Uzun Hikâye - Öykü ve Kuram http://www.uzunhikaye.org/taxonomy/term/39/0 Öykünün ne'liği üzerine kuramlar, yorumlar, değiniler tr Kısa Öykü Kuramı Üzerine Makaleler http://www.uzunhikaye.org/icerik/kisa-oyku-kurami-uzerine-makaleler <a href="/icerik/kisa-oyku-kurami-uzerine-makaleler"></a><a href="/icerik/kisa-oyku-kurami-uzerine-makaleler"></a> <p><div class="bb-quote">""<blockquote class="bb-quote-body"><a href="http://www.uzunhikaye.org/forum/27" class="bb-url">Öyküler</a> forumunda yeni bir yapılanmaya gidilmişken, uzun zamandır foruma eklemeyi düşündüğüm öykü kuramına ilişkin metinleri aktarmaya başlayayım. </p> <p>İlk olarak Adam Öykü dergisinin Eylül-Ekim 1997 yılında yayımladığı 12 numaralı "Kısa Kısa Öykü" özel sayısıyla yola çıkalım istedim.</p></blockquote></div> <p><a href="http://www.uzunhikaye.org/icerik/kisa-oyku-kurami-uzerine-makaleler" target="_blank">devamını oku</a></p> http://www.uzunhikaye.org/icerik/kisa-oyku-kurami-uzerine-makaleler#comments Öykü ve Kuram Mon, 09 Feb 2009 10:58:58 +0000 Barış Acar 357 at http://www.uzunhikaye.org Öykü Kavramını İrdeleyeceğimiz Forum http://www.uzunhikaye.org/icerik/oyku-kavramini-irdeleyecegimiz-forum <a href="/icerik/oyku-kavramini-irdeleyecegimiz-forum"></a><a href="/icerik/oyku-kavramini-irdeleyecegimiz-forum"></a> <p>Arkadaşlar, bu başlık altında kimi yazarların öykünün ne olduğu üzerine yazdıklarını yayımlayıp bu metinler çerçevesinde tartışma olanağı yaratmaya çalışacağız.</p> <p>Öykünün "varoluşu, olanakları, sınırları" üzerine düşünce çeşitlemeleri, umarım çoğu üyemiz için zevkli bir alan olacaktır.</p> http://www.uzunhikaye.org/icerik/oyku-kavramini-irdeleyecegimiz-forum#comments Öykü ve Kuram Fri, 01 Aug 2008 12:29:17 +0000 abdullah şahin 53 at http://www.uzunhikaye.org İhtimaller Zinciri: Mikro Öykü* http://www.uzunhikaye.org/icerik/ihtimaller-zinciri-mikro-oyku-2071 <a href="/icerik/ihtimaller-zinciri-mikro-oyku-2071"><img src="http://www.uzunhikaye.org/sites/default/files/imagecache/teaser_thumbnail/imagecache/forum_icerigi/gorsel/intuition1.0_image_web_72dpi800x1132_png.png" alt="" title="" width="170" height="240" class="teaserthumbnail" align="left"/></a><a href="/icerik/ihtimaller-zinciri-mikro-oyku-2071"></a> <p>Mikro öykü sahip olduğu nitelikleri kendisi söyleyen öyküdür, bundan dolayı sözcük sayısı bağlamında nicel tanımlamaların ve genellemeye dayalı nitel ifadelerin reddi üzerinden kendisinde var olur. Necati Tosuner’in sözünü ettiğim <span style="font-style:italic">kerameti kendinden menkullüğe</span> işaret eden "Çok kısa öykü, öyle olması gerektiği için çok kısa olan öyküdür." tanımlaması mikro öykü için de geçerli sayılabilir. </p> <p>Mikro öykü, ABD’de 1980’li ve 1990’lı yıllarda, ani öykü ve flaş kurmaca adlarıyla yayınlanan antolojilerin etkisiyle bu adlarla anılmaktadır. Ön planda kullanılan bu iki