UzunHikâye Öykü, inceleme, eleştiri



1

16 Şub 2012
Barış Acar

bacadan akan kül, bir
aylı göl, iki
üç, suya düşen taş

Kategori:

Re: 1

Uzun zamandır 7-5-7 formunu denemiyordum. Yukarıdaki örnek biraz ilk dizenin koştuğu mecburiyetten çıktı. Sayılar üzerine bir haiku dizisinin ilk halkası olmaya aday.


Re: 1

Haiku üzerine düşünürken hecelerin 7-5-6 biçiminde olduğu dikkatimi çekti.

Haijinin neden sayı saydığını düşünüyorum...


Re: 1

eren dedi ki:
Haiku üzerine düşünürken hecelerin 7-5-6 biçiminde olduğu dikkatimi çekti.

Evet, onca denemenin içinde 7-5-6'da karar kılmışım da farkına bile varmamışım. Smile

Haikunun dize ve ritim sorunu üzerine düşünürken sürekli parmak hesabı yaptığımı fark ettim ve bunun üzerine gitmeye karar verdim sanırım. Sayı sayan haijinin gizemi bu.


Re: 1

Şimdi bu 1' le kalsa iyi. Bunun ikisi, üçü, dördü de vardır elbet Smile


Re: 1

Külün bacadan akmasına fazlaca anlam atfedemedim. Bana kış vakti bacadan çıkan dumanı düşündürdü, ama o zaman neden duman değil de kül dendiğini anlayamadım. Bir başka ihtimalse bir volkanın bacasından gökyüzüne fışkıran kül bulutu olması bunun (geçtiğimiz senelerde İzlanda'da olduğu gibi -Eyjafjallajökull). Ama bu biraz zorlama bir yorum gibi göründü bana. Haijinin sayı sayması, bize sırayla fotoğraflar göstermesi hoşuma gitti. Öte yandan haikuyu hep iki yada daha fazla fotoğrafın gösterildiği bir dia gösterisi gibi düşündüğümden bir yanım bunun malûmun ilâmı olduğunu düşünmeye meyletti, durduramadım.

Kısacası bu haiku kafamı karıştırdı Smile


Re: 1

Külün bacadan akması (tersine bir akış tariflenmek istenmiş gibi) ve gölün, ayın yansısı yüzünden "aylı göl" olması ittifak edebilir zannımca. Ama taşın suya düşmesinde diğer iki metafordan başka bir durum var sanki. O zaman neden sıralıyoruz onları bir iki üç diye..

Şimdi düşündüm de tersine bir akışın evreleri olarak mı okunmalı bu haiku?


Re: 1

Sanırım ben haikuyu, genel olarak, Eren'in sözünü ettiği gibi resimsel sekanslar olarak düşünmemiştim hiç. (Belki tek bir resmin anlatımı gibi gelmişti haikunun bütünü; o kadar.) Ama dize meselesine takıldığımdan beri bu sekanslama düşüncesi ön plana çıktı bende. Sıralanma da aslında bir akışı gösteren farklı resimler arasındaki kurguyu sağlıyor. (Bir şeyin sıralanarak anlatılmasının ise zaman içinde yeni kapılar açabileceğini düşünüyorum nedense.)

"Kül", "ay" ve "taş" üzerine çok söz edecek değilim. Keza bendeki kurguyu ifşa etmek haikunun -varsa- yetkinliğini zedeleyecektir. Ancak resimsel anlatımın ve sıralamanın bende bir hikâyeye karşılık geldiğini söyleyebilirim sadece.