraf çekip kutlayarak katılabildi buluşmaya) dağılıp geriye kala kala fotoğraftaki zatı muhteremler kaldı.
Neyse umarım forumdaki çalışmalara katkı olarak yapılan bu etkinlik, Akutagava'nın öyküsüne daha fazla yorum ve irdeleme olarak geri dönecektir. 
Bu arada filmin bol bol kahkahalarla, "vay anasını" diyerekten el şaklatmalarla ve alkışlar arasında büyük bir keyifle izlendiğini buraya eklemeliyim. narincir bile sıkılmadı filmi izlerken... 
Fotoğraftaki buluşma afişimiz (Bkz.:Uzun Hikâye Afişleri) dikkatinizi çekti mi bilmiyorum... 
Re: 2. Geleneksel Forum Buluşması [Rashomon Party]
Çok keyifli bir akşam oldu. Beraber olmanın mutluluğunu doyasıya yaşadım bu akşam.
Re: 2. Geleneksel Forum Buluşması [Rashomon Party]
Arkadaşlar bakıyorum da neşeniz yerinde... Oh oh ... Biz de uzaktan fotoğraflarınıza bakalım, ne yapalım sağlık olsun...Zorunlu hizmet de bu olsa gerek; zorunlu buluşamama falan
Re: 2. Geleneksel Forum Buluşması [Rashomon Party]
Afiş, manifesto görünümünde olmuş. Bu buluşmanın tekrarı mümkün mü? Şöyle ocak ortalarında olsa.
Re: 2. Geleneksel Forum Buluşması [Rashomon Party]
Gerçekten neşemiz yerindeydi:gürbüz çocuk yanağı kıvamında pembe pemde, sıcacık, buğulu börek (ellerine sağlık nurten aksakal) ve takiben brovni, iinde envai çeşit baharatla patates salatası (ellerinize sağlık, barış,nurten aksakal, elif))ve atom ve bilumum... Ve nefis bir çay... Ve sohbet... Ve film. Tekrarı olur umarım ama zor...
Gerçekten keyifliydi, teşekkürler arkadaşlar.
Re: 2. Geleneksel Forum Buluşması [Rashomon Party]
Yediğimiz içtiğimiz bizim olsun gördüğümü anlatayım ben. Film, pek çok sahnesinde kikirdeşmeler olsa da(ne ayıp, soyguncu kurbağa gibi sıçradıkça kikir kikir güldük valla!), izlenmeye değer nitelikteydi bence. Öyküyü okurken, birini öldürmek bir marifetmiş gibi neden herkes cinayeti üstleniyor diye sormuştum. Öyküde olmayıp filmde izlediğim dördüncü tanığın anlattıklarının da yardımıyla bunun nedeni anladım. Düştükleri durumdan kurtulmanın tek yolu buydu. Acizlikten kurtulmak. Cinayeti üstlenerek her biri kendi onurunu kurtamay çalışıyordu.
Re: 2. Geleneksel Forum Buluşması [Rashomon Partisi]
Bundan sonra sık sık bu tip etkinlikler gerçekleştirmek düşüncesindeyiz. Hatta bu buluşmalar bir kültür merkezine taşacak gibi de görünüyor. Bu durumda daha kalabalık ve üretken olma olasılığımız var.
Re: 2. Geleneksel Forum Buluşması [Rashomon Partisi]
hop oturdum hop kalktım yine de o leziz keklerden aldığım enerjiyi yakabildiğimi sanmıyorum, japon kaş sanatı hakkında bilgilendim, kuaförlerin bu filmi izlemediklerine sevindim, efenim iyiki türk haydutları daha az gülüyor, gerçi böylece biz de daha az gülüyoruz neyse konuyu dağıtmayayım- benim konum kekler ve börekler üzerine- ellerinize sağlıık keşke başak ve eren de bizimle olsaydı bi çeşit ön-kutlama olurdu =) soracımaaa ıııı iddia ediyorum kızılderililerden sonra japonlarda da türk kanı var. emeği geçen herkese saygılar sevgiler bir kekler börekler yanyana programında daha görüşmek ümidiyle esen kalın.
Re: 2. Geleneksel Forum Buluşması [Rashomon Partisi]
Fotoğrafın altına kişilerin adlarını da yazarsanız, biz de forumdaki arkadaşları tanımış oluruz. Çok şey mi istemiş olduk yoksa?
Re: 2. Geleneksel Forum Buluşması [Rashomon Partisi]
Cihan ağzımdan amış (gerçi birkaç saat önce yazmış ama, olsun). Ben afişi tutan arkadaşı tanıyor muyum? Gözüm bir yerden ısırıyor sanki, ama emin de olamıyorum. Bir yardım eden olsa...
Re: 2. Geleneksel Forum Buluşması [Rashomon Partisi]
Peki, madem ısrar çok; geleneğim olmamasına karşın internette kimlik belirteceğim bu kez.
Üst sırada; elinde afiş tutan Marcel Proust, onun yanında Dostoyevski, hemen yanında Thomas Mann, menekşenin iki yanında; sarışın olan Jack London, karaşın olan İlya Ehrenburg, sıranın en sonunda ise Cesare Pavese.