adlandırmanın haricinde, “kartpostal”, “dakikalık”, “uçarı”, “hızlı”, “çabuk”, “sıska” öykü olarak da karşılık bulmuştur. Ancak akademik yayınlarda “kısa öykü” adlandırması öne çıkmaktadır. Çince’de mikro öykü adlandırmalarında öykü yerine kurmaca da kullanılabilmektedir ve “cep”, “avuç içi”, “bir sigaralık” nitelendirmeleri tercih edilmektedir. Türkçe’deyse mikro öykü, genellikle minimalist öykü, kısa kısa öykü, kıpkısa öykü, kısa öykü ve küçürek öykü olarak anılmıştır. Kısa kısa öykü, İngilizce’deki short short story adlandırmasının tam çevirisidir. Kısa öykü ise, İngilizce bir ifade olan short story’nin Türkçe’deki karşılığı öykü olduğu için, short “short story”nin de kısa “öykü” olarak karşılık bulacağı düşüncesiyle kullanılmaktadır. 1960’larda gücünü hissettiren ve sadeliğe, nesnenin sembolik anlamlarını en aza indirerek nesne olarak kabulüne yaslanan minimalist sanata gönderme taşıyan minimal öyküler adlandırması da kullanılmıştır. Kıpkısa öyküyse, kısa’nın anlamını güçlendirerek ifade etmeyi seçmiştir. Son dönemde akademik yayınlarda da sıklıkla kullanılan küçürek öykü adlandırması, mikro’nun küçü- kökünden yola çıkan bir Türkçeleştirme çabasını içermektedir. Ayrıca Facebook’ta da benzer öyküler, kısayoğun öyküler başlığı altında yer bulmaktadır.</p> <p></p> <div class="field field-type-filefield field-field-gorsel"> <div class="field-items"> <div class="field-item odd"> </div> </div> </div> <p><a href="http://www.uzunhikaye.org/icerik/ihtimaller-zinciri-mikro-oyku-2071" target="_blank">devamını oku</a></p> http://www.uzunhikaye.org/icerik/ihtimaller-zinciri-mikro-oyku-2071#comments Öykü ve Kuram Thu, 23 Jan 2014 19:38:41 +0000 ayşegül tözeren 2071 at http://www.uzunhikaye.org Sanat ve Metafizik Üzerine Değiniler http://www.uzunhikaye.org/icerik/sanat-ve-metafizik-uzerine-deginiler-1795 <a href="/icerik/sanat-ve-metafizik-uzerine-deginiler-1795"></a><a href="/icerik/sanat-ve-metafizik-uzerine-deginiler-1795"></a> <p><a href="http://www.forumfelsefe.org/smf/index.php/topic,16.0.html" class="bb-url">Değiniler</a></p> http://www.uzunhikaye.org/icerik/sanat-ve-metafizik-uzerine-deginiler-1795#comments Öykü ve Kuram Mon, 22 Oct 2012 09:23:58 +0000 oktay 1795 at http://www.uzunhikaye.org "Yeni", Ama Hangisi? http://www.uzunhikaye.org/icerik/yeni-ama-hangisi-1483 <a href="/icerik/yeni-ama-hangisi-1483"><img src="http://www.uzunhikaye.org/sites/default/files/imagecache/teaser_thumbnail/imagecache/forum_icerigi/gorsel/yeni.jpg" alt="" title="" width="200" height="203" class="teaserthumbnail" align="left"/></a><a href="/icerik/yeni-ama-hangisi-1483"></a> <p></p> <p><span style="font-weight:bold">I.</span></p> <p>Sanat tarihi disiplinine azıcık aşina olan biri çok iyi bilir; “yeni” tarihsel bir kategoridir. Tek başına “yeni” bulamazsınız. Yeni, kıyas yoluyla anlaşılabilecek bir olgudur. Sanat yapıtı anlamında bir şeyin “yeni” olması demek, “eskiye göre bir farkı olmak” anlamına gelir. Bir sanatçının bulduğu “yeni”, ya kendi önceki çalışmalarına göre farklı bir aşamayı temsil eder ya da kendine dek gelen sanat tarihi birikiminden bir kopmayı, farklılaşmayı tanımlar.</p> <div class="field field-type-filefield field-field-gorsel"> <div class="field-items"> <div class="field-item odd"> </div> </div> </div> <p><a href="http://www.uzunhikaye.org/icerik/yeni-ama-hangisi-1483" target="_blank">devamını oku</a></p> http://www.uzunhikaye.org/icerik/yeni-ama-hangisi-1483#comments Öykü ve Kuram Thu, 31 Mar 2011 07:06:20 +0000 Barış Acar 1483 at http://www.uzunhikaye.org Nietzsche'de Trajik Olanın Özü* - Gilles Deleuze http://www.uzunhikaye.org/icerik/nietzschede-trajik-olanin-ozu-gilles-deleuze-1395 <a href="/icerik/nietzschede-trajik-olanin-ozu-gilles-deleuze-1395"><img src="http://www.uzunhikaye.org/sites/default/files/imagecache/teaser_thumbnail/imagecache/forum_icerigi/gorsel/nietzsche.jpg" alt="" title="" width="220" height="240" class="teaserthumbnail" align="left"/></a><a href="/icerik/nietzschede-trajik-olanin-ozu-gilles-deleuze-1395"></a> <p></p> <p>Nietzsche’yi yorumlamaya çalışan biri, her şeyden önce, onun düşünüşünü dizgeleştirmek için her türlü mazeretten kaçınmalıdır. Buna karşın halihazırda bir mazeret vardır hep. Trajik kültür, düşünüş ve felsefe, Nietzsche’nin çalışmaları çerçevesi içindedir. İyi de Nietzsche "trajik" demekle tam olarak neyi kastetmiştir? Dünyanın trajik kavranışına karşı iki şeye itiraz eder: Diyalektik kavrayış ve Hıristiyan kavrayışı. Daha doğrusu, trajedinin üç ölüş biçimi vardır. Önce Sokrates' in diyalektiğiyle ölür, bu onun "Euripidesçi" ölümüdür. İkinci kez Hıristiyanlıkla ve üçüncü kez de modern diyalektik ve Wagner’in kendisinin birleşimden doğan dalgayla ölür. Nietzsche Alman felsefesi ve diyalektiğin temelde Hıristiyan karakterine sahip olduğunu söyler. Diyalektik ile Hıristiyanlığın, trajikliği yaşama, anlama ve düşünme yetisine doğuştan sahip olmadığı konusunda ısrar eder. "Trajediyi keşfeden benim", sözünü Yunanlar bile yanlış yorumlamışlardır.</p> <div class="field field-type-filefield field-field-gorsel"> <div class="field-items"> <div class="field-item odd"> </div> <div class="field-item even"> </div> <div class="field-item odd"> </div> </div> </div> <p><a href="http://www.uzunhikaye.org/icerik/nietzschede-trajik-olanin-ozu-gilles-deleuze-1395" target="_blank">devamını oku</a></p> http://www.uzunhikaye.org/icerik/nietzschede-trajik-olanin-ozu-gilles-deleuze-1395#comments Öykü ve Kuram Fri, 31 Dec 2010 11:38:32 +0000 acarcagdas 1395 at http://www.uzunhikaye.org "Tanrı Anlatıcı"yı Ne Yapmalı? http://www.uzunhikaye.org/icerik/tanri-anlaticiyi-ne-yapmali-1313 <a href="/icerik/tanri-anlaticiyi-ne-yapmali-1313"></a><a