Alt sırada; bıyıklı olan Virginia Woolf, diğeri Herman Hesse.
Benim çıkarabildiklerim bunlar. Tabii, diğer üyelerin üzerinde baskı oluşturmamak için foruma takma adlarla üye oldular bu kimseler; mütevazılığın gözü kör olsun!
Re: 2. Geleneksel Forum Buluşması [Rashomon Partisi]
Marcel Proust, efendime söyleyeyim, varlıklı ve saygın bir burjuva ailesinin çocuğuydu. Ondokuzuncu yüzyılın sonlarında yaşayan bir burjuva ailesinin üyelerinin, normal diye nitelendirebileceği bir meslek edinmek için en ufak bir istek duymadı. İlgi duyduğu tek şey edebiyattı.
Fransız romancı ve kısa öykü yazarı Guy de Maupassant’la tanıştığı aynı yıl, Sorbonne Üniversite’sindeki felsefe doktoru Henri Bergson'un derslerine katılmaya başladı. Arkadaşlarıyla birlikte kurduğu Le Banquet dergisinde yazdığı edebiyat eleştirilerini yayınladı. 1893'te, "Swann'ın Bir Aşkı"`nın "eskizi" olabilecek nitelikte yazılar hazırladı.
Emile Zola'nın "J'accuse" (İtham ediyorum!) adlı açık mektubu L'Aurore gazetesinde yayımlandı ve Proust, Prèvost, Clemenceau, Durkheim, Anatole France gibi entelektüellerle birlikte Zola’ya destek olsa da, Zola’nın devlete hakaret suçundan yargılanması önlenemedi.
34 yaşındayken yaşadığı bu travma için tedavi gördükten sonra Proust, deneme yazıları kaleme aldı ve önemli edebiyatçılarla felsefecileri inceledi.
Yedi bölüme ayırdığı başyapıtı “À la recherche du temps perdu” (Kayıp Zamanın İzinde) adlı dizi romanı üzerinde çalıştı. (Bu roman 1927'ye kadar 15 cilt ve yedi bölüme ayrılmış olarak çıktı.) 1913'te ilk bölümü olan “Du côté de chez Swann” (Swann'ların Tarafı) çıktıktan sonra onu izleyen diğer bölümler “A l'ombre des jeunes filles en fleurs” (Çiçek Açmış Genç Kızların Gölgesinde, 1918), “Le côté de Guermantes” (Guermantes Tarafı 1920/1921), “Sodome et Gomorrhe” (Sodom ve Gomorra, 1921-1923), “La prisonniere” (Mahpus Kadın, 1923), “Albertine disparue” (Albertine Kayıp, 1925), “Le temps retrouvé” (Yakalanan Zaman, 1927) yayımlandı.. Yazar, kitaplarında, şimdiki zamana ve geçmişe ait bilinç içindekileri, çağrışımlı olarak birleştirebilmek amacıyla olayları kronolojik bir sıraya koymuyordu. 3000 sayfayı bulan bu roman 20. yüzyıl edebiyatının en önemli eserlerinden oldu. (Ne yazık ki ben bunu şimdi öğreniyorum!)
Ünlü İrlandalı oyun yazarı Samuel Beckett’ın ilk romanı “Proust”, ünlü yazarın hayatı ve ilginç kişiliğiyle ilgili diğer biyografilerden farklı olarak “Kayıp Zamanın İzinde” romanını ele alıyordu.
Proust, günlük yaşamda ayakkabı bağlamak, bir şeyler yemek, yürümek gibi yaptığımız her sıradan hareketin bilinçsiz olarak hafızamızı tetiklediğini, böylece gündelik yaşamdan yola çıkarak geçmişimizle ilgili bir çok şeyi aydınlatabileceğimizi iddia etmiştir.
Re: 2. Geleneksel Forum Buluşması [Rashomon Partisi]
Dostoyevski'yi zaten herkes tanır... diğ mi? tam adı Fyodor Mihayloviç Dostoyevski... babası orduda cerrah, anne tarafı tüccar. aç açıkta roman yazar, borçtan harçtan kurtulamaz. evlenir boşanır. bıyıkları hep şimdiki gibi gürdür.. resimde yok ama sakalları da uzayınca fena uzuyor...
Re: 2. Geleneksel Forum Buluşması [Rashomon Partisi]
Sizlerle o gece birlikte olmak gerçekten çok keyifliydi. Paris düşerken yaşadığım hüznü sizlerin dünyayı aydınlatma çabanızla atlatabildim birazcık.
Re: 2. Geleneksel Forum Buluşması [Rashomon Partisi]
her yere gec kaldıgım gıbı burayı da gorememısım.kesınlıkle gecenın tekrarını yapalım.ben ne arkadaslara ne de pasta borege doyabıldım.belkı de barış bıze bu sefer su benım taktıgım" Körlük "ü ızletır.konukseverlıgınız harıkaydı arkadaslar tesekkurler ama elıf cınar ın patates salatası daha da guzeldı