href="/icerik/tanri-anlaticiyi-ne-yapmali-1313"></a> <p>20. yüzyıl edebiyat dünyasını biçimlendiren en önemli etmenler nelerdir, diye sorulsa, buna verilebilecek ilk cevap, “tanrı anlatıcı” konumunun terk edilmesi ya da kökten/ güçlü eleştirilere maruz kalmış olması denebilir sanıyorum. Keza Lukacs’ın “<a href="http://www.insanokur.org/?p=18348" class="bb-url">Avrupa Gerçekçiliği</a>” ve özellikle de “<a href="http://www.idefix.com/kitap/cagdas-gercekciligin-anlami-georg-lukacs/tanim.asp?sid=DI125Q5GAA5RN0MWE4T7" class="bb-url">Çağdaş Gerçekçiliğin Anlamı</a>” kitaplarına bu gözle bakıldığında gerçekçilik üzerine sürüdürülen tartışmaların, aslında anlatıcının konumuna yönelmiş eleştirilerle dolu olduğu görülecektir. <span style="font-style:italic">Stendal</span>’ın, <span style="font-style:italic">Balzac</span>’ın temsilcisi olduğu “büyük gerçekçilik” kuşağının yerine geçen, <span style="font-style:italic">Joyce</span>lar, <span style="font-style:italic">Kafka</span>lar, <span style="font-style:italic">Beckett</span>ler varolan gerçeklik anlayışını değiştirdikleri kadar, ve belki de bundan daha fazla, anlatı konumlarını değiştirerek edebiyat dünyasına müdahalede bulunmuşlardır. <span style="font-style:italic">Kagan</span>’ın <a href="http://www.kitapyurdu.com/kitap/default.asp?id=445198" class="bb-url">Estetik ve Sanat Notları</a>’i, Pospelov’un <a href="http://www.insanokur.org/?p=1359" class="bb-url">Edebiyat Bilimi</a> adeta anlatıdaki bu değişime karşı direncin kitaplarıdır. Bir yandan değişen şeyi görmekte ve onu saptamaktayken, bir yandan da geçmişin büyük anlatı geleneğinin destanını yazmaktadırlar.</p> <p><a href="http://www.uzunhikaye.org/icerik/tanri-anlaticiyi-ne-yapmali-1313" target="_blank">devamını oku</a></p> http://www.uzunhikaye.org/icerik/tanri-anlaticiyi-ne-yapmali-1313#comments Öykü ve Kuram Thu, 26 Aug 2010 16:56:46 +0000 Barış Acar 1313 at http://www.uzunhikaye.org Öykücünün Kitabı - Feridun Andaç http://www.uzunhikaye.org/icerik/oykucunun-kitabi-feridun-andac <a href="/icerik/oykucunun-kitabi-feridun-andac"></a><a href="/icerik/oykucunun-kitabi-feridun-andac"></a> <p>Şu sıralar F.Andaç'ın <a href="http://www.idefix.com/kitap/oykucunun-kitabi-feridun-andac/tanim.asp?sid=C385ZL7ECK1K1SV7D5XL" class="bb-url">Öykücünün Kitabını</a> okuyorum. Kitap, farklı öykücülerin, "öykü" kavramı ve öyküyle ilgili birçok konuyla ilgili görüşlerini içeriyor. Onat Kutlar'ı okuduğumuz ve zaman zaman 50 kuşağı kavramı üzerine konuştuğumuz bu günlerde, Erdal Öz'ün "50 Kuşağından Biri Olarak!" yazısıyla başlayacağım ve zaman zaman kitaptan alıntılarla devam edeceğim.</p> http://www.uzunhikaye.org/icerik/oykucunun-kitabi-feridun-andac#comments Öykü ve Kuram Mon, 01 Mar 2010 09:20:34 +0000 Cihan Başbuğ 653 at http://www.uzunhikaye.org Anlam Sorunu ve Sanat Yapıtında "Anlam" http://www.uzunhikaye.org/icerik/anlam-sorunu-ve-sanat-yapitinda-anlam <a href="/icerik/anlam-sorunu-ve-sanat-yapitinda-anlam"></a><a href="/icerik/anlam-sorunu-ve-sanat-yapitinda-anlam"></a> <p>Bu upuzun konuya nereden başlasam, onun içinde nasıl ilerlesek diye uzun zamandır düşünmekteyim. Sonunda, bir yerinden başlamanın, forum kullanıcılarının iradesiyle bu araştırmanın derinleşip derinleşmeyeceğini görmenin daha yerinde bir tutum olacağına karar verdim. </p> <p>Öykü söz konusu olduğunda yaptığımız incelemeler gösterdi ki; yaptığımız değerlendirmelerin pek çoğu yapıtın "anlam" boyutunun saptanması ve yazarın metne yerleştirdiği açık ya da gizli anlamların analizi üzerinden ilerliyor.</p> <p><a href="http://www.uzunhikaye.org/icerik/anlam-sorunu-ve-sanat-yapitinda-anlam" target="_blank">devamını oku</a></p> http://www.uzunhikaye.org/icerik/anlam-sorunu-ve-sanat-yapitinda-anlam#comments Öykü ve Kuram Sun, 17 May 2009 06:50:14 +0000 Barış Acar 471 at http://www.uzunhikaye.org Öyküde İnceleme ve Eleştiri Yöntemleri http://www.uzunhikaye.org/icerik/oykude-inceleme-ve-elestiri-yontemleri <a href="/icerik/oykude-inceleme-ve-elestiri-yontemleri"></a><a href="/icerik/oykude-inceleme-ve-elestiri-yontemleri"></a> <p>Beyaz Mantolu Adam öyküsüyle ilgili <a href="http://www.uzunhikaye.org/forum/viewtopic.php?f=52&amp;t=484&amp;p=6482#p6421" class="bb-url">bu</a> başlıkta Nurten Öztürk şöyle bir soru sormuştu:</p> <p><div class="bb-quote"><b>Öz Nurten dedi ki:</b><blockquote class="bb-quote-body">Bu soru şu aralar aklıma sıkça takılır oldu: okuyucu, örneğin bir öyküyü anlamak/ anlamlandırmak için sık sık yazara, ya da hakkında yazılan yazılara başvuruyorsa burada bir sorun var mıdır? Yazarın okuyucuya ulaşamadığından, dolayısı ile öykünün kendini anlatamadığından söz edebilir miyiz? Ya da okuyucunun alımlama gücünün/yeteneğinin zayıflığından mı söz etmeliyiz? Ya da hiçbiri mi?</blockquote></div></p> <p>Bu sorunun üzerinde özellikle durmak gerekli. Çünkü bu tümüyle yöntemsel bir ayrımın eşiğine getiriyor bizi. Ardından da bir yığın kuram sökün ediyor. Bu konuda her akımın farklı bir yol tutturduğunu söylemek mümkün. Berna Moran'ın, başucu kitabı olarak da nitelenebilecek, "<a href="http://www.iletisim.com.tr/iletisim/book.aspx?bid=150" class="bb-url">Edebiyat Kuramları ve Eleştiri</a>" kitabından kabaca bir sınıflama yapmak gerekirse;</p> <ul class="bb-list" style="list-style-type:circle;"><li>Yansıtma Kuramı ve Toplumcu Eleştiri</li> <li>Dışavurumculuk</li> <li>Sanatçıya Dönük Eleştiri</li> <li>Biçimci Okullar</li> <li>Okur Merkezli Kuramlar</li></ul> <p><a href="http://www.uzunhikaye.org/icerik/oykude-inceleme-ve-elestiri-yontemleri" target="_blank">devamını oku</a></p> http://www.uzunhikaye.org/icerik/oykude-inceleme-ve-elestiri-yontemleri#comments Öykü ve Kuram Sat, 11 Apr 2009 17:49:19 +0000 Barış Acar 444 at http://www.uzunhikaye.org